CHP İzmir Milletvekilleri Tuncay Özkan, Tacettin Bayır, Bedri Serter ve CHP İl Başkanı Deniz Yücel, HDP İzmir İl Başkanlığına geldi. Heyet, ziyarette, HDP Eş Genel Başkanları Mithat Sancar ve Pervin Buldan ile Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş'a başsağlığı dileklerini iletti.

HDP İzmir İl Başkanı Kadir Baydur, CHP heyetini bina çıkışına kadar uğurladı.

Önceki, HDP İzmir İl Başkanlığına giren O.G, Deniz Poyraz'ı tabancayla öldürdükten sonra polis ekiplerince yakalanmış ve bugün sevk edildiği mahkemece tutuklanmıştı.

ÖZKAN'DAN AÇIKLAMA

Taziyede açıklamalarda bulunan CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, "Bir siyasi kurumun basılıp içeride çalışanın katledilmesi çok korkunç bir olay" dedi. Özkan, açıklamasında şunları söyledi:

Demokrasimize, birliğimize, beraberliğimize, birlikte yaşama kültürümüze, cumhuriyete ve vatana karşı bir saldırı. Bir siyasi kurumun basılıp içeride çalışanın katledilmesi çok korkunç bir olay. Bunun provokasyona dönüşmesini bekleyenler var. Bu da çok korkunç bir olay. Biz hep birlikte kardeşimiz Deniz Poyraz'ın anısını özgürlükle, barışla birleştirerek, daha çok etle tırnak gibi birbirimize sarılarak, ülkemizin geleceğini, insanların birlikte yaşama kültürünü, demokrasisini, cumhuriyeti savunmaya devam edeceğiz. Çürüdüler, bir leş kokuyor her taraf! Onu kanla örtmeye çalışanlara şunu söylemek istiyorum; bunu başaramayacaklar. Çürüyen her şey düşer. Onlar da düşecekler. Ve tarihin kanlı, karanlık sayfalarında yok olup gidecekler.

"BİZ ŞU AN BU ACIYI PAYLAŞIYORUZ"

Bundan beslenmek isteyen, bunu amaçlayanlar var ama hevesleri kursaklarında kalacak. Bu barışla sağlanacak. Demokrasi, cumhuriyet, vatanımızı savunmak için hep beraber el ele, gönül gönüle, omuz omuza mücadele ederek sağlanacak. Pek çok şey yapmak istiyorlar. Siyasi, kurumsal çürümüşlük kokusunu, sokaklardan akan irini kapatmak için kan ve gözyaşı istiyorlar. Bunlara bu fırsatı tanımamak lazım. Biz demokrasi istiyoruz. Şimdi diyoruz. Pek çok olayla, vahşetle karşı karşıya kalabiliriz. Ama bu bizi yıldırmamalı, cumhuriyetimizi mutlaka demokrasiyle taçlandırıp, el ele, gönül gönüle, özgürce, bütün düşüncelerin kardeşçe yaşayacağı bir ülkeyi inşa etmek zorundayız. Başka yolumuz yok. Başka yaşam şansımız da yok.