Haber/ AYŞE İDİLGÖKBER

Türk edebiyatının simge isimlerinden, 1914-1970 yılları arasında yaşayan ve 50’den fazla eserle Türkçe'ye büyük katkı sunan Orhan Kemal’in 25 eserinden yola çıkarak Adana sözlüğü hazırlayan Nevzat Hız, Adana kent kültürü adına çaba sarf ettiğini söyledi. Nevzat Hız ile Adana’yı, Orhan Kemal’i ve sözlüğü nasıl hazırladığını konuştuk.

-Nevzat Bey, Orhan Kemal’in vefatının üzerinden yarım asırdan daha fazla bir zaman geçti. O’nun eserlerinden yola çıkarak bir Adana sözlüğü hazırlama fikri nasıl gelişti ve neden bu kadar beklediniz?

Orhan Kemal Sözlüğünü hazırlamak için önce, onu ve eserlerini sevmek gerekir, diye düşünüyorum. Yazarımız hakkında ne üretebilirim düşüncesini yıllarca taşıdım. Kitaplarında gördüğüm şu oldu: Kullandığı Adana dili, tarih boyunca çok kültürlü, kendine özgü kuralları olan, bol küfürlü, bol argolu konuşan halkın tüm katmanlarının dilidir. Çukurova’ya özgü o kadar çok kelime, deyim, atasözü kullanmış ki, bunların anlamlarının bilinmesi gerekliydi. Adanalı olmamın da avantajını kullanarak kitabı hazırlamak benim görevim oldu ve başardığım için çok mutluyum.

-Kısaca bu kitapta okuyucunun neler bulacağını bize anlatır mısınız?

Okuyucunun bu kitabı seveceğini ve faydalanacağını umuyorum. Yazarımız, eserlerindeki sözcük dağarcığının zenginliğini ve Adana dilinin anlatım gücünü okuyucularına ustalıkla sunmaktadır. Yaşadığını, gördüğünü ve elbette konuştuğunu yalın bir dille yazmıştır. Bu bilgilerin, bu dilin kaybolmaması, anlaşılır olması ve gelecek kuşaklara aktarılmasının öneminin görüleceğini düşünüyorum.

-Kitabı incelediğimde çok ayrıntılı bir döküm görüyorum. Adana’nın yemek kültürü buna dahil. Çalışırken cevap bulamadığınız, sizi çok uğraştıran kavram ya da ifadeleri bizimle paylaşır mısınız?

Sözlük çalışmamda, bölgenin yaşamı, kültürü velhasıl her şeyi hakkında maddeler var. Sözlükte en çok geçen sözcüklerin; en fazla "Allah", sonrasında ise "ciğer" ve "it" olduğunu görünce çok şaşıracaksınız!

-Önsözde, bu çalışmayı hazırlamak için “Adanalı” olmak gerektiğinin altını çiziyorsunuz. Oysa Adana, bir buluşma kavşağı ve konuk ettiği insanlardan da büyük sanatçılar çıkarmış. Bu iddianızda ısrarcı mısınız?

Araştırmalarıma göre, ülkemizde iki yazarın sözlüğü hazırlanmış. Birincisi Ali Püsküllüoğlu’nun Yaşar Kemal Sözlüğü, ikincisi de benim hazırladığım Orhan Kemal’in Sözlüğü. Ali Püsküllüoğlu da benim gibi bir Adana çocuğu. Bölgemizde kullanılan dili, doğal olarak burada yaşayan, bu dili konuşan açıklayabilir. Örneğin, Necati Cumalı eserlerinden bir sözlük çalışmasını kim yapabilir, elbette Egeli bir araştırmacı.

-Sözlüğü hazırlamadan önce de Orhan Kemal eserlerini okuduğunuzu tahmin ediyorum. Sözlüğü oluşturma amaçlı okuduğunuzda bu denli geniş bir şehir sözlüğüyle karşılaşacağınızı düşünüyor muydunuz?

Sözlük çalışmama başlamadan önce tüm Orhan Kemal kitaplarını okumuştum. Yaşar Kemal Sözlüğünü incelediğimde 650 maddeden oluştuğunu biliyordum. Benim sözlük çalışmamın da birkaç yüz madde daha fazla olacağını tahmin ediyordum. Ancak sonuç beklediğimden çok daha fazla çıktı. Yalnız şu var: sadece öz Türkçe kelimeler değil, Arapça, Farsça hatta Latince kelimelerin de dilimize girdiğini gördüm. Kitabımda iki bin maddeden fazla başlık olmasını çok önemsiyorum. Zengin ‘Adanaca’nın özgünlüğünü göstermesinden mutluyum.

-Siz daha önce de Adana üzerine farklı araştırmalar yapmış bir isimsiniz. Adana entelijansiyası başta olmak üzere kent ahalisinin kent üzerine yapılan çalışmalara yaklaşımını anlatır mısınız? Bunu kendi çalışmalarınız özelinde de değerlendirirseniz sevinirim?

Ben, Adana sevdalısıyım. Eski Adana Spor Fotoğrafları ve Eski Adana’da Yaşam Fotoğrafları adlı kitaplarımla bu işe başlamak bana daima avantaj sağlamıştır. Yakın tarihi çok önemseyen birisiyim. Adana’nın Cansuyu Seyhan, Ramazanoğlu Beyliği, Adana Futbol Tarihi-1 ve Adana Yemek ve Kebap Kültürü adlı çalışmalarımız var. Böyle sanatsal ve belgesel çalışmalar kentimizde daima destek ve övgü görmüştür. Özellikle yerel yönetimler ve sanatseverlerin ilgisi daima teşvik edicidir.

-Genç kuşaklara Orhan Kemal okumaları konusunda ilk olarak hangi eserinden başlamalarını önerirsiniz?

Genç kuşaklara önerebileceğim eserler olarak. Baba Evi ve Cemile’yi söyleyebilirim. Her yönüyle çok iyi başlangıç kitapları olduklarını düşünüyorum.

SÖZLÜKTEN

tarsusi kahve: Tarz-ı hususi kahve. Kulpsuz iri fincanla, ikilik kahve. Kahve fincan yerine ince belli klasik Türk çay bardağına konarak servis edilir.

Dükkanın önünden geçmekte olan kahveci çırağına, “Benim sadeyi Tarsusi yapsın ustan, dedi.” (Eskici ve Oğulları)

harar: İçine genellikle hububat konulan büyük çuval.

Şimdilerde güçlü kamyonların benzin, mazot kokulu homurtularıyla çektiği; çuval ya da hararlar dolusu tohumlu, tohumsuz pamuk….(Eskici ve Oğulları)

çalgın: Deli, çılgın.

-Aferin oğlum, aferin yavrum deli bu, babası gibi çalgın! (Eskici ve Oğulları)

çaça karı: Kötü yola düşüren kadın, genelev işleten kadın.

Çaça karı –hacana deniliyordu burada- iriyarı, lakin olabildiğince toy oğlana yardım etti. (Bereketli Topraklar Üzerinde)

dağları bedesten etmek: Bedesten, değerli eşyaların satıldığı yerdir. Bu deyim de üstün bir gayretle en olmayacak işleri başarmak. Zorun üstesinden gelmek anlamı taşır.

Fattum’un babası yaşlı Dakur’la az mı çene çeneye vererek hayal¬ler kurmuş, dağları az mı bedesten etmişti? (Vukuat Var)

* Nevzat Hız, Orhan Kemal’in Adana’sı- Bir Şehir Sözlüğü, Everest Yayınları, 2021, İstanbul