MERT YASİN ALPDÜNDAR- Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı haziran ayı enflasyon verilerine göre; aylık enflasyon yüzde 3,92, yıllık enflasyon ise yüzde 38,21 oldu. Memur ve emeklilerin maaş zammını ilgilendiren ilk 6 aylık enflasyon oranına göre memurların alacağı zam yüzde 17,55, emeklilerin ise alacağı zam yüzde 19,77 oldu. AKP Grup Başkanı Abdullah Güler ise enflasyona ek olarak memur zamlarına enflasyon farkı ve seyyanen zam olacağını açıkladı. TÜİK’in enflasyon rakamlarını açıklamasının ardından KESK İzmir Şubeler Platformu’nda örgütlü kamu emekçileri, TÜİK İzmir Bölge Müdürlüğü önünde, açıklanan verilere tepki göstermek amacıyla eylem yaptı. Kamu emekçileri adına açıklamayı Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Mustafa Güven okudu. Güven, “TÜİK, maaş artışlarımızı adeta bir kara delik gibi yutmaya devam ediyor. Yaşadığımız gerçek hayat pahalılığı ile ilgisi olmayan bu sanal rakamlar özellikle maaş zammı alacağımız dönemlerde daha da aşağı çekiliyor.” dedi.
‘TÜİK MAAŞLARIMIZI YUTMAYA DEVAM EDİYOR’
TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerine tepki gösteren Mustafa Güven, “TÜİK, maaş artışlarımızı adeta bir kara delik gibi yutmaya devam ediyor. Yaşadığımız gerçek hayat pahalılığı ile ilgisi olmayan bu sanal rakamlar özellikle maaş zammı alacağımız dönemlerde daha da aşağı çekiliyor. Seçim vaadi olan doğalgaz bahanesi ile mayıs ayı enflasyonu 0,04 çıkarıldı. Yani doğalgazın faturasını kamu emekçileri ve emeklilere ödetilmek isteniyor. Seçim vaadi olan 22 bin TL’nin son durumuna bir bakalım; 15 Mayıs'ta 22 bin TL, bin 119 dolardı. Bugün Dolar kuru 26 TL oldu, 5 Temmuz itibarıyla 22 bin TL ise 846 dolara düşmüş durumda. Kamu emekçilerine seçimden önce vaat edilenler dolar ve temel tüketim maddelerine gelen zamlar ve düşük enflasyon rakamları ile çoktan alınmış durumda. Seçim vaatlerinin faturasını kamu emekçilerine ve emeklilerine fatura edilmesine karşı alanlardayız.” ifadelerini kullandı.
‘TEK ÇÖZÜM MÜCADELE’
Kamu emekçilerinin düştüğü durumdan mücadele ederek kurtulabileceğini vurgulayan Mustafa Güven, “Gelin yıllardır tekrarlanan bizi her geçen gün daha sefalete iten bu oyuna artık dur diyelim. Ne TÜİK’in sahte enflasyon rakamlarına ne iktidarın refah payı aldatmacasına kanmayalım. Yandaş basının müjde haberlerine itibar etmeyelim. Önümüzdeki günlerde verilen söz yerine getirilse dahi TÜİK sahte enflasyon rakamları açıklamaya devam ettikçe adaletsiz gelir vergisi dilimleri sürdükçe, TL döviz karşısında değer yitirdikçe bugün yüksek gibi görünen maaş artışları yarın yine sefalet düzeyine inecek. Tek çözüm insanca yaşamaya yetecek ücret mücadelesini yükseltmekten geçiyor” diye söyledi.
‘OMUZ OMUZA VERMEYE DAVET EDİYORUZ’
Güven kamu emekçilerinin taleplerini sıraladı;
“En düşük kamu emekçisi maaşı temmuz ayı itibarıyla eş ve çocuk yardımı, kira yardımı, ulaşım ve yakacak yardımı gibi sosyal yardım kalemleri ile yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalıdır. Bu rakam her üç ayda bir yoksulluk sınırında yaşanan artışa göre güncellenmeli, üzerine her çeyrekte yaşanan büyüme rakamları refah payı olarak eklenmelidir. Gelir vergisi birinci dilim oranı yüzde 15'ten yüzde 10’a düşürülmeli, yoksulluk sınırına kadar olan maaşlar-ücretler birinci vergi diliminde sabitlenmelidir. Seçim öncesi verilen kira yardımı, mülakatın kaldırılması sözlerinin gereği zamana yayılmadan hemen yerine getirilmelidir.”
“Bizler yoksullukta, sefalette eşitlenmek değil hak ettiğimiz refahta birleşmek istiyoruz” diyerek sözlerine devam eden Güven, “Bizler ulufe değil görevli gerçek bir toplu sözleşme düzeni istiyoruz! İktidarın tek taraflı olarak çıkardığı yasalar değil, konfederasyonların, sendikaların kamu emekçilerinin söz ve karar sahibi olacağı demokratik bir çalışma yaşamı istiyoruz. Tüm kamu emekçilerini, emeklileri yıllardır hepimize kaybettiren bu yoksulluk ve sefalet düzenine karşı insanca yaşayacak ücret, güvenceli iş, güvenli gelecek mücadelesinde omuz omuza vermeye çağırıyoruz” dedi.
