Haber/ Saadet Erciyas
Her zaman halkla iç içe olan Maruflu, 2001'de “Son on yılın en başarılı iletişimcisi”, 2003’te “Son on yılın en başarılı sivil toplum lideri” seçildi. 2011 yılında Karşıyaka Belediye Meclisi’nin aldığı kararla doğup büyüdüğü Karşıyaka Çamlık’taki 1740 Sokak’a “Sancar Maruflu Sokağı” adı verildi. 2016 yılında ise TÜRYAK Yaşlılık Konseyi Derneği’nce “Örnek Kıdemli Vatandaş” seçildi.
İzmirliler olarak büyük bir değerimizi kaybetmenin hüznünü yaşarken, hem İzmir hem de Karşıyaka sevdasıyla tanıdığımız Sancar Maruflu'nun, doğup büyüdüğü Karşıyaka'ya ilişkin anıları 2011 yılında yayımlanan "Bostanlı" kitabında yer aldı. Heyamola Yayınları'nın "41 Yazar 41 Semt" serisi içinde yayımlanan kitaba yer vermek istedim bu hafta Kitap Dostu'nda.
"Ben İzmir gibi farklı kültürlerle bütünleşmiş ve olağanüstü renklerle hareketlendirilmiş muhteşem bir şehirde, İzmir'in Karşıyaka'sında doğdum. Yamanlar Suyu içerek büyümüş hakiki bir Karşıyaka delikanlısı olarak değişik kültürlerler haşır neşir büyüdüm" diye başlıyor kitabın "İzmir ve İzmirlilik" başlığını taşıyan ilk bölümü.
Maruflu keyifli anlatımıyla kaleme aldığı "Bostanlı" kitabında, Bostanlı'ya neden bir dönem Papas adının verildiğini tarihi gelişmeler doğrultusunda anlatıyor. Bostanlı'nın bugününe gelirken tarihi sürecinde ilçenin tanınmış ailelerinden, Bostanlı'da yaşayan ailelerin, insanların, esnafın geleneklerinden, kültür yaşamından, yemek alışkanlıklarından, spor yaşamından söz ediyor.
Sancar Maruflu'ya "vefa insanı" demiştim yazımın başında. Şüphesiz kitabında da vefa insanı olduğunu yine kanıtlıyor Maruflu. Bostanlı'nın efsane olmuş muhtarlarına, Bostanlı'nın bugünkü gelişmiş Bostanlı olmasında katkısı bulunan mühendislerine, belediye başkanlarına, spor adamlarına, yazarlarına, sanatçılarına, yöneticilerine yer veriyor. Tek tek isimlerini sayıyor Bostanlı'ya, Karşıyaka'ya hizmeti geçenleri.
Mustafa Sancar Maruflu, kitabında kendi Bostanlı'sına bir seyahate çıkartıyor okuru. 1950-2010 yılları arasında yaşadıklarına, gördüklerine, Karşıyakalılar'ın bir dönem tertemiz denizindeki yüzme alışkanlıklarına, kentin birden bire denizle kesilen ilişkisine yer veriyor. Tramvaylar, Karşıyaka-Bostanlı deniz hamamları, körfez vapurları, sahilde yer alan minicik plajlar ve kumsallar, bisikletle gezilen çocukluk gençlik yılları, o anılarda yer alan süslü develeri bir masal anlatır gibi anlatıyor bizlere. Anıların, Karşıyaka'n ve İzmir'in artık bizlere emanet Sancar ağabey, mekanın cennet olsun.
