Mücevher tarihinin en ikonik objelerinden olan Fabergé yumurtaları, 1885 yılında Rus Çarı III. Aleksandr’ın eşi Çariçe Maria Feodorovna için özel bir Paskalya hediyesi tasarlatmasıyla ortaya çıktı. Bu hediyenin sahibi, St. Petersburg merkezli kuyumcu Peter Carl Fabergé idi.
Fabergé’nin hazırladığı ilk eser, dışı sade beyaz mineden yapılmış ama iç içe sürprizlerle dolu İlk Tavuk adı verilen bir yumurtaydı.
Bu özel yumurtanın içinde:
-
Altın bir yumurta sarısı
-
Sarıdan çıkan minyatür bir altın tavuk
-
Tavuğun içindeki elmaslarla süslü bir imparatorluk tacı
-
Ve küçük bir yakut yumurta vardı.
Bu yaratıcı tasarım, Romanov ailesini öylesine etkiledi ki Fabergé’ye her Paskalya yeni bir imparatorluk yumurtası üretmesi için emir verildi. Böylece 1885 ile 1917 arasında 50 imparatorluk yumurtası ortaya çıktı.
Milyon dolarlık sanat eserlerine dönüşen yumurtalar
Her bir Fabergé yumurtası elmas, safir, inci, mine ve altın gibi değerli malzemelerle hazırlanıyor. Yumurta biçiminde olsa da her parça aslında içerdiği mekanizma, sürpriz obje veya minyatür sanat işçiliğiyle benzersiz.
Bu nedenle bugün müzayedelerde rekor üstüne rekor kırıyorlar.
-
Kış Yumurtası 2 Aralık’ta Londra’da 22,9 milyon sterline satılarak tüm zamanların en pahalı Fabergé yumurtası oldu.
-
Daha önceki rekor ise 2007’de satılan 8,9 milyon sterlinlik başka bir imparatorluk yumurtasına aitti.
Günümüzde bilinen 50 imparatorluk yumurtasının 43’ü müzelerde ve özel koleksiyonlarda bulunuyor. Yedi tanesi ise hâlâ kayıp, koleksiyonerlerin en çok aradığı objeler arasında.
Çalınan Fabergé yumurtası olayı dünyayı şaşırttı
Fabergé yumurtalarının değerini gösteren ilginç olaylardan biri ise Yeni Zelanda’da yaşandı. Bir adam, değerli taşlarla süslü 19.300 dolar değerindeki bir Fabergé yumurtasını saklamak için… yuttu.
Polis, çalınan yumurtanın hâlâ bulunamadığını açıkladı. Fabergé’nin internet sitesine göre bu yumurta 60 beyaz elmas, 15 mavi safir ve 18 ayar altın minyatür bir ahtapot içeriyordu.
“Octopussy” olarak bilinen bu model, bir James Bond filminden esinlenmişti.
Romanovların çöküşü, yumurtaların dağılması
1917’de Bolşevik Devrimi gerçekleştiğinde Romanov ailesi trajik bir şekilde öldürüldü ve Fabergé Atölyesi devletleştirildi.
Çarın yaşadığı saraylardan toplanan kıymetli yumurtalar, Kremlin cephaneliğine taşındı.
Ancak daha sonra Sovyet lideri Josef Stalin, endüstriyi canlandırmak ve döviz kazanmak için 1920’li ve 1930’lu yıllarda çeşitli Romanov hazinelerini satmaya başladı. Bu süreçte 14 adet Fabergé yumurtası ülke dışına çıkarıldı.
Bir hurda tüccarının milyonluk keşfi
Fabergé yumurtalarının gizemli yolculuklarından biri de 2015’te ABD’de yaşandı.
Kimliği açıklanmayan bir hurda metal satıcısı, değerini bilmediği bir altın yumurtayı eritmek için satın aldı. İnternette araştırma yaparken elindeki parçanın kayıp Üçüncü İmparatorluk Paskalya Yumurtası olduğunu fark etti.
Yumurtanın içinde Vacheron Constantin marka minyatür bir saat bulunuyordu.
Bu olay Fabergé dünyasında adeta efsaneye dönüştü.
Günümüzde Fabergé markası yeniden doğdu
Uzun yıllar el değiştiren marka, 2007’de yeniden yapılandırıldı ve kurucunun torunları Tatiana ve Sarah Fabergé yönetim ekibine katılarak markanın lüks dünyadaki yerini geri kazandırdı.
Fabergé, imparatorluk geleneğini modern tasarımlarla sürdürüyor:
-
2015’te İnci Yumurta: 139 ince beyaz inci, 3.305 elmas ve oyulmuş kaya kristalleriyle Suudi Al-Farden ailesine teslim edildi.
-
2021’de Game of Thrones temalı yumurta: Açıldığında parıldayan kristal bir zemin üzerinde durun minyatür bir taç ortaya çıkıyordu.
Fabergé yumurtaları neden hâlâ bu kadar değerli?
Fabergé yumurtalarını bu denli özel kılan birkaç temel unsur var:
-
El işçiliği: Bir yumurtanın yapımı aylar, bazen yıllar sürüyor.
-
Tarihsel bağ: Rus imparatorluk ailesinin son izleri.
-
Nadirlik: Sadece 50 imparatorluk yumurtası var ve bazıları hâlâ kayıp.
-
Estetik: Mücevher, mine ve mekanik sürprizlerin birleştiği eşsiz tasarımlar.
-
Kültürel ikonlaştırma: Filmlerden müzelere kadar popüler kültürde yerini koruyor.
Ve bugün hâlâ her biri, satıldığı anda dünyanın dört bir yanında manşet oluyor.




