Depremzedelerin kendisine ulaştığını belirten CHP’li Polat, “30 Ekim İzmir Depremi Mağdurları Platformu toplantısında İzmir Valisi’nin depremzedeleri provokatörlükle suçladığı iddia ediliyor. İzmir Valisi çıkıp bu iddialarla ilgili açıklama yapsın” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) Üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat, 30 Ekim 2020 tarihinde İzmir’de meydana gelen depremde yaşanılan mağduriyeti Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıdı.

CHP’li Polat, oturulamaz durumdaki binaların ‘orta hasarlı’ olarak değerlendirildiğini ve depremzedelerin ihtiyaçlarını gideremeyecek nitelikte ödemeler yapıldığını ifade etti.

Depremzedelerin yaşadığı mağduriyetlerin kendisine ulaştığını söyleyen CHP’li Polat, “10 Şubat 2021 tarihinde 30 Ekim İzmir Depremi Mağdurları Platformu tarafından yapılan toplantıda İzmir Valisi’nin basını dışarı çıkartarak, vatandaşları azarladığı ve depremzedeleri provokatörlükle suçladığı iddia ediliyor. İzmir Valisi çıkıp bu iddialarla ilgili açıklama yapmalıdır” diye konuştu.

Çevre Ve Şehircilik Bakanını Göreve Çağırıyorum!

Meydana gelen depremin özellikle İzmir’i çok olumsuz şekilde etkilediğini belirten CHP’li Polat, “Can kayıplarımız hepimizi yasa boğmuş, oluşan mal kayıpları da vatandaşlarımızı ayrıca mağdur etmişti. Yaraları sarmanın tek yolu ‘dayanışma’ idi farkındaydık ve deprem sonrasındaki süreçte İzmir bir dayanışma örneği sergiledi. Zaman ilerledikçe depremzede vatandaşlarımız yeni sorunlarla karşılaştı. Kiralık evlere talebin artması üzerine İzmir'de bazı bölgelerde ev fiyatlarında fahiş miktarda artış gözlemlendi. Yine bazı nakliye firmalarının vatandaşlarımızın mağduriyetini ve mecburiyetini fırsata dönüştürme çabalarını hep beraber gördük. Depremzede vatandaşlarımız yeni bir mağduriyetle karşı karşıyalar. Binaların hasar durumu konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı başka, Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) başka değerlendirme yapmaktadır. Özellikle Bayraklı’da ağır hasar görmüş ve sakinlerinin terk etmek zorunda kaldığı oturulamaz durumdaki binalar ‘orta hasarlı’ olarak değerlendirilerek vatandaşlarımıza mağduriyetlerini ve ihtiyaçlarını gidermeyecek nitelikte ödemeler yapılmaktadır. İtiraz yoluna başvuran vatandaşlarımızın da taleplerinin olumsuz değerlendirildiğini duyuyoruz. Binaların önüne yıkım kararları asılıyor, vatandaşlarımızın mağduriyetlerini giderme ve hakkaniyete uygun olarak sigorta prim bedellerinin ödenmesi konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı göreve çağırıyorum” dedi

Vali’nin insanları provokatörlükle suçladığı iddia ediliyor

Depremzedelerin sadece depremden etkilenmediğini belirten CHP’li Polat, “İzmir’de 10 Şubat günü 30 Ekim İzmir Depremi Mağdurları Platformu’nun organizasyonuyla Sayın Valinin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkililerinin, Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) yetkili ve görevlilerinin, belediyelerin temsilcilerinin ve halkımızın katılımıyla kalabalık bir toplantı gerçekleştirildi. Depremden olumsuz etkilenen vatandaşlarımızın beklentisinin, yaşadıkları sorunların dinlenmesi, çözüm bulunması noktasında yetkililerin yanlarında olduklarını hissettirmesi ve yaşadıkları mağduriyetin giderilmesinde destek verilmesi olduğunu biliyoruz. Henüz toplantının başında Sayın Vali’nin basını dışarı çıkartıp, vatandaşları azarladığı ve insanları provokatörlükle suçladığı iddia ediliyor. Bu insanlar zaten mağdur. Canları gitmiş, malları gitmiş, evlerinden olmuşlar… Yaralarının sarılmasına, desteğe, güler yüze ihtiyaçları var. Eğer bu iddia doğru değilse İzmir Valisi konuyla ilgili açıklama yapmalıdır. Eğer iddialar doğruysa Sayın Vali o insanlara devletin güven veren şefkatli elini uzatıp, yüzlerini güldürmeliydi. Ben beklerdim ki, Sayın Vali o insanlara makamına yakışır şekilde davransın. Deprem, herkesin birbirine yaklaşımını ve davranışını gözden geçirmesi gerektiğini öğreten büyük bir felaket. İzmir bu felaketi yaşadı. Hiçbirimiz depremden sonra eskisi gibi olmadık. Sayın Vali’nin de bu durumun bilincine varmasını diliyorum” diye belirtti.

Ortak akılla çözüm ortaya konulmalıdır

Depremi engellemenin mümkün olmadığını ama zararsız ya da en az zararla depremi atlatmanın mümkün olduğunu vurgulayan Polat, “Yaşanan depremden dersler çıkarmalıyız. Yaralarımızı sarmalıyız. Ağır hasarlı binalar konusunda da vatandaşımızın güven duyacağı, Bakanlık, Belediyeler, AFAD ve diğer tüm unsurlar hızlıca depremden mağdur olan vatandaşlarımızı daha fazla mağdur etmeyecek bir noktada buluşarak ortak akılla, şeffaf ve hakkaniyete uygun olacak bir çözüm ortaya koymalıdır” dedi.