Türkiye siyaseti, güne Antalya'dan gelen sarsıcı bir haberle başladı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen geniş kapsamlı bir yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek hakkında gözaltı kararı verildi. Kararın ardından, İstanbul ve Antalya Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, bu sabah erken saatlerde Başkan Böcek'in konutuna ve belediyedeki makam odasına eş zamanlı bir operasyon düzenledi.

Yapılan arama ve el koyma işlemlerinin ardından, Muhittin Böcek'in ifadesine başvurulmak üzere gözaltına alındığı ve işlemler için İstanbul'a getirileceği öğrenildi. Operasyonun, bir süredir gizlilik içinde yürütülen ve teknik ile fiziki takibe dayanan bir soruşturmanın sonucu olduğu belirtilirken, bu kadar üst düzey bir ismin gözaltına alınması, hem Antalya'da hem de başkent Ankara'da büyük bir yankı uyandırdı. Bu gelişme, adli bir sürecin ötesinde, siyasi sonuçları da olabilecek kritik bir hamle olarak değerlendiriliyor.

BASKİ çevre kirliliğinin önüne geçiyor
BASKİ çevre kirliliğinin önüne geçiyor
İçeriği Görüntüle

Soruşturmanın odağında 'rüşvet' iddiası: aile boyu gözaltı

Operasyonun detayları da yavaş yavaş netleşmeye başladı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan ilk açıklamada, soruşturmanın temelini "rüşvet" suçunun oluşturduğu belirtildi. Açıklamada, sadece Başkan Muhittin Böcek'in değil, aynı zamanda oğlu Mustafa Gökhan Böcek ve eski gelini Zeynep Kerimoğlu'nun da soruşturma kapsamında şüpheli olarak yer aldığı ve haklarında arama, el koyma ve gözaltı kararı uygulandığı ifade edildi.

Başsavcılık, şüphelilere ilişkin "iki ayrı eylem" nedeniyle soruşturmanın yürütüldüğünü belirtti. Bu eylemlerin içeriği hakkında henüz detaylı bir bilgi paylaşılmasa da, soruşturmanın, belediyenin bazı ihaleleri ve imar uygulamalarıyla ilgili olduğu iddia ediliyor. Soruşturmanın aile üyelerini de kapsaması, iddiaların sadece kurumsal bir yolsuzluk çerçevesinde değil, aynı zamanda kişisel menfaat temin etme ekseninde de incelendiğini gösteriyor. Bu durum, davanın seyrini daha da karmaşık hale getirirken, kamuoyunun merakını da artırıyor.

Siyasette 30 yıllık bir isim: ANAP'tan CHP'ye uzanan siyasi kariyer

Gözaltına alınan Muhittin Böcek, Antalya siyasetinin son 30 yılına damga vurmuş en önemli figürlerden biri. 1962 yılında Antalya'nın Konyaaltı ilçesinde doğan Böcek, siyasi hayatına 1994-1999 yılları arasında Anavatan Partisi (ANAP) Merkez İlçe Başkanı olarak başladı. Siyasi kariyerindeki ilk büyük çıkışını, 18 Nisan 1999 yerel seçimlerinde ANAP'tan aday olarak yüzde 27'lik bir oy oranıyla Konyaaltı Belediye Başkanı seçilerek yaptı.

2004 yerel seçimlerinde ise siyasi bir manevrayla Cumhuriyet Halk Partisi'ne (CHP) geçen Böcek, bu tarihten itibaren CHP çatısı altında siyaset yapmaya devam etti. 2004, 2009 ve 2014 yıllarında yapılan üç yerel seçimde de Konyaaltı Belediye Başkanlığı görevine yeniden seçilerek, bölgedeki siyasi gücünü ve popülaritesini perçinledi. Bu başarılı grafiğini, 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde taçlandıran Muhittin Böcek, oyların yüzde 50,62'sini alarak, Antalya gibi Türkiye'nin en büyük ve en önemli metropollerinden birinin Büyükşehir Belediye Başkanı oldu. Bu uzun ve başarılı siyasi kariyer, onun gözaltına alınmasının yarattığı şokun etkisini daha da artırıyor.

CHP'de ikinci büyük şok: İzmir'den sonra şimdi de Antalya

Muhittin Böcek'e yönelik bu operasyon, ana muhalefet partisi CHP'de son bir hafta içinde yaşanan ikinci büyük sarsıntı oldu. Henüz birkaç gün önce, bir diğer önemli CHP'li belediye olan İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik olarak başlatılan ve eski Başkan Tunç Soyer ile mevcut İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nun da gözaltına alındığı operasyonun yankıları sürerken, şimdi de Antalya'ya uzanan bu adli süreç, CHP'yi zor bir duruma soktu.

İktidar kanadı, bu operasyonları "yolsuzlukla mücadele" ve "temiz toplum" söylemi çerçevesinde değerlendirirken, CHP kanadı ise bunun, yerel seçimlerdeki başarılarının ardından partilerine yönelik başlatılan bir "siyasi sindirme" ve "kumpas" operasyonu olduğunu savunuyor. Muhittin Böcek'in gözaltına alınması, bu siyasi kutuplaşmayı ve karşılıklı suçlamaları daha da derinleştirecek gibi görünüyor. CHP yönetiminin, tıpkı İzmir'de olduğu gibi, Antalya'daki bu gelişmeye karşı da sert bir tepki vermesi ve hukuki ile siyasi tüm mekanizmaları harekete geçirmesi bekleniyor.

Şimdi ne olacak? gözler adliyede

Muhittin Böcek ve diğer şüphelilerin gözaltına alınmasının ardından, şimdi tüm gözler, İstanbul Adliyesi'nde yaşanacak hukuki sürece çevrilmiş durumda. Bundan sonraki süreç, şu şekilde işleyecek:

  • Emniyet İfadesi: Şüpheliler, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde, soruşturmayı yürüten savcıların gözetiminde sorgulanacak. Bu sorguda, kendilerine yöneltilen rüşvet iddialarına ilişkin sorulara yanıt vermeleri istenecek.

  • Savcılık Aşaması: Emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından, şüpheliler Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne sevk edilecek. Burada, soruşturma savcısı tarafından ifadeleri alınacak.

  • Mahkemeye Sevk ve Karar: Savcı, ifadeleri ve dosyadaki delilleri değerlendirdikten sonra, şüpheliler hakkında bir karar verecek. Delillerin durumuna göre, şüphelilerin serbest bırakılmasına, adli kontrol şartıyla salıverilmesine veya "tutuklanmaları" talebiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilmelerine karar verilebilir.

Nihai kararı, Sulh Ceza Hakimliği verecek. Özellikle Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı gibi önemli bir siyasi figür hakkında verilecek "tutuklama" veya "serbest bırakma" kararı, soruşturmanın geleceği ve Türkiye siyasetindeki yansımaları açısından belirleyici olacak. Bu süreç, önümüzdeki günlerde hem hukuk hem de siyaset gündeminin en çok konuşulan konusu olmaya devam edecek.

Kaynak: HABER MERKEZİ