Cumhuriyet Halk Partisi'nden Balçova Belediye Başkanlığı'nı iki dönemdir yürüten ve 31 Mart seçimlerinde CHP'den yeniden aday gösterilen Mehmet Ali Çalkaya'nın adaylığının Yüksek Seçim Kurulu tarafından düşürülmesinin etkileri sürüyor. Çalkaya'nın adaylığının düşürülmesi yanında, adaylığının düşürülmesi için başvuran Haşim Kaya, İzmir siyasetinin de bir numaralı gündem maddesi oldu. Kaya'nın adli geçmişi tartışılırken, sosyal medya üzerinden paylaştığı AKP yetkilileri ile birlikte çekildiği resimler ise iptal kararında iktidar partisinin etkisi olup olmadığı konusunda polemik yarattı.

Haşim Kaya, önceki gün İzmir İl Seçim Kurulu aracılığı ile Yüksek Seçim Kurulu'na başvurarak, Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya'nın, Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla hakkında verilen karar nedeniyle adaylığının düşürülmesini istedi. Yüksel Seçim Kurulu da bu isteği görüşerek, Çalkaya'nın adaylığını düşürdü.

İzmir siyaseti, şimdi başvuruyu yapan Haşim Kaya'nın kendisinin mi, yoksa birileri tarafından yönlendirildiği mi araştırıyor.

Herkes başkasını suçluyor

AKP'liler ise Haşim Kaya'nın CHP'li olduğunu iddia etti. İktidara yakın Yeni Asır Gazetesi bugün haberinde Kaya'nın CHP'li olduğunu yazdı. Benzer bir açıklamada AKP Balçova Belediye Başkan adayı Evrim Özen'den geldi. Özen yaptığı açıklamada “Adaylığın iptali için YSK'ya Ankara'dan dilekçe veren kişinin CHP'li olduğu söyleniyor. Buradan anlaşılıyor ki Çalkaya'nın adaylığı aslında parti içi çekişme sonucu düşmüştür. Kendisinin adaylığının düşmesi konusunda şahsımı ve mensubu olduğum AK Parti'yi eleştirecek herhangi bir kusur ortada yoktur. Bu da demek oluyor ki; Sayın Çalkaya'nın yaptığı miting ve seçim koordinasyon merkezi açılışında sergilediği tavır, aslında genel merkezlerine bir mesajmış” ifadelerini kullandı.

Çalkaya: İtiraz edenin CHP ile alakası yok

Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) yerel seçimlerde yeniden aday olamayacağına karar verilen Balçova İlçesi Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya açıklamalarda bulundu. YSK'ya yapılan itiraz başvurusunu yapan şahsın nitelikli dolandırıcılık suçlamasından hüküm giydiğini anlatan Çalkaya, "Bu işin partiyle falan bir alakası yoktur, bu milli bir olaydır” diye konuştu.

YSK’ya itiraz eden Haşim K.’nın çeşitli davalardan yargılandığını belirten Çalkaya, “Hükümlü, cezaevine dolandırıcılıktan düşmüş, bir insanın seçme ve seçilme hakkının böyle bir insan tarafından hiç sorgulanmadan, araştırma yapmadan böyle bir ihbar üzerine en azından TC kimlik numaralarından girseler adamın ne olduğu anlaşılır. Vatandaş Haşim K., yanılmıyorsam daha önce Fethullah Gülen davalarında ihbarcı olmuş, el yazısı ile yaptığı tutanaklar var. Birçok milletvekili ile ilişkisi olduğu, demeçler verdiğini söylüyor. Biz hiçbir şey söylemeden, bugün AK Parti Belediye Başkan adayı ‘Bu CHP’li bir vatandaş tarafında ihbar edildi, vatandaş CHP’li’ diyor. CHP’de hiçbir kayıt yok, genel merkezden de taradık. CHP ile hiçbir ilişkisi yok” dedi.

Konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıyacaklarını söyleyen Çalkaya, “ Bugün başvuru yapacağız. Genel merkez kim, hangi arkadaşım seçilirse onunla beraber duracağım, koşturacağım, yorulacağım" dedi.

Yücel: İtiraz edeni araştırıyoruz

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya’nın yeniden adaylığının Yüksek Seçim Kurulu tarafından düşürülmesine neden olan itirazı yapan H.K.’nın, yüz kızartıcı suçtan hüküm giydiğini öğrendiklerini belirterek, "Birilerinin taşeronluğunu yapmış olabileceğini düşünüyoruz. Arkasında başkaları var mı, bunu araştırıyoruz” dedi.

Haşim Kaya 9 Eylül'e konuştu

Kendisini Halkların Demokratik Partisi (HDP) sempazitanı olarak tanımlayan Haşim Kaya, sosyal medya hesabından paylaştığı Binali Yıldırırım ile ilgili fotoğraf için, “Kendisini tanımam. Danışmanını tanırım. Balçova'da bir otelde düzenlenen toplantıda karşılaştım. Danışmanı aracılığı ile Binal Yıldırım ile fotoğraf çektirdim, başkaca bir tanışıklığım yoktur” derken, geçmişte CHP PM üyesi olan, 31 Mart seçimlerinde ise AKP'nin Ağrı Belediye Başkan Adayı Savcı Sayan ile çektirdiği fotoğraflar için ise, “Savcı Sayan hemşehrimizdir. Aynı zamanda bizim ailenin dünürü ve akrabamızdır. Karşıyaka'da katıldığı bir toplantıya katıldım. Resmi de o zaman çektirmiştim” dedi.

Masum olduğunu iddia etti

Hakkında açılan ve suçlu bulunduğu nitelikli dolandırıcılık ve evrakta sahtekarlık davaları için de, “Bana bir kumpas kuruldu. Anlatmaya çalıştım ama gücüm yetmedi. Haksız yere ceza aldım” diye konuştu. Kaya, Balçova Belediye Başkanı Adayı Mehmet Ali Çalkaya'nın adaylığının düşürülmesi için Yüksek Seçim Kurulu'na başvurmasıyla ilgili sorumuza ise, “Daha önce HDP'den aday olan birinin aynı suç ve cezayla adaylığının düşürüldüğünü biliyordum. Balçova İlçe Seçim Kurulu'nun adaylığı düşürmesinin ardından, İzmir İl Seçim Kurulu'nun yeniden aday olabileceği yönündeki kararını gazetelerden okudum. Benim sempati duyduğum partinin adayının adaylığı düşürülüyor ama CHP'li nasıl aday olabiliyor diye düşündüm. Bu yüzden de Yüksek Seçim Kurulu'na iletilmek üzere İzmir İl Seçim Kurulu'na başvurdum. Bu benim vatandaşlık hakkım. Bunun altında başka bir şey aramak doğru değil” diye konuştu.

HDP: Böyle birini tanımıyoruz

Haşim Kaya'nın 'HDP sempatizanıyım' sözü üzerine görüştüğümüz Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Eşbaşkanı Kadir Baydur ise böyle bir isimi ilk defa duyduklarını ve bu kişiyi tanımadıklarını söyledi.

Kimdir Haşim Kaya?

Adli kayıtlarda bulunan mahkeme tutanaklarına güre 1980 Muş doğumlu olan Haşim Kaya, 2007-2008 yıllarında Avukat F.Y.'nin yanında icra takip işlerine bakıyordu. Daha sonra avukatın yanından ayrılan Kaya, kendi danışmanlık şirketini kurdu. Çeşitli alacakların tahsili için kurduğunu söylediği şirkette bir süre çalışan Haşim Kaya, hakkındaki şikayetler üzerine yargılandı.

İzmir 24. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2017/239 sayılı dosyasında yer alan bilgilere göre, “Avukat Ş.Ş.'nin yanında icra takip elamanı olarak çalışmasına rağmen kendisini çevresine avukat olarak tanıttığı, Kaya Hukuk Bürosu başlıklı kendi isim ve telefon numarası ile yanında çalıştığı avukatın adresi bulunun kartvizit bastırdığı, sosyal medya hesaplarında kendisini avukat olarak tanıttığı, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde 1997-2000 yıllarında okuduğunu bildirdiği, bu şekilde avukatlık yapma yetkisi olmadığı halde kanunların tanıdığı hakları kullandığı ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 63/3 maddesindeki suçu işlediği görülmüştür” denildi.

Tek davası değil

Hakkında İzmir 9. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından açılmış 2017/239 esas sayılı davası da bulunan Haşim Kaya'nın, resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyeti ilo sonuçlanıp kesinleşmiş bulunan kovuşturma dosyasında ise, “Kendi adına Ankara Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenmiş gibi görünen ve aldırılan kriminal uzmanlık raporuna göre tümden sahte olup aldatma kabiliyetine haiz bulunan sahte hukuk fakültesi diploması düzenletmesi ve Kaya Kukuk Bürosu adı altındaki hukuk bürosunda çerçevelettirip duvara astığı belirlenmiştir” denildi.

Menderes Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 2017/2569 esas sayılı soruşturma dosyasında da, Kaya'nın SMS yolu ile borcunu ödemesini isteği bir kadından parayı kendi hesabına yatırmasını istediği, parayı yatıran kadının bir süre sonra avukatlık bürosu tarafından yeniden aranması üzerine olayın ortaya çıkması üzerine dolandırıcılık soruşturması açıldığı belirtildi.

Son olarak İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından nitelikli dolandırıcılık suçundan 2018/310 esas sayılı dosyada yargılanan Haşim Kaya, 6 Aralık 2016 günü yapılan karar duruşmasında suçlu bulunarak, 2 yıl hapis ve 4 bin lira adli para cezasına mahkum edildi. Mahkeme ayrıca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar Türk Ceza Yasası'nın 53/1 maddesinin a, c, d ve e bentleri ile aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca kendi ve alt soyun üzerinde celayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hapis cezasından koşullu salıcerilinceye kadar yoksun bulunmasına karar verdi.

FETÖ'ye tahliye rüşveti

İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanarak 2 yıl hapis ve 4 bin lira para cezasına çarptırılan Haşim Kaya'nın dava dosyasınde ise ilginç bilgiler yer alıyordu

Mahkeme tutanaklarına göre, FETÖ'den tutuklu Ş.K. isimli şahsın abisi T.K. İle irtibata geçen Haşim Kaya, tahliye karşılığı 100 bini peşin olmak üzere toplam 500 bin dolar istedi. Bu talep, sonunda mahkeme koridorlarında son buldu. İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2018/310 esas sayılı dosyasında müşteki olarak yer alan Ş.K. İfadesinde şunları söyledi:

“Daha önceden sanığı (Haşim Kaya) avukat olarak tanıyordum. Kardeşimin tutuklandığını öğrenince bu konuda birşeyler yapabileceğini. AK Parti yetkilileri ile iyi ilişkileri olduğunu söyledi. Ortak arkadaşımız O.K. Bana gelerek sanığın AK Parti üst düzey görevlileri ile Cumhurbaşkanı başdanışmanları, dönemin Başbakanı Binali Yıldırım ile çekilmiş fotoğraflarını gördüğünü. Onlarla bağlantısı olduğunu, kardeşimin cezaevinden tahliye edilmesinde onunla görüşmemiz gerektiğini söyledi. Sanık, Ankara'ya gideceğini, AKP Milletvekilleri ve Cumhurbaşkanı danışmanı ile görüşeceğini, kardeşimi en kıza zamanda tahliye ettireceğini, bunun karşılığında 500 bin dolar istediğini söyledi. 100 bin doları hemen, 400 bin doları tahliye olduktan sonra verecektik. Sanığın uçak biletlerini kendi krnedi kartım ile aldım. Sanık Ankara'ya gitti geldi tahliye olmamıştı. En son görüşmemizde kardeşimi en kısa sürede tahliye ettireceğini, vermiş olduğum 100 bin doların 50 bin dolarını Cumhuriyet Savcısı O.B.'ye verdiğini kast ederek, 'Bunu geri alamam. Benim aldığım 50 bin doların karşılığı olarak 150 bin liralık senet veriyorum, ancak kardeşini tahliye ettirdiğimde senedi ve geri kalan parayı alırım dedi.”

Boşanma davasına vekil

Haşim Kaya'nın, sadece FETÖ suçlamasıyla sanık olanların değil, başka davaların da çözülmesi konusunda sahtecilik suçunu işlediği başka suçlar da mahkeme kayıtlarına geçti.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan 2018/39596 esas sayılı iddianamede, Y.D. İsimli kadını “Kamu görevlileri ile ilişkisi olduğundan bahisle bir işin gördürüleceği vaadiyle dolandırıcılık” konusunda iddianame hazırlandı.

İddianameye göre, eşinden boşanmak için avukat arayan Y.D. bir yakını ile Haşim Kaya ile tanıştı. Daha sonra yaşananlar Y.A.'nın ağzından iddianameye şöyle yansıdı: “ Sanık, kendisini savcı olarak tanıttı. Tanıdığı avukatlar olduğunu, boşanma davası için yardımcı olacağını söyledi ve 3 bin lira talep etti. Yanımda 1 beşyüz lira vardı onu verdim. Bir makbuz almadım. Verdiği İBAN numarasına mahkeme masrafı adı altında 800 lira daha gönderdim. Başka bir buluşmamızda işyerimden alacak davası açılması için 3 bin lira daha verdim.”

Yasakları sürüyor

Yargılandığı davaların çoğundan ceza alan Haşim Kaya, son yargılandığı davadan 2 yıl hapis, 4 bin lira da para cezası ile cezalandırılırken, mahkeme Kaya'nın mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar Türk Ceza Yasası'nın 53/1 ve 3. maddesi uyarınca haklarından yoksun bırakılmasına karar verdi. TCK 53/1 maddesine göre, “Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak;

a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten,

c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,

d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan,

e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten yoksun bırakılır denilmektedir.

Hamza Dağ'a ulaşamadık

Kaya'nın yargılandığı davada ismi geçen AKP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ'a ise ulaşmamız mümkün olmadı. Telefonla ulaştığımız ve konuyu aktardığımız Dağ'ın danışmanları, seçim çalışmalarını yürüten Dağ'a ileteceklerine dair bilgi vermelerine rağmen, haber yayına hazırlandığı sırada Hamza Dağ'dan geri dönüş olmadı.