Türkiye siyasetinin nabzını tutan ve CHP'nin geleceğine yön verecek olan kurultay davasının üçüncü duruşmasının görüldüğü gün, partinin tüm il örgütlerinin liderleri Ankara'da, Genel Merkez'de olağanüstü bir gündemle bir araya geldi. Yurtiçi ve Yurtdışı Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ensar Aytekin başkanlığında gerçekleşen bu zirve, zamanlaması itibarıyla sadece bir istişare toplantısı olmanın çok ötesinde, parti örgütünün mevcut yönetime verdiği desteği ve gelecek stratejisine ilişkin kararlılığını ortaya koyan bir gövde gösterisine dönüştü.
Toplantı, yaklaşık beş saat sürdü ve açılışında, Seçim ve Parti Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci tarafından, aynı saatlerde adliyede devam eden kurultay davasına ilişkin detaylı bir hukuki bilgilendirme yapıldı. Bu bilgilendirme, il başkanlarının, partiyi hukuki ve siyasi bir kaosa sürükleme potansiyeli taşıyan sürece dair tüm detaylara hakim olmasını sağladı. Ancak toplantının ilerleyen saatlerinde alınan karar, CHP'nin bu hukuki sürece takılıp kalmayacağını, tam tersine, rotasını tamamen farklı bir yöne çevireceğini gösteriyordu.
'Tartışmayı kapatın, halka odaklanın' kararı
Saatler süren değerlendirmelerin ardından, 81 il başkanının oy birliğiyle aldığı karar, parti içinde bir milat olarak nitelendirildi. Parti kaynaklarından sızan ve daha sonra Genel Başkan Yardımcısı Ensar Aytekin tarafından da teyit edilen bilgilere göre, il başkanları, kamuoyunu ve parti tabanını meşgul eden kurultay davası ve buna bağlı tüm tartışmaları "tamamen kapatma" yönünde ortak bir irade ortaya koydu.
Alınan bu ortak kararın özünü, "Biz bu süreci kapatıyoruz. Gündemimiz ülke gündemi" sözleri oluşturdu. Bu, parti örgütünün en tepesinden en alt birimine kadar, enerjinin artık parti içi çekişmelere değil, Türkiye'nin gerçek sorunlarına harcanacağı anlamına geliyordu. Karara göre, il başkanları ve parti yöneticileri, bundan sonraki süreçte kurultay davasına ilişkin herhangi bir yorum veya tartışmaya girmeyecek, tüm odaklarını ve mesailerini halkın gündemine, yani ekonomik krize, artan yoksulluğa, adalet arayışına ve ülkenin diğer yakıcı sorunlarına ayıracaklardı.
Özel'in miting maratonu ve İmamoğlu için imza kampanyası: yeni yol haritası
Kurultay davası gündemini kapatma kararının hemen ardından, partinin yeni yol haritası da netleştirildi. Buna göre CHP, savunma pozisyonundan çıkarak, yaz ayları boyunca sokağı ve meydanları hareketlendirecek proaktif bir siyaset izleyecek. Bu yeni yol haritasının iki ana ayağı bulunuyor:
-
Genel Başkan Özgür Özel'in Miting Maratonu: Toplantıda, Genel Başkan Özgür Özel'in yaz dönemi boyunca gerçekleştireceği il ve ilçe mitinglerinin detaylı planlaması yapıldı. Bu mitinglerle, 31 Mart yerel seçimlerinde elde edilen başarının yarattığı rüzgarın canlı tutulması, halkla doğrudan temas kurulması ve iktidara yönelik eleştirilerin, halkın kendi meydanlarında dile getirilmesi hedefleniyor. Bu, CHP'nin, adliye koridorlarına sıkıştırılmaya çalışılan siyaseti, yeniden halkın arasına taşıma kararlılığını gösteriyor.
-
Cumhurbaşkanı Adayı İmamoğlu İçin İmza Kampanyası: Toplantının bir diğer önemli gündem maddesi ise, parti kaynakları tarafından "Cumhurbaşkanı Adayımız" olarak nitelendirilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik hukuki süreçlere karşı başlatılan imza kampanyasının tüm illerde etkin bir şekilde yürütülmesi oldu. Bu kampanya, sadece İmamoğlu'na hukuki bir destek sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda onun siyasi kimliğini ve liderliğini parti örgütü nezdinde pekiştiren bir işlev görüyor. Bu, CHP'nin, olası bir erken veya zamanında yapılacak seçimde, adayının kim olacağına dair net bir işaret verdiği şeklinde de yorumlanıyor.
Ayrıca, toplantıda mahalle temsilcilerinin yeni dönemdeki çalışmaları ve partinin yeni örgütlenme modelleri üzerine de uzun uzun tartışıldığı, CHP'nin tabanını güçlendirmeye ve kılcal damarlarına kadar örgütlenmeye yönelik yeni stratejiler geliştirdiği belirtildi.
'Yapay gündem' çıkışı ve iktidara meydan okuma
Toplantının ardından bir açıklama yapan Genel Başkan Yardımcısı Ensar Aytekin, alınan kararların siyasi çerçevesini de çizdi. "Cumhuriyet Halk Partisi olarak, biz yapay ve tali gündemlerle değil, halkın gündemiyle ilgiliyiz" diyen Aytekin, kurultay davasını "yapay bir gündem" olarak nitelendirerek, bu sürecin partiyi kendi içine kapatma ve halkın gerçek sorunlarından uzaklaştırma amacı taşıdığını ima etti.
