Türkiye'de siyasi tansiyonun, özellikle CHP'li belediye başkanlarına yönelik tutuklama operasyonlarıyla zirveye tırmandığı bir dönemde, muhalefet cephesinden safları sıklaştıran ve moral veren bir hamle geldi. Geçtiğimiz Haziran ayında, genel başkanları Ali Babacan ile yaşadıkları görüş ayrılıkları ve partinin izlediği politikalara yönelik eleştirileri nedeniyle, kurucusu oldukları DEVA Partisi'nden istifa eden İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu ve Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, siyasi kariyerlerine hangi çatı altında devam edeceklerine dair merak edilen soruyu yanıtladı.
İki milletvekilinin yeni adresi, ana muhalefet partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) oldu. Bu önemli katılım için seçilen yer ve zaman ise son derece manidardı. Rızvanoğlu ve Avşar, CHP'nin, tutuklu belediye başkanlarına destek olmak ve "siyasi darbe" olarak nitelendirdikleri operasyonları protesto etmek amacıyla, İstanbul Bakırköy'de düzenlediği tarihi "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinginde, on binlerce vatandaşın huzurunda CHP saflarına katıldı.
Mitingin en coşkulu anlarından birinde, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Evrim Rızvanoğlu ve Cem Avşar'ı sahneye davet etti. İki vekilin yakasına altı oklu CHP rozetini bizzat takan Özel, "Baba ocağına, Kuvayı Milliye ruhuna hoş geldiniz. Bu zor günlerde, demokrasi ve adalet mücadelesinde omuz omuza olmaktan büyük bir güç alacağız" diyerek, bu katılımın öneminin altını çizdi. Miting alanını dolduran kalabalık da, iki yeni vekili alkışlar ve sloganlarla coşkulu bir şekilde karşıladı.
İstifanın perde arkası: DEVA'dan neden ayrıldılar?
Peki, Evrim Rızvanoğlu ve Cem Avşar, büyük umutlarla kurucuları arasında yer aldıkları DEVA Partisi'nden neden istifa etmişlerdi? Bu ayrılığın arkasında, partinin son dönemde izlediği politikalar ve genel merkez yönetimiyle yaşanan derin görüş ayrılıkları yatıyordu.
Haziran ayında yaptıkları ortak istifa açıklamasında, iki vekil de, partinin, kuruluş felsefesinden ve "ortak akıl" ilkesinden uzaklaştığını savunmuştu. Özellikle, 31 Mart yerel seçimlerinde izlenen stratejiyi, partinin muhalefet içindeki konumlanışını ve Ali Babacan'ın liderlik tarzını eleştiren Rızvanoğlu ve Avşar, parti içinde seslerinin duyulmadığını ve karar alma süreçlerinden dışlandıklarını belirtmişlerdi.
DEVA Partisi'nin, muhalefet bloğu içinde daha etkili ve belirleyici bir rol oynaması gerektiğini savunan, ancak bu görüşleri genel merkezde karşılık bulamayan vekiller, en sonunda yollarını ayırma kararı almıştı. Bu istifa, DEVA Partisi için önemli bir kan kaybı anlamına gelirken, iki tecrübeli siyasetçinin, muhalefet içindeki yeni arayışlarının da başlangıcı olmuştu. Bu arayış, CHP'nin, Özgür Özel liderliğinde başlattığı "değişim" ve "kucaklama" siyasetiyle kesişerek, bu önemli katılımı sonuç verdi.
