Mesajında 'Ülkeyi doğru bildiğinden şaşmayacak, kalemini satmayacak, fikirlerini korkusuzca savunacak ve güç karşısında boyun eğmeyecek gazetecilerle birlikte, bu karanlık günlerden kurtaracağımıza inanıyoruz' sözlerine yer veren Yücel, açıklamalarını şöyle sürdürdü.

10 OCAK'TA GAZETECİLER  TUTUKLU, GAZETECİLER İŞSİZ.

Bir ülkenin gelişmişlik, çağdaşlık seviyesini ve o ülkede adaletin, demokrasinin, kuvvetler ayrılığının olup olmadığını,  basının ne kadar özgür ve tarafsız olduğundan anlayabilirsiniz. Yine bir ülkede var olan iktidarın gazeteciye, özgür medyaya bakışını, ülkedeki cezaevlerinde tutuklu bulunan gazetecilerin sayısıyla ölçebilirsiniz.

Neresinden bakarsanız bakın, Türkiye’de 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü, gazetecilerin kutlayacağı değil, mesleklerine yapılan saldırıları, fikirlerine vurulan prangaları, kalemlerine konulmak istenen ipoteği konuşacakları bir gün haline getirilmiştir. Günümüz iktidarı öylesine bir güç zehirlenmesi içinde öylesine bir saltanat sarhoşluğuna kapılmış durumdaki, basını getirdiği bu halin Türkiye’nin itibarını yerle bir ettiğinin farkında bile değil.

Dünya'da basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında, Türkiye 159. sırada yer alıyor. İktidarın özgürlük ve demokrasi nutukları attığı bu dönemde ülkemizde 141 gazeteci tutuklu. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününde binlerce gazetecimiz ya işsiz, yada ekonomik gerekçelerle mesleğini yapamaz durumda. Çalışan gazetecilerin neredeyse tamamı yoksulluk sınırının altında gelirlere sahip. Basın özgürlüğü ile birlikte gazetecilerimizin ekonomik ve sosyal durumları hakkında, memleketimiz için utanç verici rakamları çoğaltmak mümkün ama basın özgürlüğü adına olumlu bir şeylerden söz etmek nerdeyse imkansız.

Yandaş diye tabir edilen kuruluşlarda çalışan basın emekçileri dahil, gazetecilerimizin büyük bölümü yaptıkları haberlerle ilgili 'ya iktidarın ve yandaşlarının hoşuna gitmezse' kaygısı taşıyor. 16 Yıllık iktidarın saldığı korku, uyguladığı baskılar gazetecilerimizi işsiz kalma, fişlenme,  gözaltına alınma veya tutuklanma korkusuyla haber yapmaya mecbur bırakmaktadır. Bu manzara içinde tarafsız kalan, korkusuzca düşüncelerini savunan ve gerçeği haber yapan çok az sayıda gazete ve gazeteci kalmış durumda.

Her koşulda ve kuruluşundan bu yana basın özgürlüğünü, ilkeli ve tarafsız yayıncılık anlayışını savunmuş, özgür ve korkusuz gazetecilerin destekçisi olmuş  Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bu baskı ve korku düzenine son vermek en büyük amaçlarımızdan biridir. Ülkeyi doğru bildiğinden şaşmayacak, kalemini satmayacak, fikirlerini korkusuzca savunacak ve güç karşısında boyun eğmeyecek gazetecilerle birlikte, bu karanlık günlerden kurtaracağımıza inanıyoruz.

Tüm gazetecilerimizin ve basın emekçilerimizin,   10 Ocak Gazeteciler Günü'nde yanlarında olduğumuzu, her türlü baskı karşısında gazetecilerimizin haklarını ve mesleklerinin onurunu korumak için mücadele vermeye devam edeceğimizi ifade ediyor,  bu vesileyle gazetecilik yaparken hayatlarını kaybeden tüm basın şehitlerimizi de minnet ve rahmetle anıyorum.