Jersey inekleri, İngiltere ile Fransa arasında konumlanan, İngiliz Kanalı’ndaki Jersey Adası’ndan adını alır. Bu küçük adada yaklaşık 150 yıldır soyunun saflığı titizlikle korunmaktadır ve başka inek ırklarının adaya girişine izin verilmez. Günümüzde Jersey cinsi yaklaşık 6000 adetlik bir nüfusla adada yaşamını sürdürürken, dünyaya yayılmaya devam ediyor. Türkiye’ye ise ilk kez 1958 yılında getirilen Jerseyler, özellikle Karadeniz Bölgesi’nde yaygın olarak yetiştiriliyor. Adaptasyon yeteneğiyle üreticilerin gözdesi olan ırk, zamanla ülkenin farklı bölgelerinde de tercih edilmeye başlandı.

Çarpıcı fiziki ve mizacıyla Jersey inekler

Bu inekler genellikle açık kahverengi veya kremden sarıya çalan tüy tonlarıyla dikkat çeker. Siyah burun ve koyu gözler onların kolayca ayırt edilmesini sağlar. Kimi bireylerde tüylerinde beyaz lekeler görülebilir; hatta çok nadiren gri ya da mat siyaha yakın renkler ortaya çıkabilir. Erkek ve dişi Jerseylerde boynuz bulunur. Kızgın bakışlarını tamamlayan iri gözleriyle geyikleri anımsatan bu ırk, hem sıcak iklime kolaylıkla uyum sağlar hem de yumuşak başlı ve sakin mizacıyla bilinir. Yüksek cidago ölçüsü erkeklerde 130 cm, dişide 120 cm'dir. Erkekler 350-450 kilo, dişiler 330-400 kilo arasında olur. Küçük gövde yapısı ve ince kemikleriyle, kolay yetiştirilmeye ve düşük maliyetli besiye elverişlidir. Sert ve koyu renkli ayak yapısı, ayak hastalıklarına ve topallığa karşı mukavemet sağlar.

Jersey sütü ve avantajları: Sarı kremanın sırrı

Jersey inek sütü, sahip olduğu süt yağ oranı ve yoğun protein içeriğiyle öne çıkar. Süt yağı genellikle yüzde 6 civarındadır; protein ve kalsiyum oranı ise, sıradan sütlere oranla yüzde 18-20 daha fazladır. Sütün belirgin sarılığının nedeni yüksek karoten (A vitamini öncüsü) oranıdır. Zengin aromasından dolayı süt ürünleri sektöründe özellikle tereyağı ve peynir üretimi için lüks tercihlerde yer alır. Birçok mandıra, bu yüksek proteinli süt sayesinde sıradan süte kıyasla yüzde 20-25 daha fazla katı ürün (örneğin tereyağı) elde edebilir. Yoğun kaymağı kahvaltılarda, tereyağı ve yoğurt geleneksel tariflerde ve gurme tabaklarda çokça kullanılır. Ayrıca Jersey sütü A2 protein barındırır; bu, sindirimi hassas mide ve bağırsaklar için önemli bir avantajdır. Böylece Jersey sütü tüketildiğinde şişkinlik gibi şikâyetler azalabilir ve sindirimi kolay olur.

Özel: Hiçbir yer AK Parti’nin kalesi değildir, kale siyaseti bitmiştir
Özel: Hiçbir yer AK Parti’nin kalesi değildir, kale siyaseti bitmiştir
İçeriği Görüntüle

Verim ve ekonomi: Küçük cüsseden kocaman getiri

Jersey inekleri, yıllık ortalama 5000 litreye yakın süt verirken, elit sürülerde bu rakam 8000 litreyi bulabiliyor. Laktasyonda 2500-3000 litre arasında değişen üretim, düşük canlı ağırlıkları ve az yemle yüksek verim alınabilmesiyle ekstra avantaj sunar. Düşük su ve mera ihtiyacı sayesinde maliyet avantajı sağlar. Çiftçi için önemli bir avantaj da, Jerseylerin düşük bakım masrafı ve sorunsuz mizacı; çünkü kolay yönetilebilir ve uyumlu bir yapıya sahiptir. Döl verimi yüksektir, buzağılama aralığı kısadır ve doğumda sorun yaşanma oranı çok düşüktür. 15 aylıkken gebe kalabilen Jersey düveleri, sürüde uzun süre kalabilir ve uzun vadede işletme ekonomisine olumlu katkı sunar.

Sağlık, dayanıklılık ve Türk çiftçisinin tercihi

Jerseylar, ince gövdeye sahip olmalarına rağmen güçlü, dayanıklı ve sağlıklıdır. Ayak hastalıklarına yakalanma oranları düşüktür ve meme hastalıkları (mastitis) riski diğer sütçü ırklara göre belirgin biçimde azdır. Yüzyıllardır küçük arazilerde otlayabilen, zayıf, verimsiz arazilerde bile ekonomik olarak üretilebilen bu sığır cinsi, son yıllarda artan kaliteli süt talebiyle birlikte özellikle Trabzon ve Rize başta olmak üzere Karadeniz’de birçok çiftliğe umut olmuştur. Kolay sağılan memesi, uzun ömürlü süt verimi ve minimum hastalık riski, onu büyük çiftliklerde ve aile işletmelerinde vazgeçilmez yapar.

Kaynak: haber merkezi