İzmir Balçova'daki saldırıda yaralanan kişi polisi uyardığı için vurulmuş
İzmir Balçova'daki saldırıda yaralanan kişi polisi uyardığı için vurulmuş
İçeriği Görüntüle

SİNAN GENÇ/Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün eseri Nutuk'ta belirttiği, Kurtuluş Savaşı esnasında 28 Temmuz 1922’de düzenlenip, arka planında Büyük Taarruz’un planlarının yapıldığı Akşehir’de oynanan tarihi futbol maçı ile ilgili İzmirli araştırmacı Bedri Cumhur Doğu önemli açıklamalarda bulundu.

Ksk4(1)

"ÜLKENİN KADERİNİ DEĞİŞTİREN OLAY"
İzmirli araştırmacı Bedri Cumhur Doğu, Mustafa Kemal Atatürk’ün 28 Temmuz 1922’de Konya Akşehir’de komutanları bir araya getirmek ve Büyük Taarruz kararını almak için düzenlediği gizli toplantıya vesile olan futbol maçının ülkemizin kaderini değiştiren çok önemli tarihi bir olay olduğunu söyledi.

0X0 Her Sey Bir Futbol Maciyla Basladi 1656705774235-1

Mustafa Kemal Paşa’nın o dönemde düşmana son darbeyi indirmeye hazırlanırken, taarruzun yeri ve tarihini son derece gizli tutmaya özellikle dikkat çektiğini hatırlatan Doğu, "Atatürk, Batı Cephesi komutanlarını Akşehir’ de toplamak için ilginç bir bahane buldu. Futbol o dönemler orduda yaygın bir spor olmuştu. Tatil günleri alaylar, tümenler birbirleri ile kıran kırana maçlar yapıyorlardı. Cephe karargahı futbol takımı ile kolordular karmasının 28 Temmuz 1922 Cuma günü Akşehir’de maç yapmaları kararlaştırılmıştı ama bu maç öyle sıradan bir maç değildi" dedi.

780X411 1656705725142

Doğu, "Atatürk bunu nutukta da dile getirmiş ve, '28 Temmuz 1922 günü öğleden sonra yaptırılan bir futbol maçını görmeleri ileri sürülerek, ordu komutanları ve bir takım kolordu komutanları Akşehir’e çağrıldı. 28/29 Temmuz gecesi komutanlarla genel olarak saldırı konusunda görüştüm' demişti. O güne kadar subaylar Akşehir’de toplanmaya başladı. Mustafa Kemal Paşa, Fevzi Paşa, İsmet Paşa ve diğer komutanlar toplantıdan önce bir araya gelip, taarruz planını yaptılar. Ama bu toplantı bir futbol maçının gölgesinde yapılmıştı.

0X0 Her Sey Bir Futbol Maciyla Basladi 1656705796728

FENERBAHÇE'NİN İLK KALECİSİ, KARŞIYAKA'NIN KURUCUSU

Kenan bey (Or), o sezon(1922) namağlup ve gol yemeden İstanbul Ligi şampiyonu olmuş Fenerbahçe Futbol Takımı’nın kalecisiydi. Hatta dönemin, Fenerbahçe Kulübü Fahri Başkanı, Halife Abdülmecid'in oğlu Şehzade Ömer Faruk Efendi, bu takımı tebrik etmek için buluşmuşlardı. Bu buluşmadan 2 ay sonra, Fenerbahçeli futbolculardan takım arkadaşları Şehit Nâhit (Çokbaşaran), Kâmil (Rona), Ethem (Bellisan), ve Dr. Refik (Kuntol) ile beraber Anadolu'ya gidiyor ve Sakarya Cephesi'nde subay olarak görevlendiriliyorlardı.

Ksk2-2

Kaleci Kenan, daha sonra Albaylığa kadar yükselirken, Mustafa Kemal'in 1922 Temmuz ayında Akşehir'de yaptığı, kritik toplantıda da yer alıyordu. Hatta Mustafa Kemal Paşa’nın Büyük Taarruz kararını aldığı Akşehir’de gizli bir toplantıda komutanları bir araya getirmek amacıyla, 28 Temmuz 1922’de düzenlenen futbol maçı, ülkemizin kaderini değiştiren tarihi bir olaydır.
Atatürk Nutuk’ta bunu, “28 Temmuz 1922 günü öğleden sonra yaptırılan bir futbol maçını görmeleri ileri sürülerek, ordu komutanları ve bir takım kolordu komutanları Akşehir’e çağrıldı. 28/29 Temmuz gecesi, komutanlarla genel olarak saldırı konusunda görüştüm” sözleriyle ifade etmektedir.

1920 – 1922 tarihleri arasında Fenerbahçe’nin kaleciliğini yapan Kenan bey, 1922 yılında Üsteğmen olarak Milli Ordu’ya katılmış, yukarıda bahsettiğimiz Akşehir’de düzenlenen futbol maçında kaleyi koruyan milli mücadele kahramanı Kenan bey’di. İzmir’in büyük istirdâtına (kurtuluşu) müteakip İzmir’e yerleşmişti. İzmir’de 1924 ve 1925 yıllarında, yeniden canlandırılan Karşıyaka Gençler Birliği kulübümüzün kalesini koruyordu. 1925 yılında organizasyonu ile Fenerbahçe takımının ilk yurt içi seyahatinin yapılmasını sağlayan Kenan Bey, Akdeniz Üs Komutanı ve aynı zamanda Türkiye’nin ilk futbolcularından Fenerbahçe’li Fuad Hüsnü beyden yardım isteyip Fenerbahçe’nin İzmir’e Gülnihal Vapuru ile getirilmesinde büyük rol oynuyor.

Ksk1-6

Paylaşacağım fotoğraf hatalı olarak üzerine “1923 – Karşıyaka Spor Kulübü” yazılmışsa da fotoğrafın kısaca öyküsünü anlatalım.
Fotoğraf 22 Ağustos 1924 tarihine ait.
Karşıyaka Spor Kulübü’nün ortaya çıkmasına henüz yaklaşık bir sene var. O dönem kulübümüzün adı Karşıyaka Gençler Birliği. Kulübümüzün o dönemki başkanı olan kurucularımızdan Kadızâde Zühtü bey, kulübümüzün Cumhuriyet sonrası ilk futbolcuları; Mamako ismiyle maruf Saim bey, ilk milli futbolcumuz Vahyi bey, İsmail bey ve Necati bey fotoğrafta seçilebiliyorlar.
Fotoğraf, 1924-25 yılı İzmir mıntıkası yarı final müsabakasından öncesine ait. Altınordu ile üç defa maç yapmamıza rağmen yenişemediğimiz için, dördüncü maç oynanıyor.

Ksk3-2

Maçın hakemi İdman Ocağı’ndan Said bey. Maçta Karşıyaka’mız Necati beyin muazzam golü ile 1-0 öne geçiyor, fakat Altınordulular golden sonra ofsayt olduğu gerekçesiyle itirazlarda bulunuyor. Hakem golü veriyor. Yapılan lobi faaliyetleri ile usüle uygun şekilde Tayyare takımından Selahattin beyi transfer etmiş olan Karşıyaka Gençler Birliği’ni futbol heyetine şikâyet ediyor. Halk galeyana gelerek sahaya iniyor ve maç yarıda kalıyor. Futbol heyeti maçın nihai sonucunu ayrı bir toplantı ile belirliyor. Futbol heyetinin kararı ile maç geçersiz sayılıyor ve Altınordu finale yükselen takım oluyor.
Kenan bey 1924 ve 1925 yılları İzmir Ligi’nde Karşıyaka Gençler Birliği forması altında sayısız maça çıkmış, 1924’te yarı final, 1925’te ise final maçlarında kalemizi korumuştu. Milli mücadele kahramanı, Kaf Sin Kaf’ın ilk kalecisi Kenan bey’i rahmetle anıyorum.

Ekran Görüntüsü 2025 09 16 174921

Ülkemiz tarihinde çok önemli yer teşkil etmiş olan Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş gibi İstanbul Liginde bağımsızlık mücadelesi vermiş takımlar gibi İzmir’de Karşıyaka ve Altay bu mücadeleyi veriyordu. Aslında tüm bu saydığımız takımların amaçları, hedefleri gençleri spora yöneltip, dostluğu, sporu ve paylaşımı yeni kurulan bir ülkenin gençlerine aşılamaktı. Aslında kuruluşları birbirini takip eden bu Türk kulüplerinin yalnızca forma renkleri farklıydı. Hepsi aynı amaca hizmet etmişlerdi. Ve öncü olmuşlardı. Onlar ırkçı değillerdi, işgale direnmişlerdi, sadece adalet istemiş ve hakları olan bağımsızlığı talep etmişlerdi.
Ve yüz yıldan fazladır mücadeleye devam ediyorlar. Belki İstanbullu dostlarımız bu mücadelede sportif anlamda daha fazla başarılı olmuş olabilir. Ancak bizim için sportif başarıdan daha önemli olan bir şey var ise o da mücadele etmektir. Yazar ve fikir adamı Samuel Beckett’in dediği gibi "Hep denedin, hep yenildin. Olsun. Gene dene, gene yenil. Daha iyi yenil."

Kaynak: HABER MERKEZİ