Yeni bir eğitim-öğretim yılının heyecanı başlarken, uzmanlardan velileri ve eğitimcileri yakından ilgilendiren kritik bir uyarı geldi. TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO) İzmir Şubesi, yayımladığı basın bülteniyle, okullardaki en temel sorunlardan biri olan iç çevre koşullarının, özellikle de iç hava kalitesinin çocukların sağlığı ve akademik başarısı üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekti. Oda, yetersiz havalandırılan, kalabalık sınıfların, özellikle kış aylarında adeta bir "hastalık transfer merkezi" görevi gördüğü uyarısında bulundu. Yapılan açıklamada, COVID-19 küresel salgını sırasında bu gerçeğin tüm çıplaklığıyla görüldüğü hatırlatılarak, okullarda solunum yoluyla bulaşan hastalıkların ne kadar hızlı yayılabileceğinin altı çizildi. Hasta öğrencilerden ve ders anlatımı sırasında sürekli konuşmak zorunda olan öğretmenlerden ortama salınan mikroorganizmaların, iç havadaki kirletici yükünü hızla artırdığı ve bunun da salgınlara davetiye çıkardığı belirtildi. Uzmanlar, bu durumun sadece grip, nezle gibi geçici rahatsızlıklara değil, aynı zamanda kötü iç hava kalitesine uzun süre maruz kalmanın, öğrencilerde hayat boyu sürecek astım gibi kronik solunum yolu hastalıklarının gelişmesine de zemin hazırlayabileceği konusunda uyardı.

Gelişme çağındaki çocuklar daha büyük risk altında

MMO İzmir Şubesi'nin açıklamasında altı çizilen en önemli noktalardan biri de, fizyolojik olarak hala gelişme çağında olan çocukların, kötü iç hava kalitesinden yetişkinlere oranla çok daha fazla etkilenmesiydi. Çocukların solunum sistemleri ve bağışıklık mekanizmaları tam olarak gelişmediği için, havadaki virüs, bakteri, küf sporu ve uçucu organik bileşikler gibi zararlı partiküllere karşı daha savunmasız oldukları vurgulandı. Okul sıralarında geçirilen uzun saatler boyunca solunan kirli havanın, çocukların sadece o anki sağlığını değil, tüm yaşamlarını etkileyebilecek ciddi sonuçlar doğurabileceği ifade edildi. Açıklamada ayrıca, bu tür hastalıkların neden olduğu devamsızlıkların, öğrencilerin derslerinden geri kalmasına ve akademik başarısızlığa yol açan en önemli faktörlerden biri olduğuna dikkat çekildi. Bu durum, sınıf içi hava kalitesinin sadece bir sağlık meselesi değil, aynı zamanda doğrudan bir eğitim kalitesi meselesi olduğunu da ortaya koyuyor. Sağlıksız bir ortamda öğrenim görmeye çalışan bir çocuğun konsantrasyonunun düşmesi, öğrenme kapasitesinin azalması ve dolayısıyla potansiyelinin altında bir başarı sergilemesi kaçınılmaz bir sonuç olarak görülüyor.

Okullarda Hava Kalitesi 02

Pencere açmak yetersiz, kalıcı çözüm mekanik havalandırma

Peki, bu gizli tehlikeye karşı çözüm ne? MMO İzmir Şubesi'ne göre, sıkça başvurulan "pencere ve kapıları açarak havalandırma" yöntemi, faydalı olmakla birlikte kesinlikle etkin ve yeterli bir çözüm değil. Özellikle kış aylarında dışarıdaki soğuk hava nedeniyle pencerelerin kısa süreli açılması, 40 dakikalık bir ders süresi boyunca biriken kirletici yükünü ve virüsleri ortamdan tamamen uzaklaştırmaya yetmiyor. Bir derslikteki virüsün yayılması için 40 dakikanın yeterli bir süre olduğu belirtilirken, pencere açmanın kontrollü bir hava dağılımı sağlamadığı ve sınıfın her köşesindeki öğrenciyi eşit derecede koruyamadığı vurgulandı. Uzmanlara göre kalıcı ve etkin çözüm, temiz havanın kontrollü bir şekilde içeriye alındığı ve kirli havanın dışarıya atıldığı, aynı zamanda enerji verimliliği yüksek, doğru filtrelere sahip mekanik havalandırma sistemleri. Ancak Türkiye'deki acı gerçek, bu konuda ne kadar geride olduğumuzu gösteriyor. MMO'nun açıklamasına göre, Türkiye'deki devlet okullarında bulunan yaklaşık 750 bin dersliğin hemen hemen hiçbirinde bu modern havalandırma sistemleri bulunmuyor. Bu durum, milyonlarca öğrencinin ve on binlerce öğretmenin, her gün adeta bir "Rus ruleti" oynayarak sağlıksız koşullarda eğitim faaliyetini sürdürdüğü anlamına geliyor.

Okullarda uyum haftası başladı
Okullarda uyum haftası başladı
İçeriği Görüntüle

Acil önlemler ve yetkililere çağrı

Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, kalıcı çözüm olan mekanik havalandırma sistemlerinin tüm okullara entegre edilmesinin uzun bir süreç gerektireceğinin farkında olarak, mevcut imkanlar dahilinde acilen alınması gereken önlemleri de bir liste halinde sıraladı. Bu önlemlerin başında, mekanik havalandırma sistemi olan az sayıdaki okulda bu sistemlerin mümkün olan en yüksek taze hava miktarıyla çalıştırılması geliyor. Sistemi olmayan okullarda ise, ders aralarında sınıfların "kesinlikle" havalandırılması, hava koşulları izin verdiği ölçüde ders sırasında da pencerelerin ve kapıların açık tutulması tavsiye ediliyor. Ayrıca, tuvalet egzoz fanlarının sürekli çalıştırılması ve taze hava imkânı olmayan, sadece iç havayı sirküle eden split klima gibi sistemlerin düzenli olarak insan sağlığına zararlı olmayan dezenfektanlarla temizlenmesi gerektiği vurgulandı.

Oda, açıklamasının sonunda, öğrencilerin, öğretmenlerin ve onların ailelerinin sağlığı için okullardaki havalandırma ihtiyacının karşılanması gerektiğini bir kez daha hatırlatarak, Milli Eğitim Bakanlığı ve ilgili tüm yetkilileri bu konuda somut adımlar atmaya davet etti. MMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu, bu çerçevede yapılacak çalışmalara, mesleki uzmanlık alanları doğrultusunda ve kamusal sorumluluk gereği her türlü teknik ve bilimsel katkıyı sunmaya hazır olduklarını da belirtti. Bu çağrı, yeni eğitim yılında önceliklerin sadece müfredat veya sınav sistemleri değil, aynı zamanda çocukların en temel hakkı olan sağlıklı bir çevrede eğitim alma hakkı olması gerektiğini güçlü bir dille hatırlatıyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ