Konferansın başlangıcında konuşma yapan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Suriye meselesinin çözümü hakkında mesajlar verdi.

Açılış konuşmasını CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın yaptığı konferansa İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da konuşmacı olarak katıldı.

CHP lideri Kılıçdaroğlu yaptığı konuşmada Türkiye ve Suriye halklarının barış içinde bir orman gibi kardeşçe yaşamaları için çalışmaya devam edeceklerini vurgularken İBB Başkanı İmamoğlu, "Bu sorunla tek başına baş etmemizi kimse bizden bekleyemez. Sorun uluslararası bir sorundur. Bu sadece bir mülteci sorunu değil tarihteki en büyük yer değiştirmelerden biridir" diyerek Suriyelileri asla kendi kaderlerine terk etmeyeceklerini vurguladı.

İdlib'deki gelişmeler kaygı verici"

Kılıçdaroğlu, "Suriye'deki savaşın sona ermekte olduğuna ilişkin kanaat her geçen gün güçlenirken, Ankara ve Şam'ın önlerinde yanıt bekleyen sorular bulunduğunu ve barışa doğru atılması gereken adımların olduğunu unutmamalıyız. Suriye'nin farklı dil, din, mezhep ve etnik aidiyetlerinin oluşturduğu çoğulcu ve seküler toplum yapısının korunmasına da özen gösterilmesi büyük önem taşımaktadır. Biz hep savunageldik, bugün de aynı kararlılıkla savunuyoruz; Suriye'nin geleceğine Suriye halkının karar vermesi demokrasinin, egemenliğin ve bağımsızlığın olmazsa olmazıdır" ifadesini kullandı.


İdlib'deki gelişmelerin son derece kaygı verici olduğunu belirten Kemal Kılıçdaroğlu, “İdlib'de, El Kaide ve türevi örgütlere mensup, on binlerce teröristin Türkiye'ye sızma olasılıkları ülkemizin güven ve istikrarı için ciddi bir tehlikedir. Ülkemizin terörle mücadelesinin elbette ki yanındayız. Ancak, terörle mücadelenin Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı gösterilerek ve doğrudan Şam yönetimiyle ilişki kurularak sürdürülmesinin en doğru yol olduğu inancındayız" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu'ndan 5 madde

Kılıçdaroğlu, Suriye sorunuyla ilgili çözüm önerilerini 5 maddede özetledi. Kılıçdaroğlu, önerilerini şöyle sıraladı:

“Ankara ile Şam arasındaki yolun barışa giden en kestirme yol olduğunu ve Suriye'nin geleceğine ancak Suriye halkının karar verebileceğini hiç unutmamalıyız. ABD ve Rusya'nın çıkarları arasında savrulmamak için, toprak bütünlüğü, siyasi bağımsızlık, egemenlik ve iyi komşuluk ilişkileri ilkelerine dayanan, bütünlüklü ve uyumlu tek bir Suriye politikası izlemeliyiz. Suriye yönetimi başta olmak üzere, uluslararası hukuka ve ilişkilere dayalı, meşruluğu olan bütün aktörlerle, tıpkı burada olduğu gibi konuşarak diplomasiyi etkin kılmalıyız. Bugüne kadar, uluslararası hukuk ve meşruiyete aykırı bütün hamlelerimizi yeniden gözden geçirmeliyiz. Suriye yeniden güvenli ülke olduktan sonra ülkemizdeki sığınmacıların gönüllü geri dönüşlerini teşvik etmeli ve bu amaca uygun politikalar geliştirmeliyiz."

"Bir orman gibi kardeşçesine"

Kılıçdaroğlu sözlerini, Nazım Hikmet'in “Yaşamak bir ağaç gibi / tek ve hür / ve bir orman gibi kardeşçesine /bu hasret bizim..." dizeleriyle noktalarken, “Türkiye ve Suriye halklarının barış içinde, bir orman gibi kardeşçe yaşamaları için çalışmaya devam edeceğiz" dedi.