Yıllardır çeşitliliği göz ardı ettiği gerekçesiyle eleştirilerin odağında olan Oscar Ödülleri’nde ‘tarihi ancak sınırlı’ bir adım atıldı. ‘En İyi Film’ adayları için hem ekran önünde hem de perde arkasında uyulması gereken ‘minimum çeşitlilik kriterleri’ belirlendi.

Sinema endüstrisinin en büyük ödülleri arasında gösterilen ancak beyaz üstünlüğünü sergilediği gerekçesiyle boykota kadar varan protestoların hedefinde olan Akademi Ödülleri, bu kötü şöhrete bir nebze de olsa son vermek için kolları sıvadı.

Oscar Akademisi, ‘En İyi Film’ kategorisinde yarışacak adaylar arasındaki çeşitliliği teşvik etmek, ayrıca ekran önünde ve arkasında eşit temsili sağlamak adına uyulması gereken dört temel kriter belirledi. Bu kriterlerin en az ikisini karşılama şartı getirildi.

Bu kriterlerle, ekrana yansıyanlar dışında filmin yapım aşamasındaki ırk, cinsiyet, toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim, etnik kimlik ve maluliyet gibi ayrımların ortadan kaldırılması hedefleniyor.

Sadece oyuncularla bitmiyor

İlk kriter, başrol oyuncusunun yeterince temsil edilmeyen bir gruptan olması ve yan rollerin yüzde 30’unun azınlıklardan oluşması ya da filmin, bu toplulukların yaşadığı sorunlara işaret etmesi olarak belirlendi.

İkinci kriter, sahne arkası yönetici ekibin veya teknik ekip üyelerinin tarihsel olarak dezavantajlı gruplardan seçilmelisi; ayrıca bu grubun kadınları, farklı ırkları, LGBTİ’leri ve engellileri de kapsaması oldu.

Diğer iki kriterse, yeterince temsil edilmeyen kişilere staj ve eğitim sunulması, ayrıca filmin pazarlama ve dağıtım ekiplerinde aynı çeşitliliğin sağlanması olarak belirlendi.

Söz konusu yeni kriterler, 2024’te düzenlenecek 96. Akademi Ödülleri ile birlikte hayata geçirilecek.

'Temel değişim için katalizör olacak'

Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi Başkanı David Rubin ile Akademi CEO’su Dawn Hudson tarafından yapılan açıklamada, “Bu standartların, sektörümüzde uzun süreli ve temel değişim için katalizör olacağına inanıyoruz” denildi.

Rubin ve Hudson, “Penceremiz, hem sinema filmlerinin yaratılmasında hem de onlarla bağlantı kuran izleyicilerde çok çeşitli küresel nüfusumuzu yansıtacak şekilde genişlemeli” ifadelerini kullandı.