MERT YASİN ALPDÜNDAR- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kira ve konut fiyatlarında fahiş fiyat artırımlarında yaptırım uygulanacağı söylemesinin ardından kira sorunları tekrar gündeme geldi. İzmir’de de yapı stoğundaki sorunlar, göç ve enflasyona dayalı artışlar vatandaşları ciddi olarak etkilemeye başladı. Kentin merkezindeki kira fiyatları 15-20 bin TL’lere gelirken, Alsancak, Mavişehir ve Urla’da kira fiyatları 30 bin TL’ye tırmandı. Konuyla alakalı dokuzeylul.com’a konuşan İZTO 49. Emlak Komitesi Meclis Üyesi Adnan Bozbay, insanların karavan ve Tiny House’larda (Prefabrik Ev) yaşamaya başladığını dile getirdi. Çözümün cezai yaptırımlar olmadığını da vurgulayan Bozbay, “Ceza yerine çözüme odaklanmamız gerekiyor. Yani bir şey olduktan sonra ona ceza kesmenin bir manası olmuyor. Bunun yerine enflasyonla mücadele ve daha sonra sosyal konut alternatiflerini hayata geçirmeniz gerekiyor” dedi.
‘20 BİN TL’YE SÖZLEŞMELER YAPILMAYA BAŞLANDI’
Arz-talep noktasındaki sıkıntıların kiralıkların artmasına sebeplerden biri olduğunu söyleyen İZTO 49. Emlak Komitesi Meclis Üyesi Adnan Bozbay, “Piyasaya sürülen gayrimenkul olmadığı için kiraların artıyor. Bu bir arz-talep meselesidir. Deprem sonrasında kiralar yüzde 10-20 arasında artmıştı. Şu anda dış çeperleri yani Menemen, Kemalpaşa, Torbalı gibi bölgeleri insanlar tercih etmeye başladı. Şu anda Alsancak’ta kiralar 35-40 bin TL bandına geldi. Alsancak dışında 30 bin TL’nin üstünde olan bölgeler var. Mavişehir bu bölgelerden biri. Yaşam standardı yüksek bir bölge ve beyaz yakalıların en çok tercih ettiği bölgedir. Urla ve Güzelbahçe tarafı da bu fiyatlarda. Şehir içinde ise klasik 2+1-3+1 evleri 15 bin TL’ye bulmak pek mümkün olmuyor. Buralar da 20 bin TL’den sözleşmeler yapılmaya başladı.” diye konuştu.
‘YAPTIRIM YERİNE ENFLASYON DİZGİNLENMELİ’
“Yaptırım konusuna gelince, bence yaptırım yerine öncesinde enflasyonu dizginlememiz gerekiyor. Çünkü Enflasyon yüzde 70’e yakın artıyor” diyerek sözlerine devam eden Bozbay, “Ceza yerine çözüme odaklanmamız gerekiyor. Yani bir şey olduktan sonra ona ceza kesmenin bir manası olmuyor. Bunun yerine enflasyonla mücadele ve daha sonra sosyal konut alternatiflerini hayata geçirmeniz gerekiyor. Sosyal konut dediğimiz hazine arazilerine konut yapıp, kiraya vermek. Bu bir alternatif. Çünkü arsa en önemli maliyetlerden bir tanesidir. Arzı arttırmak gerekiyor. Devlet kendi arazilerini sadece kiraya verilmek üzere sosyal konut yapmalı” diye konuştu.
‘İNSANLAR KARAVAN VE TİNY HOUSE’DA KALMAYA BAŞLADI’
Barınmanın insan hayatında olmazsa olmazların başında geldiğini sözlerine ekleyen Bozbay, “Bir ailenin veyahut bireyin olmazsa olmaz. İşin sosyal boyutuna geleceksek 15-20 bin TL altında doğru düzgün kiralık ev bulamıyorsanız nerede çalışacaksınız ve kaç para alacaksınız da kiralık bir eve çıkacaksınız. O yüzden gençler aileleri ile kalıyor. Evlenemiyor. Şu anda durum böyle devam ediyor” diye belirtti.
Bozbay, “Örnek vermek gerekirse; Bir okulun müdürü sadece ceza vermeye yönelik politika izliyorsa o okulun eğitimdeki yeterliliğini sorgulamak gerekiyor. Veyahut soğan fiyatları yükseldiği zaman depolarda tutanlara ceza verildiğinde soğan fiyatı düştü mü? Hayır. Piyasanın kendi kendine dengelemesi gerekiyor. Özellikle barınma olmazsa olmazımız. Sokaklara çıktığınızda bir sürü karavan görüyorsunuz ve burada yaşayan insanlar var. Tİny hauselar ortaya çıkmaya başladı. Biz niye kentleştik? Kentleşme sorunlarını çözemiyoruz. Şimdi onlara da ceza geliyor ama o insanlar doğanın içerisinde yaşayayım diye mi oralarda yaşıyor? Burada yapılması gereken ceza sistemi değil. Ceza yerine alternatif yollar bulmak gerekir” dedi.
