İzmir'in şirin ve bereketli ilçesi Kiraz, takvimler 1 Eylül'ü gösterdiğinde tarihinin en onurlu günlerinden birini yeniden yaşadı. Büyük Taarruz'un ardından Batı Anadolu'yu adım adım özgürlüğüne kavuşturan kahraman Türk ordusunun, ilçeyi düşman işgalinden kurtarışının 103. yıl dönümü, Kiraz halkı ve protokolünün katılımıyla duygu dolu bir törenle kutlandı. Kutlamaların merkezi, ilçenin kalbinde yer alan ve milli mücadele ruhunu simgeleyen Şehit Birol Uysal Parkı'ydı. Buradaki tören, devletin ve milletin en üst düzeyde temsiliyle başladı. Kiraz Kaymakam Vekili Hakan Yavuz Erdoğan ve Kiraz Belediye Başkanı Nasuh Coşkun, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün anıtına çelenklerini sunarak, ilçenin minnet ve şükranlarını ifade ettiler. Çelenk sunumunun ardından, başta Büyük Önder Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, bu toprakları vatan kılmak uğruna canlarını feda eden tüm şehitlerimizin ve ebediyete irtihal eden gazilerimizin manevi huzurunda bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Ardından, coşkuyla okunan İstiklal Marşı ile bayraklar göklere çekilirken, 103 yıl önceki o büyük zaferin gururu ve coşkusu bir kez daha tüm meydanı sardı. Resmi tören, sade ama bir o kadar da anlamlı atmosferiyle, Kiraz'ın tarihine ve atalarına olan bağlılığının güçlü bir ifadesi oldu.
"Emanete sahip çıkmakla yükümlüyüz"
Resmi törenin en anlamlı anlarından birini, Kiraz Belediye Başkanı Nasuh Coşkun'un yaptığı konuşma oluşturdu. Kürsüye çıkan Başkan Coşkun, sadece bir kutlama mesajı vermekle kalmadı, aynı zamanda 103 yıl önce kazanılan zaferin bugünkü nesillere yüklediği tarihi sorumluluğun altını çizdi. Vatan topraklarının kolay kazanılmadığını, her bir karışının şehit kanlarıyla sulandığını hatırlatan Coşkun, bu büyük emanete sahip çıkmanın tüm Kirazlıların ve Türk milletinin boynunun borcu olduğunu vurguladı. Konuşmasında, Milli Mücadele döneminde yaşanan zorluklara, fedakârlıklara ve o dönemin kahramanlarının gösterdiği eşsiz cesarete dikkat çeken Başkan Coşkun, bağımsızlık ve özgürlüğün değerinin bilinmesi gerektiğini belirtti. Coşkun'un, "Bu topraklar bize atalarımızın emanetidir. Bu emanete sahip çıkmak, onu daha da ileriye taşımak, gelecek nesillere daha müreffeh, daha güçlü bir Kiraz ve Türkiye bırakmakla yükümlüyüz," şeklindeki sözleri, törene katılan vatandaşlar tarafından büyük bir alkışla karşılandı. Bu konuşma, kurtuluş günlerinin sadece geçmişi anma günleri olmadığını, aynı zamanda geçmişten ders alarak geleceği inşa etme sorumluluğunu hatırlatan bir bilinç tazelemesi olduğunu da ortaya koydu.
Efelerin dansı, kurtuluşun coşkusunu yaşattı
Resmi törenin ve protokol konuşmalarının ardından, kutlamaların en coşkulu bölümüne geçildi. Söz, artık Ege'nin yiğitliğini, mertliğini ve özgürlük ateşini simgeleyen efelere ve onların eşsiz dansı olan zeybeğe gelmişti. Yöresel kıyafetlerini giymiş olan zeybek ekibi, meydana çıkarak o meşhur duruşlarıyla Kirazlıları selamladı. Davulun tokmağı vurduğunda, zurnanın nağmeleri yankılandığında, 103 yıl önceki o kurtuluş ruhu adeta yeniden canlandı. Efelerin her bir adımı, dizlerini gururla yere her vuruşu, kollarını bir kartal gibi iki yana her açışı, işgale karşı direnişi, esarete boyun eğmemeyi ve nihayetinde kazanılan zaferin o büyük coşkusunu anlattı. Sahnelenen zeybek gösterileri, izleyicilere sadece estetik bir şölen sunmakla kalmadı, aynı zamanda bölgenin kültürel mirasının ne kadar zengin ve ne kadar anlamlı olduğunu da bir kez daha hatırlattı. Atalarından miras aldıkları bu onurlu dansı büyük bir ustalıkla sergileyen gençler, kurtuluş gününün coşkusunu doruğa çıkardı. Program, zeybek gösterilerinin ardından sona ererken, Kirazlılar hem milli bir gururu hem de kültürel bir zenginliği bir arada yaşamanın mutluluğuyla meydandan ayrıldı.
İzmir Kiraz'da kurtuluş şenliği ve etkinlikler
İzmir Kiraz'daki 1 Eylül Kurtuluş Günü kutlamaları, sadece resmi törenle sınırlı kalmadı. Kiraz Belediyesi, Zafer Haftası'nı ve kurtuluş gününü kapsayan dolu dolu bir etkinlik programı hazırladı. 30 Ağustos Zafer Bayramı ile başlayan ve 1 Eylül'e kadar süren kutlamalar, konserlerden fuar açılışına, söyleşilerden çocuklara özel etkinliklere kadar geniş bir yelpazede vatandaşlarla buluştu. 30 Ağustos'ta fener alayı ve Orhan Hakalmaz konseriyle başlayan şenlikler, 31 Ağustos'ta yazar Fatih Tuncay'ın söyleşi ve imza günüyle devam etti. 1 Eylül günü ise resmi törenin ardından, Mimar Ferdi Zeyrek Parkı ve Zübeyde Hanım Anne Evi gibi yeni hizmet alanlarının da açılışları yapıldı. Kutlamalar, akşam saatlerinde Cem Yazan Kapalı Pazaryeri'nde düzenlenen Aydilge konseriyle taçlandırıldı. Bu etkinlikler, kurtuluş gününün sadece resmi bir anma töreni olmadığını, aynı zamanda halkın bir araya geldiği, sevincini ve gururunu paylaştığı, birlik ve beraberlik ruhunu pekiştirdiği bir şenlik havasında kutlanmasını sağladı.
