İzmir'in Kemalpaşa ilçesinde kurulu bulunan ve Türkiye'nin önde gelen beyaz et üreticilerinden biri olan Abalıoğlu Lezita fabrikasında, yaklaşık 15 ay önce, 7 Mart 2024 tarihinde başlayan grev, işçilerin ve sendikanın ortak kararıyla sona erdirildi. Çalışma koşullarının iyileştirilmesi, ekonomik ve sosyal haklarda artış talepleriyle başlayan ve tam 446 gün süren bu direniş, Türkiye işçi hareketi tarihinde eşine az rastlanır bir mücadele örneği olarak kayıtlara geçti. 

"Yasal süreçler işçinin direncini kırıyor"

Öz Gıda İş Sendikası Genel Başkanı Halil Çukutligrevin sona ermesinin ardından yaptığı değerlendirmede, bu sürecin yalnızca bir grev olmadığını, Türkiye işçi hareketi tarihinde önemli bir eşik olduğunu vurguladı. "Türkiye tarihinde eşi benzeri olmayan bir grevi gerçekleştirmiş olduk" ifadelerini kullanan Çukutli, sendikanın fabrikada önemli bir örgütlenme çalışması yürüttüğünü ve çoğunluğu elde ettiğini belirtti.

Ancak Çukutli, Türkiye'deki uzun yasal prosedürlerin ve işverenlerin tutumunun, özel sektörde sendikal örgütlenmenin önünde ciddi bir engel teşkil ettiğinin altını çizdi. "Önemli bir çalışmanın sonucunda çoğunluğu elde etmiştik. Ancak yasal süreçler maalesef ülkemizde 2-3 yıl devam ediyor. Bu da işçinin direncini kırıyor, özel sektördeki örgütlenmenin önüne engeller birer birer devreye giriyor" diyen Çukutli, bu durumun sendikal mücadeleyi olumsuz etkilediğini ifade etti.

Dev fabrika grev ateşini yaktı Dev fabrika grev ateşini yaktı

"Grev kırıcılığı etkili oldu"

Halil Çukutli, fabrika içerisinde işverenin yürüttüğü propaganda faaliyetlerinin ve greve karşı sergilediği tutumun, greve katılımı önemli ölçüde azalttığını da belirtti. "İşverenin içeride yaptığı propagandalar ve greve karşı yürüttüğü çalışmalar neticesinde, greve çıkan kişi sayısı üyelerimizin yüzde 10’unu geçemedi" diyen Çukutli, bu durumun grevin etkinliğini zayıflattığını ve işçilerin moralini bozduğunu ifade etti. İşverenin, greve katılmayan işçilere sendikanın talep ettiği bazı hakları vererek bir nevi "grev kırıcılığı" yaptığını ve sendikayı saf dışı bırakmaya çalıştığını söyledi.

"Bu deneyimi özel sektördeki örgütlenme mücadelesi için kullanacağız"

Yaşanan bu zorlu süreci bir deneyim olarak gördüklerini belirten Çukutli, "Tüm bu yaşananları tecrübe olarak alıyoruz. Süreç içinde Türkiye’de, özellikle özel sektördeki örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırmak için bu deneyimi değerlendireceğiz. Umuyorum ki diğer sendikalar da bu tecrübeden faydalanacaktır" şeklinde konuştu. 

Mücadele bitmedi, yeni yol haritası belirlenecek

Halil Çukutligrevin sona ermesinin, Lezita'daki sendikal mücadelenin bittiği anlamına gelmediğini de özellikle vurguladı. Sendikanın fabrikada hala 500'ün üzerinde üyesinin bulunduğunu belirten Çukutli, "Yeni bir yol haritası ve strateji belirleyerek Lezita’da yeniden yetki almak istiyoruz. Sorumlu sendikacılık anlayışıyla mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi. 

Kaynak: HABER MERKEZİ