Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete irtihalinin 87. yıl dönümünde, ona olan sevgi ve minnetin coğrafya tanımadığını kanıtlayan en etkileyici görüntülerden biri, anavatandan binlerce kilometre uzakta, Hint Okyanusu'nun ortasından geldi. Mersin Tarsuslu Kaptan Ömer Sayalı'nın yönetimindeki bir Türk yük gemisinin mürettebatı, 10 Kasım sabahı saatler tam 09.05'i gösterdiğinde, tüm işlerini bırakarak okyanusun ortasında eşine az rastlanır bir anma töreni düzenledi. Bu, sadece bir saygı duruşu değil, aynı zamanda Türk denizcisinin, denizlerde dahi Ata'sının izinde olduğunun en güçlü ilanıydı.

Okyanusun ortasında çalan siren

Her şey, gemi kaptanı Ömer Sayalı'nın talimatıyla başladı. 10 Kasım sabahı, geminin bulunduğu Mozambik açıklarında yerel saat farkı gözetilmeksizin, Türkiye saatiyle tam 09.05'te geminin sirenleri, Hint Okyanusu'nun sonsuz maviliğinde yankılanmaya başladı. O ana kadar makine dairesinde, mutfakta, köprü üstünde veya güvertede görevlerinin başında olan tüm gemi personeli, siren sesini duyar duymaz işlerini bıraktı. Kaptanından çarkçısına, aşçısından güvertecisine kadar tüm mürettebat, önceden belirlenen toplanma alanı olan geminin ana güvertesinde bir araya geldi. Okyanusun ortasında, dalgaların ve rüzgarın sesi dışında hiçbir sesin olmadığı o anda, çalan siren, 87 yıl önce Dolmabahçe'de yaşanan hüznü binlerce kilometre öteye taşıyordu.

O K Y A N U S U N O R T A S I N D A A T A T U R K E S A Y G I D U R U 1007851 298990

'Mesafeler uzak ama yürekler bir'

Güvertede tek sıra halinde toplanan Türk denizcileri, gemi kaptanının komutuyla iki dakikalık saygı duruşuna geçti. Okyanusun ortasında, dalgaların ritmine inat dimdik ayakta duran denizcilerin yüzlerindeki ifade, hem hüzün hem de büyük bir gurur taşıyordu. Bu, vatan toprağından uzakta olsalar da kalplerinin her an Türkiye ile attığının en net göstergesiydi. Saygı duruşunun ardından, mürettebat hep bir ağızdan, okyanusun ortasında gür bir sesle İstiklal Marşı'nı okudu. O anları anlatan Kaptan Ömer Sayalı, "Aramızdaki mesafeler çok uzak olabilir, ama bu özel günde tüm yürekler aynı anda, aynı büyük insan için saygıda birleşti. Nerede olursak olalım, Ata'mız kalbimizde" diyerek duygularını özetledi.

Denizlerde yankılanan vefa

Türk gemi mürettebatının bu anlamlı anma töreni, denizcilik camiasında ve sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Okyanusun ortasında, bir avuç Türk denizcisinin sergilediği bu duruş, Atatürk sevgisinin sınır, mesafe ve zaman tanımadığını bir kez daha kanıtladı. Bu, sadece bir anma değil, aynı zamanda zorlu deniz şartlarında, aylarca ailelerinden ve vatanlarından uzakta görev yapan Türk denizcilerinin, milli değerlerine ve Cumhuriyetin kurucusuna olan sarsılmaz bağlılığının da bir ifadesiydi. Onlar, taşıdıkları yükle sadece mal değil, aynı zamanda ay yıldızlı bayrağı ve Atatürk'ün mirasını dünyanın dört bir yanındaki limanlara taşıdıklarını bu anlamlı hareketle göstermiş oldular. Bu tören, dalgaların arasında, bir vefa anıtı gibi tarihe geçti.

Dünyanın dört bir yanında ortak hüzün

Hint Okyanusu'ndaki bu anlamlı tören, aslında dünyanın dört bir yanındaki Türklerin 10 Kasım'da yaşadığı ortak duygunun sadece bir yansımasıydı. Büyükelçiliklerden konsolosluklara, yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının evlerinden iş yerlerine, uluslararası sularda seyreden gemilerden yurt dışı temsilciliklerindeki okullara kadar, ay yıldızlı bayrağın dalgalandığı her yerde, saatler 09.05'i gösterdiğinde hayat durdu. Bu küresel anma, Atatürk'ün sadece Türk milletinin değil, tüm dünyanın saygı duyduğu evrensel bir lider olduğunun da en büyük kanıtıydı. Mozambik açıklarındaki Türk gemisi, bu evrensel saygı zincirinin okyanuslardaki en güçlü halkası oldu.

Çanakkale'de saat 09.05'te hayat durdu
Çanakkale'de saat 09.05'te hayat durdu
İçeriği Görüntüle

Kaynak: DHA