İNCİ ONGUN/Türkiye, son yılların en ağır ekonomik krizlerinden birini yaşarken, en büyük darbeyi tekstil ve hazır giyim sektörü aldı. Ülke genelinde 2025 yılında 3 binden fazla tekstil işletmesi kapandı, yaklaşık 56 bin çalışan işini kaybetti. Kapanan fabrikaların depolarında biriken tonlarca ihraç fazlası ürün ise iflas masaları aracılığıyla yok pahasına toptancılara satılıyor ve bu ürünler sokak tezgâhlarından, pazar yerlerinden ve küçük esnaf üzerinden halka ulaşıyor.

KAPANAN FABRİKALARIN ÜRÜNLERİ SOKAĞA DÖKÜLDÜ
Bu durumun en çarpıcı örneklerinden biri İzmir Balçova’da görüldü. Tekstil ürünleri satan bir iş yerinin önüne sabah saatlerinde kamyonlarla çuvallar hâlinde ucuz ihraç fazlası kıyafet indirildi. Kısıtlı bütçeleriyle kışlık ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan emekliler ve asgari ücretliler, indirimli ürünleri alabilmek için mağazanın önünde toplandılar. Mont, kazak ve eşofman gibi temel kışlık giysilere uygun fiyatlarla ulaşma fırsatı, vatandaşlar arasında adeta bir yarışa dönüştü. Vatandaşlar, bedenlerine uygun kıyafetleri bulup başkalarına kaptırmamak için yoğun çaba sarfetti; bazıları beğendiği ürünü elinden bırakmadan alternatifleri karşılaştırdı.

DAR GELİRLİNİN KIŞLIĞI “İHRAÇ FAZLASI”NDAN
100 ile 200 TL arasında ihtiyaçlarını karşılama imkanı bulan vatandaşlardan bazıları, “Bizim için bu fırsat yılbaşı piyangosu gibi oldu. Artık AVM’lerdeki mağazalardan alışveriş yapmak bizler için lüks. Üstelik aldığımız giysiler ihraç fazlası ucuz ürünler. Bir pantolonun parçasını bile bu fiyata yapmıyorlar. Bu rakamlara üzerimize kışlık kıyafetler alabildik. Gün boyu bu tür indirim kampanyalarını takip ediyoruz, başka çaremiz yok.” sözleriyle durumu özetledi. İhraç fazlası ürünlere yönelen yoğun talep, dar gelirlinin yüzünü güldürse de Türkiye’nin ihracata dayalı tekstil yapısında yaşanan ciddi krizi gözler önüne seriyor.






