Reyhan Şenay Özel Haber

14 Nisan 2015 tarihinde evinin otoparkında işine gitmek üzere arabasına binmeye çalışan Avukat Jale Soydan, Karşıyaka İzmir’de eski eşi Salih K. tarafından vuruldu. Gördüğü sayısız ameliyat, yıllardır süren fizik tedavilere rağmen yaşama tutunmaktan vazgeçmeyen Avukat Soydan, 2 koruma kararına rağmen yaşadıkları için devlete dava açtı. Hukuk mücadelesini sürdüren Soydan, bilinen erkek şiddeti örneklerinden biri değil. Eğitimli ve sosyo-ekonomik düzeyi yüksek 2 çocuklu bir aile iken, hiç fiziksel şiddet yaşamamış. Anlaşmalı boşanmalarının ardından her şey değişmiş.

Avukat Soydan eşiyle anlaşarak evlendiklerini söyleyerek, boşandıktan sonra nherşeyin nasıl değiştiğini şöyle anlattı: “Biz ne olursa olsun birbirimizi severek evlendik. 2 tane pırlanta gibi çocuğumuz oldu. Evliliğimiz boyunca hiç fiziksel şiddet görmedim. Zaman içerisinde eşimin davranışları beni rahatsız etmeye başladı. Beni başkalarının yanında küçük düşürüyordu. Sürekli bir erkek olarak da aşırı kıskançlıkları vardı. Gün boyunca defalarca arayarak, kontrol ediyordu. Evliliğimiz Çin işkencesine döndüğü için boşanmak istedim. Önce kabul etmedi. Sonra evde sürekli tartıştığımız için anlaşmalı olarak boşandık. Boşandıktan sonra bunu hazmedemedi. Ayrı yaşamaya tahammül edemedi. Tekrar tekrar kapıma geldi. Aracılar koydu. Ama ben istemedim. Beni ikna edemeyeceğini anlayınca, önce 2014 Kasım ayında beni gaz dökerek yakmaya kalktı. Şikayetçi oldum. 2,5 yıl hapis cezası aldı ama ilk suçu olduğu için cezası tecil edildi. 5 ay sonra da 2015 Nisan ayında beni evimin otoparkında öldürmeye kalktı. Bana bir şarjör boşaltmış, ilk 3 kurşunu hatırlıyorum. 8 kurşun isabet etmiş. Ambulansla en yakın hastaneye götürmüşler.”

45 Gün Komada Kaldı

Ameliyat sırasında kalbi duran Jale Soydan, Ege Üniversitesi’nde 45 gün komada kaldı. Uyandığında bir robot gibi kıpırdayamayan bir kadın haline gelmişti. 2015’te fizik tedavi süreci başladı. İlk adımlarını robotta atabilen Soydan, yıllarca yürüyebilmek için nasıl mücadele verdiğini anlattı: “Çok acı çektim. Fiziksel ve ruhsal olarak çok acı çektim. Ben çok aktif yaşayan, çalışan bir kadındım. 24 saat bana yetmezdi. Birdenbire yardım almadan hiçbir şey yapamayan bir insan haline geldim. Çok acı çektim, ağladım ama mücadeleyi asla bırakmadım. Bir şekilde üstesinden geldim. Hayata döndüm, çocuklarıma kavuştum. Onlarla hiç o 14 Nisan yaşanmamış gibi yaşamaya çalıştık. Şimdi bastonla yürüyorum. Uzun mesafelere tekerlekli sandalye ile gidiyorum”

Devlete Açtığı Davalar Sürüyor

Avukat Jale Soydan’ın, 2 koruma kararına rağmen vurulması nedeniyle devlete açtığı tazminat davası sürüyor. Kendisi gibi şanslı olmayan erkek şiddetinden ölen kadınlar adına hukuk mücadelesi başlatan Avukat Soydan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne giden iki emsal dava kararını örnek göstererek Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve İç İşleri Bakanlığı’na dava açtı. 4 yıldır davasının Danıştay’da olduğunu söyleyen Soydan, kararlı; “bekliyorum. Eğer Danıştay’dan da ret cevabı gelirse, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi sıfatıyla Anayasa Mahkemesi’ne dava açacağım. Belki sonucunu ben göremem ama bu mücadeleden asla vazgeçmeyeceğim.”

“Kadınlar haklarından vazgeçmesinler”

Tüm yaşadıklarına rağmen şiddet gören kadınlara da örnek olmaya çalıştığını anlatan Avukat Jale Soydan kadınların şikayetçi olmaktan korkmamaları gerektiğini söylüyor:

 “Her zaman bir ümit kapısı var. Eğer ben yaşıyorsam, doktorlar yaşamamın bir mucize olduğunu söylediler. Bir ümit var demektir. Bana tanınan bu ikinci şansı çok iyi değerlendirmeliyim. Benim mücadeleci bir yapım var. Avukat olarak da hep böyleydim, insan olarak da…Sonuna kadar giderim. Kadınlar da haklarından vazgeçmesinler. Tüm hukuk yollarını denesinler.”

Korkmuyorum

Kendisini 2 kez öldürmeye teşebbüs eden Salih K.’nın 17,5 yıl hapis cezası almasına rağmen, cezasını sadece 6 yıl çekmesinden rahatsızlığını da dile getiren Soydan, “Pandemide denetimli serbestlikten faydalanarak normal hayata dönen birçok mahkum var. 80 bin kişiden söz ediliyor. Pandemi bitmesine rağmen 5275 sayılı kanun kapsamında izinler hala uygulanıyor. Salih K.’da bu kişilerden birisi. İzmir’de yaşadığını biliyorum. Ama korkmuyorum. Yaşadıklarıma rağmen bende paranoyalar hiç olmadı” diyor.

Denetimli Serbestlik Ne Zaman Bitecek?

Kovid-19 tedbirleri kapsamında açık ceza infaz kurumlarında bulunan veya açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazanan hükümlüler ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezalarının infazına karar verilen yükümlüler, Yasanın yürürlüğe girdiği 14 Nisan 2020 tarihinden Mart 2023 tarihine kadar serbestler. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün 15 Haziran 2020 tarihindeki açıklamasına göre ise bu kapsamda açık ceza infaz kurumlarından 30 bin 358,  kapalı ceza infaz kurumlarından ise 12 bin 378 olmak üzere toplam 42 bin 736 hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezalarının infazına karar verildi. Aynı açıklamada toplam 64 bin 661 hükümlünün koronavirüs iznine gönderildiği belirtildi. Resmi internet sitesinden duyuru yapan Ceza ve Tekvifevleri Genel Müdürlüğü izinlerin 31 Mart 2023 tarihine kadar uzatıldığını açıkladı. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan, açık cezaevlerindeki hükümlüler için belirli şartlarda uygulanan Kovid-19 izinlerinin yeniden değerlendirildiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “Kabine toplantımızda açık cezaevlerindeki hükümlüler için belirli şartlarda uygulanan ve 31 Mayıs’ta süresi sona eren Kovid-19 izinleri ile ilgili de yeni bir değerlendirme yaptık. Buna göre açık cezaevlerindeki hükümlülerin Kovid-19 izinlerini 31 Temmuz 2023 tarihine kadar uzatıyoruz. Meclisimizin bu hususta gereken yasal düzenlemeyi en kısa sürede hayata geçireceğine inanıyorum.”

Bu haber Değişen Hayatlar özel ilavesinde yayınlanmıştır. Tamamını okumak için tıklayınız

Editör: Reyhan Senay