İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Serralves Vakfı tarafından Arkas Sanat Merkezi iş birliği ile 26 Eylül – 9 Şubat tarihleri arasında İzmirlilerle buluşacak “Joan Miró: İmge, Metin, Gösterge” sergisinin tanıtımı için düzenlenen basın toplantısına katıldı. Arkas Sanat Merkezi’nde düzenlenen toplantıda Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas, Porto Belediye Başkanı Rui Moreira, küratör Robert Lubar Messeri, Arkas Sanat Direktörü Müjde Unustası ve Serralves Müzesi Direktörü Philippe Vergne yer aldı. Basın toplantısının ardından sergiyi gezen Başkan Tugay, 20'nci yüzyıl sanatının en ikonik figürlerinden biri Joan Miró’nun eserlerinin İzmir’de sergilenecek olmasından dolayı duyduğu memnuniyeti aktardı.

İsrail Lübnan'da iki camiyi bombaladı! İsrail Lübnan'da iki camiyi bombaladı!

“Şehir içinde sanat durakları oluşturup, sergilere, müzelere servisler koyacağız”

Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas'ın İzmir'in sanat yaşamına önemli katkılar koyduğunu belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Alaçatı Sanat Merkezi ile birlikte İzmir’de 5 sanat merkezini kurmuş oldu. Ama sadece kurmakla kalmıyor dünyanın değerli koleksiyonlarını İzmirlilerle buluşturuyor. Bu çok değerli bir çabadır bizim için. Bugün burada 20’nci yüzyılın en önemli ressamlarından birisinin eserlerini ben de ilk defa göreceğim. 3 ay boyunca ziyarete açık olacak. Bu, başarılması çok zor bir şeydi. Önümüzdeki yıl yine yeni bir müzeyi de hizmete almak için çaba gösterdiğini biliyorum. Benden belediye başkanı olarak bu müzelere, sanat merkezlerine ziyareti kolaylaştırmamı istediklerinde büyük keyif aldım. Şehir içinde sanat durakları oluşturup bu duraklardan müzelere, sergilere servisler koyacağımızı konuştuk. Genetiğinde sanat olan 8 bin yıllık tarihiyle pek çok sanatçıyı, kültür insanını yetiştirmiş olan bu şehirde yeni açılımlar yapılmasına katkı vereceğiz” dedi.

Ekran Resmi 2024 09 25 10.26.21

“Mutlu ve gururluyuz”

Büyükşehir Belediye Başkanı Tugay’a katılımdan dolayı teşekkür ederek konuşmasına başlayan Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas, sanatçı Miro’nun sanat çizgisinin öneminden söz etti ve “Miro’nun kıymeti önemli. Eserlerine acaba ne demek istiyor diye bakıyorsunuz. Çizgilerle kafanızı yormanızı istiyor. 'Ben ne düşünüyorum sen bul' diyor. Resmin içine giriyorsun. Güzel tarafı da bu. Başarılı bir sergi olacağından eminim” şeklinde konuştu.

Modernn

“Çok şanslıyız”

Başkan Tugay’ı selamlayan Porto Belediye Başkanı Rui Moreira da, “Çok şanslı iki belediye başkanı olduğumuzu düşünüyorum. Sayın Arkas gibi vatandaşlarınız olduğunda işiniz çok kolay oluyor. İnşallah önümüzdeki yıllarda da şehirlerimiz bu duyarlı vatandaşlar sayesinde sanata yatırım yapmaya devam edebilir. Kültür konusunda daima attığınız doğru adımları takdir ediyorum” diye konuştu. 

İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne teşekkür

Arkas Sanat Merkezi’nin kapılarını açtığı dönemden itibaren çok önemli sergilere ev sahipliği yaptığını belirten Arkas Sanat Direktörü Müjde Unustası ise, “Kentimizi önemli sanatçılarla buluşturduk. Bugünkü sergi de en önemli sergilerden birisi. Mutlu ve gururluyuz. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne sergiyi çok daha büyük kitlelere ulaştırmamıza yardım ettiği için teşekkür ediyorum” dedi.

Serralves Müzesi Direktörü Philippe Vergne, sanatçının eserlerini İzmirlilerle buluşturacak olmaktan duydukları mutluluğu dile getirdi. 

“İzmir, çok büyük bir yuvayı ifade ediyordu”

Küratör Robert Lubar Messeri de  büyükanne ve babasının İzmirli olduğunu belirterek, “Bu şehir benim için büyük anlam ifade ediyor. İzmir, ben çocukken ayrıldığımız çok büyük bir yuvayı ifade ediyordu. Yıllar sonra geldiğimde gördüm ki Türk halkı ile ilgili anlatılan her şey doğru. Misafirperverliği anlatılandan da çok. Bu sergi bir seçki aslında. Bu da çok büyük bir fırsat. Burada belli başlı boşluklar, tuhaflıklar ve farklı farklı dönemleri görme fırsatımız var” diye konuştu.

Sergi hakkında

Joan Miró: İmge, Metin, Gösterge başlıklı sergi, sanat tarihçisi ve akademisyen Robert Lubar Messeri küratörlüğünde sanatçının 1924-1981 yılları arasında ürettiği, Portekiz Devleti Çağdaş Sanat Koleksiyonu’na ait 74 eseri bir araya getiriyor. Çağdaş sanatın öncüsü ve modernist akımın önemli isimlerinden Miro’nun ambalaj, kağıt, masonit, pano, duvar halısı, çuval bezi ve gazete gibi çok çeşitli yüzeyler üzerinde ve bronz, drift wood, seramik gibi tekniklerde ürettiği eserlerinden oluşan sergi, Türkiye’de şimdiye dek düzenlenen en kapsamlı Miró sergilerinden biri olacak. Sergi kapsamında sanatçının ününü kazandığı tabloların yanı sıra, resimler ile kumaşlar arasındaki ayrımı köprülemeyi amaçlayan Sobreteixims serisi ve sanatın estetik bir ifade olmanın ötesinde güçlü bir eleştiri aracı olarak kullanabileceğini vurgulayan Yanık Tuvalleri’nden bir örnek de Türkiye’de ilk defa sergilenecek. Miró’nun sanatsal kişiliğini ve 60 yıllık bir üretim serüvenini ele alan sergi, 26 Eylül 2024 – 9  Şubat 2025 tarihleri arasında pazartesi hariç her gün Arkas Sanat Merkezi’nde ziyarete açık olacak.


Ekran Resmi 2024 09 25 10.31.26

Joan Miro (1893 -1983) 

Katalan sürrealist ve dadaist ressam Joan Miro 1893’te Barselona’da doğdu. Önce ailesinin isteği üzerine, ticari bir kolejde eğitim aldı. Daha sonra iki yıl boyunca bir büroda çalıştı. Daha sonra 1912’de Barselona’daki bir sanat okuluna yazıldı. Bu okuldaki hocası Francisco Galí, Miró’ya, uzay, zaman ve mekan algısının güçlenmesi için, çizmesi gereken nesnelere dokunmasını öneren bir yöntem öğretti. Aynı zamanda Galí, öğrencilerini Paris’teki en son modern sanat okullarına ve Barselona’nın ünlü Art Nouveau mimar Antoni Gaudí’nin binalarını da tanıtıp inceletti.

1915’ten 1919’a kadar, İspanya’da, Barselona’da, Montroig’de ve Mayorka adasında çalıştı; manzaralar, portreler ve renklerin hacim ve ritmlerinin etkileşimi üzerine odaklandığı resimler yaptı. Miró kariyerinin başlangıcından itibaren metaforik bir anlatım aracı kurmaya çalıştı. Doğa kavramlarını aşkın, şiirsel anlamda temsil eden bulgular aradı. Doğayı, ilkel bir kişi veya 20. yüzyılın bir yetişkininin zekasıyla donatılmış bir çocuk tarafından tasvir edildiği gibi tasvir etmek istedi.

1919’dan itibaren İspanya ve Paris’te dönüşümlü olarak yaşadı. 20. yüzyılın ilk yirmi yılında yurtdışından Paris’e giden birçok sanatçıdan biriydi. Bu yabancı sanatçıların çoğu, Fransız sanatıyla temas ettikten sonra Fransız vatandaşı olmaya karar verdiler, ancak Miró Katalan kimliğine bağlı kaldı.

1920’lerin başlarında Joan Miró, titizlikle ayrıntılı gerçekçiliği soyutlamayla birleştirdi. Kendi doğal bağlamındaki nesneleri yavaş yavaş ortadan kaldırdı ve yeni, gizemli bir dilbilgisine uygun olarak, hayaletvari, ürkütücü bir izlenim yaratarak yeniden birleştirdi. 1925’ten 1928’e kadar, Dadacılar, Sürrealistler ve Paul Klee’nin etkisi altında,  “rüyalar” ve “hayali manzaralar”ını çalıştı. Miró, Sürrealist hareketinin manifestosunu 1924’te imzaladı.

1930’ların sonlarında İspanyol İç Savaşı sırasında sanatçı Paris’te yaşıyordu. Her ne kadar çalışmaları politik olmasa da, ülkesindeki kargaşa onu sosyal eleştiriye yönlendirdi. Örneğin, 1937 Paris Dünya Sergisi’nde İspanya Cumhuriyetinin pavyonu için çizdiği duvar resminde köylü isyanını resmetti.

1948 sonrası

1948’den itibaren bir kez daha İspanya ve Paris arasındaki zamanını ikiye böldü. O yıl kadın, kuş ve yıldızın birleşik temalarına dayanan bir dizi şiirsel eser çalıştı. 1949 ve 1950 yıllarında, ustaca bir işçilikle çalışırken, bir taraftan doğaçlama bazı resimler çalıştı.

II. Dünya Savaşı’ndan sonraki yıllarda uluslararası olarak alanda ünlendi. Heykelleri, çizimleri ve resimleri birçok ülkede sergilendi. Seramik çalışmaları, Solomon R. Guggenheim Vakfı’nın Büyük Uluslararası Ödülünü aldı. 1962’de Paris Ulusal Modern Sanat Müzesi’nde adına büyük bir retrospektif sergisi düzenlendi.

Şöhretine rağmen, hoşgörülü ve içe dönük bir adam olan Miró, kendisini sadece çalışmalarına adamaya devam etti. Geç dönem çalışmalarında Miró, şekil ve arka planın daha da basitleştirilmiş bir şekilde kullanılmasını sağladı. Bazen bir kompozisyonu sadece Blue II’de (1961) olduğu gibi deniz-mavisi bir yüzey üzerinde bir nokta ve hassas bir çizgiyle oluşturdu. Daha önceki çalışmalarının kaprisli ya da saldırgan ironisi, yarı dinsel bir meditasyona yol açmıştı. 1980’de, İspanya’nın Güzel Sanatlar Altın Madalyası ile ödüllendirildi.

Kaynak: BÜLTEN