İzmir'de, aralarında eski Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in de bulunduğu 11'i tutuklu 65 sanığın yargılandığı "kooperatif davasının" ilk duruşmasında, projenin merkezindeki isimlerden eski İZBETON A.Ş. Genel Müdürü Heval Savaş Kaya savunmasını yaptı. İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada Kaya, suçlamaları reddederek, geliştirilen kooperatif modelinin İzmir depremi sonrası ortaya çıkan acil kentsel dönüşüm ihtiyacından doğan bir zorunluluk olduğunu ifade etti.
"Belediyenin bütçesi yoktu"
Savunmasında, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin projelerin tamamını yapacak bütçesi olmadığını belirten Kaya, bu nedenle alternatif bir finansman modeli arayışına girdiklerini söyledi. Yaklaşık 40 müteahhitlik firmasıyla görüştüklerini ancak firmaların zarar etme endişesiyle projeden çekindiklerini anlatan Kaya, bu sürecin ardından İzmir Ticaret Odası'ndan gelen bir heyetin kooperatiflerle işbirliği modelini önerdiğini belirtti. Kaya, "İZBETON’un parası yoktu. Bu projede taşınmaz devri taahhüdü vardır. Süreçte para söz konusu değildir" diyerek kamu zararı iddialarını reddetti ve kurulan modelin yasaya en uygun çözüm olduğunu savundu.
Bürokratik engelleme ve yeni yönetime eleştiri
Kaya, savunmasında dönemin belediye bürokratlarından Arzu Özçelik'in modele en başından beri karşı olduğunu ve süreci "inat ve iyi niyetten uzak bir yaklaşımla" mühürleyerek sabote ettiğini iddia etti. Bu mühürleme işlemi nedeniyle projelerde en az 1 yıllık kayıp yaşandığını ve enflasyonist ortamda maliyetlerin yükselerek mağduriyetler yarattığını belirtti. Kaya, Özçelik'in tüm temel atma törenlerine katılmasına rağmen sonradan sürece müdahale etmesinin "hayatın olağan akışına aykırı" olduğunu söyledi. Ayrıca, mevcut İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ı da eleştiren Kaya, "Yeni dönemde İZBB Başkanı olan Cemil Tugay, modele sahip çıkmadı. Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nün bir eleştiri yazısı gerekçe gösterilerek kooperatiflerle sözleşmeler hatalı şekilde feshedilmiştir" dedi.
"Süreç şeffaf yürütüldü"
Modelin her aşamasının dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve ilgili bürokratların bilgisi ve onayı dahilinde yürütüldüğünü vurgulayan Kaya, tüm sözleşmelerin belediyeye resmi yazılarla bildirildiğini ve herhangi bir itirazla karşılaşmadıklarını ifade etti. Kaya, "Belediye bütün sürecin içerisindedir. Her gün belki 10 defa Arzu hanımla, 15 defa Suphi beyle görüşüyorduk. Bir kötü niyet aranıyorsa, bizde değil başka arkadaşlarda aranmalıdır" diyerek suçlamaların odağını değiştirdi. Kaya'nın savunması, davanın sadece bir yolsuzluk iddiası olmanın ötesinde, belediye içi bürokratik ve siyasi dinamikleri de içerdiğini ortaya koydu.