Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Temmuz 2025'e dair verilerini kamuoyuyla paylaştı. Yayınlanan rapor, ev içi şiddetin ulaştığı ürkütücü boyutları bir kez daha gözler önüne serdi. 2025 Temmuz ayında Türkiye'de 31 kadın cinayeti işlendi, 30 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu.
Kadınlar kendi kararlarını vermek istedikleri için öldürüldü
Rapora göre öldürülen 31 kadından 11’i boşanmak ya da ilişkiyi sonlandırmak istediği, evlenmeyi veya barışmayı reddettiği gerekçesiyle katledildi. 4 kadın ekonomik sebeplerle öldürüldü. Kalan 16 kadının neden öldürüldüğü ise tespit edilemedi. Platform, bu belirsizliğin kadın cinayetlerinin sistematik olarak görünmez kılınmasından kaynaklandığını belirtiyor.
"Sebebi tespit edilemeyen cinayetler", yargı süreçlerinin yetersizliğine, faillerin korunmasına ve önleyici mekanizmaların işlememesine işaret ediyor. Şiddet olaylarının yalnızca fiziksel boyutta değil, yargısal ve toplumsal alanda da devam ettiğini vurgulayan açıklamada, adil yargılama yapılmadıkça ve caydırıcı cezalar uygulanmadıkça bu kısır döngünün süreceği uyarısı yapılıyor.
Katillerin çoğu en yakınındakiler
Temmuz ayında hayatını kaybeden 31 kadının 8’i evli olduğu erkek, 5’i birlikte olduğu erkek, 4’ü eski eşi, 4’ü akrabası, 3’ü eski sevgilisi, 2’si kardeşi, 1’i oğlu, 1’i babası tarafından öldürüldü. Sadece 1 cinayette fail ile olan ilişki tespit edilemedi.
Bu verilere göre kadınların yüzde 65’i aile bireyleri tarafından öldürüldü. Aile içi şiddetin geldiği boyut, kadının en güvende hissetmesi gereken alan olan evin, aslında en büyük tehlikeyi barındırdığı gerçeğini bir kez daha ortaya koydu.
Kadınlar yaşam alanlarında hayattan koparılıyor
Veriler, kadınların büyük çoğunluğunun yaşam alanlarında hayattan koparıldığını gösteriyor. 31 kadından 23’ü evlerinde, 2’si sokakta, 1’i iş yerinde, 1’i kamuya açık alanda, 1’i arazide, 1’i ise su kenarında öldürüldü. 2 olayda ise yer bilgisine ulaşılamadı.
Rapora göre, Temmuz ayında öldürülen kadınların yüzde 74’ü kendi evlerinde öldürüldü. Bu oran, kadına yönelik şiddetin özel alanda nasıl sistematikleştiğini gözler önüne serdi.
Ateşli silah yine ön planda
Temmuz ayında 31 cinayetin 15’i ateşli silahla, 9’u kesici aletle, 3’ü darp edilerek, 1’i boğularak, 1’i tren ile ezilerek işlendi. Bir kadının ölüm şekli ise raporda netleştirilemedi.
Bu verilere göre kadınların yüzde 48’i ateşli silahla öldürüldü. Bu durum, bireysel silahlanmanın ulaştığı tehlikeli seviyeyi ve kadın cinayetlerinde silah kullanımının yaygınlaştığını gösterdi.
"Bakanlıklar harekete geçmeli" vurgusu
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, yalnızca sayıları açıklamakla kalmayıp, çözüm için çağrılarını da yineledi. Raporda, kadın cinayetlerinin durdurulması için tüm ilgili bakanlıkların ve mekanizmaların harekete geçmesi gerektiği vurgulandı.
Açıklamada, kadınların yaşam hakkını korumak için yalnızca cezaların yeterli olmadığı, önleyici politikaların uygulanması, şiddet mağdurlarının korunması, 6284 sayılı kanunun eksiksiz işletilmesi, sığınma evlerinin sayısının artırılması ve kadınların her alanda eşit haklara sahip olması gerektiği dile getirildi.
Platform, kadına yönelik şiddetin münferit değil, politik bir mesele olduğunu ve çözümün de siyasi irade gerektirdiğini hatırlattı.
İzmir'de Gözde Madi davasında fail planlı cinayetten ceza aldı
İzmir'deki kritik davalardan biri ise Gözde Madi cinayetiydi. Serdar Karamus tarafından boşanma aşamasındayken öldürülen Madi'nin davasında mahkeme, failin “tasarlayarak kasten öldürme” suçunu işlediğine hükmetti. İndirim yapılmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Karamus, ayrıca olayda kullandığı silah nedeniyle 2 yıl 6 ay hapis cezası daha aldı.
Bu dava, kadınların en çok öldürüldüğü dönemlerden biri olan boşanma aşaması gerçeğini yeniden gündeme taşıdı. Gözde Madi’nin ölümü, kadınların bireysel karar alma süreçlerinde nasıl ölümle burun buruna geldiğini bir kez daha gösterdi.
Demet Akarsu da boşanma süresince şiddete ve tehdite maruz kalmıştı
İzmir'de 45 yaşındaki Demet Akarsu, eskiden evli olduğu ve hakkında uzaklaştırma kararı aldırdığı Halil Tezkorkmaz tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Demet, boşanma süreci boyunca şiddet ve ölüm tehditlerine maruz kalmıştı. Fail tutuklandı.
İtalya'dan kadın mücadelesi için tarihi adım
talya’dan gelen haber kadın mücadelesi açısından tarihi bir gelişme olarak kayıtlara geçti. İtalya Senatosu, kadın cinayetlerine karşı hazırlanan yasa tasarısını oy çokluğuyla kabul etti.
Yeni yasaya göre, “kadın olduğu için kurbana karşı ayrımcılık veya nefret içeren eylemlerle” ya da “kadının hak, özgürlük veya kişiliğinin kullanılmasına engel olmak amacıyla” bir kadının ölümüne neden olan herkes ömür boyu hapis cezasına çarptırılacak.
Yasada yalnızca eylemin değil, failin kadın kimliğine yönelttiği sistematik nefretin de cezaya dâhil edilmesi dikkat çekti. Bu düzenleme, Avrupa genelinde kadın cinayetlerinin cinsiyet temelli bir nefret suçu olarak kabul edilmesine yönelik büyük bir adım olarak yorumlandı.