HABER/ Gökçe ADAR

İçişleri Bakanlığı'nca yürütülen acil çağrıları tek çatı altında birleştirme projesi kapsamında Türkiye'nin bazı şehirlerinde acil çağrı numaraları tek bir numarada birleştirilmişti. Bolu ve Bursa'nın ardından İzmir'de de, ambulans (112), itfaiye (110), jandarma (156), acil çağrı numaraları 112 numarasında birleşerek, '112 Acil Çağrı Merkezi', hizmet vermeye başlamıştı. Uygulamaya göre vatandaş, ambulans, itfaiye ve jandarmayı aramak istediğinde 112'yi tuşlayarak, 112 Acil Çağrı Merkezi'ne ulaşıyor, çağrı merkezindeki personel, vatandaşın isteğine göre, ilgili servise aktarım yapıyor. Uygulama üzerinden yaklaşık bir ay geçmesininin ardından sağlık personelleri sistemin yetersiz olduğunu dile getirerek, vatandaşın sistemle ilgili bilgisiz olduğunu vurguladı. Konuyla ilgili konuşan Demokratik Sağlık Sen İzmir İl Başkanı Ahmet Doğruyol, acil çağrı numaralarının 112 numarası altında birleşmesinin vatandaş için zaman kaybı olduğunu ifade ederek, “Bolu'da, Bursa'da bu sistem işleyebilir ancak İzmir Türkiye'nin üçüncü büyük ili. İzmir'de bunu rayına oturtmadan yaparsanız, aksalıklar da baş göstermeye başlar. Örneğin; ambulansı için 112'yi arayan bir kişinin durumu acildir. Kaybedilen bir dakika bile insan yaşamı için çok önemlidir” dedi.

Vatandaş çok bilinçsiz

Doğruyol, yeni uygulamayla vatandaşın ilk önce çağrı merkezindeki personel ile görüştüğünü ifade ederek, vatandaşın konuyla ilgili bilinçsiz olduğunu ifade etti. Doğruyol, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Eskiden vatandaş, 112'yi aradığı zaman direkt adresi söyleyerek ambulans çağırıyordu. Ancak şimdi, çağrı merkezindeki personel telefonu açıyor ve vatandaşın adres öncesi çağrı merkezindeki personele hangi acil durum için (ambulans, itfaiye vs.) aradığını söylemesi gerekiyor. Bazı kişiler, adresi söyleyip direkt kapatıyor. Çağrı, merkeze ulaşmadığı için sistemde görünmüyor. Dolayısıyla, ambulans sevk edilemiyor. Vatandaş ise saatlerce ambulans beklediğini dile getiriyor. Vatandaşın, sistemle ilgili bilgilendirilmesi gerekiyor. Vatandaşın telefonu açan kişinin sağlık çalışanı değil, çağrı karşılayan çalışan olduğunu bilmesi lazım” diye konuştu. Doğruyol, “112'ye günlük 20 bin civarında çağrı geliyor. 112 haricindeki çağrı numaraları için bu sistem kullanılabilir. Ancak 112'nin bu sisteme dahil edilmesi bize göre doğru değil. 112 Acil, ülkemizde oturmuş bir sistemken sil baştan bir sistem kurmanın gereksiz olduğunu düşünüyorum.”

Çalışma koşulları ağır

Tek numara sisteminin yurt dışında uygulandığından bahseden Doğruyol, İzmir'de Acil Çağrı Merkezi'nde çalışan personelin çalışma koşullarının da ağırlaştığını ifade etti. Doğruyol, “Yaşanabilecek zaman kaybından dolayı muhtemel hayat kaybının faturasını kim ödeyecek? Türkiye'de, özellikle İzmir'de, bu sisteme geçilebilmesi için, alt yapının oluşması gerekiyor. Toplamda 130 sağlık personelinin görevli olduğu çağrı merkezinde her gün 32 personel hizmet veriyor. Personelin hizmet verdiği bina Bornova'da Ankara Asfaltı'nda bulunuyor. Ancak binaya toplu ulaşım araçlarıyla ulaşmak mümkün değil. Çoğu personel kendi aracıyla işe gitmek zorunda kalıyor. Öte yandan, aynı ortamda hem itfaiye hem jandarma hem de ambulans birimi adına çalışanlar var. Çalıştıkları ortamlar, bölümlere ayrılabilir, ses yalıtımı yapılabilir” dedi. Gökçe ADAR

Yetkililere seslendi

“Merkezde, toplu taşıma araçlarının duraklarının olduğu yerlerde onlarca bina varken neden çalışanlar zorlanıyor? Hatay’daki eski askeri hastanenin yeri bu merkez için biçilmiş bir kaftan” ifadelerini kullanan Doğruyol, “Bu tür olaylarda, yanlıştan dönülmesi de bir erdemliktir. Sistemde büyük sıkıntılar mevcut. Gerek valiliğimiz gerek, İçişleri Bakanlığımız İzmir'deki bu uygulamadan vazgeçmeli” diyerek yetkililere seslendi.