Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde gerçekleşen 38. Olağan Kurultayı'nın iptali için açılan davayla çalkalanmaya devam ediyor. Kurultayda "para karşılığı oy kullandırıldığı" gibi ciddi iddiaların ortaya atılması üzerine başlatılan soruşturma sonucunda hazırlanan iddianame, zaten gergin olan parti içi atmosferi daha da ısıttı. Ancak son gelişme, yargı sürecinin karmaşıklığını ve siyasi boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, yürütülen soruşturma neticesinde hazırlanan iddianamenin Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildikten sonra, mahkemenin "görevsizlik" kararı vererek dosyayı Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermesine esas ve usul yönünden itiraz etti. Bu durum, davanın seyrinde önemli bir dönüm noktası olabilir. Zira Başsavcılık'ın bu itirazı, dosyanın niteliği ve hangi mahkemede görülmesi gerektiği konusundaki hukuki tartışmayı derinleştiriyor.

Davanın temelleri ise, eski Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve bazı delegelerin, kurultayda usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla 15 Şubat 2025'te açtıkları dava ile atılmıştı.

Türk Lirası'nı koruma kalkanı: Döviz ve kıymetli madene sıkı denetim
Türk Lirası'nı koruma kalkanı: Döviz ve kıymetli madene sıkı denetim
İçeriği Görüntüle

Görevsizlik kararı ve ağır ceza'ya sevk: Sanıklar kimler?

Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi, 3 Haziran 2025'te iddianameyi kabul ettikten sonra, dün (25 Haziran Çarşamba) sürpriz bir kararla "görevsizlik" kararı verdi. Mahkeme, dosyanın Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine hükmetti. Mahkemenin bu kararına gerekçe olarak iki ana neden gösterildi:

  1. Rüşvet Şüphesi: Gerekçeli kararda, sanıkların eylemlerinin "rüşvet" suçu kapsamında olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Bu, iddianamede yer alan "para karşılığı oy kullandırıldığı" iddialarının, Asliye Ceza Mahkemesi'nin yetkisini aşan daha ciddi bir suçlamaya işaret edebileceği anlamına geliyor.

  2. Milletvekili Yargılanması: Sanıklardan Erkan Aydın'ın suç tarihlerinden önce üç kez milletvekili seçilmiş olması da kararda etkili oldu. İlgili kanun gereği, vekillerin görevde olduğu dönemde yaptıkları iddia edilen suçların Ağır Ceza Mahkemesi yetki alanında olması, dosyanın sevk edilme nedenlerinden biri olarak gösterildi.

Mahkeme, sanık avukatlarının dosyanın asliye ceza mahkemesinde görülmesine dair itirazını da reddederek, kararın düzeltilmesine yer olmadığına karar verdi. Böylece dosya, değerlendirilmesi için nöbetçi Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Ancak bugün Başsavcılık'ın bu karara itiraz etmesi, yargı sürecini daha da karmaşık hale getirdi.

İddianamede, "oylamaya hile karıştırma" suçundan 3'er yıla kadar hapis cezası istenen 12 isim arasında, soruşturma kapsamında tutuklanmasının ardından İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun da bulunması dikkat çekiyor. Diğer yargılanan isimler ise Baki Aydöner, Cemil Tugay, Erkan Aydın, Hüseyin Yaşar, Mehmet Kılınçarslan, Metin Güzelkaya, Nihat Yeşiltaş, Özgen Nama, Özgür Çelik, Rıza Akpolat ve Serhat Can Eş.

Dava takvimi ve 'mutlak butlan' tehlikesi

CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'nın iptali davası, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde birleştirilmiş durumda. Davanın ilk duruşması 17 Nisan 2025'te görülmüş, duruşma 26 Mayıs 2025'e ertelenmişti. Mayıs ayında görülen duruşmada da karar çıkmamış ve duruşma 30 Haziran 2025'e ertelenmişti.

30 Haziran'daki duruşma, CHP'nin yakın geleceğini belirleyecek kritik bir tarih olarak görülüyor. Davanın neticesinde mahkemeden "mutlak butlan" kararı çıkması halinde, CHP'nin 2023'te yaptığı 38. Olağan Genel Kurul iptal edilecek. Bu durum, Kurultay'da alınan tüm kararların ve seçilen yönetimin hukuki dayanağının ortadan kalkması anlamına geliyor. Böyle bir senaryoda, Kurultay öncesi görevde olan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığındaki eski yönetimin yeniden yetki kazanması ihtimali bulunuyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ