İzmir’de yaşayan Ayşe Avcıoğlu, 14 yaşındayken üçüncü kattan düşerek omurilik felci geçirdi. Uzun yıllar boyunca tekerlekli sandalyede yaşam mücadelesi veren genç kadın, 13 yıl sonra tanıştığı para atıcılık sporu sayesinde hayata yeniden tutundu.
Henüz dört ay önce milli takım antrenörü Hilal Tınaz’ın davetiyle poligona giden Avcıoğlu, kısa sürede büyük ilerleme gösterdi. Artık hem okçuluk hem de tüfekle atıcılık branşlarında çalışıyor.
“Atıcılıkla kendi başıma bir yere gidip gelmeyi öğrendim. Önceden ablamla gidiyordum, şimdi arabamla tek başıma antrenmanlara katılıyorum. Bu spor, bana özgüven kazandırdı.”

“Öz güvenimi biraz daha geliştirdi”
Ayşe Avcıoğlu, ilk zamanlarda yalnız hareket etmekte zorlandığını ancak sporun kendisine büyük bir özgürlük kazandırdığını anlattı:
“Arabayı kullanıyordum ama sandalyemi yanıma alıp tek başıma bir yere gitmemiştim. Artık kendi aracımla poligona gidebiliyorum. Sporun bana kazandırdığı en büyük şey, bağımsızlık oldu.”
Genç sporcu, 4 aydır sürdürdüğü çalışmalarla hedefini belirlemiş durumda: önce ulusal dereceler elde etmek, ardından milli takıma seçilmek.

“İnatçı yapısı onu başarıya götürecek”
Para atıcılık milli takım antrenörü Hilal Tınaz, Ayşe ile tanışma hikayesini şu sözlerle anlattı:
“Bir kuruma evrak götürürken yolumu kaybettim, Ayşe’yi tekerlekli sandalyeyle görünce sohbet ettik. Onu poligona davet ettim. Kısa sürede büyük ilerleme gösterdi. Hiç yarışmaya katılmadı ama yıl sonunda derece yapacağına inanıyorum.”
Tınaz, Ayşe’nin spora başladığından beri hayatında büyük bir değişim yaşadığını da vurguladı:
“İlk başlarda ablasıyla geliyordu. Ablası işe başlayınca ya bırakacaktı ya da kendi başına gelmeyi öğrenecekti. Arabayla tek başına gelmeyi başardı. Bu, bir engelli sporcu için büyük bir başarı.”

Hedef: milli takım
Ayşe Avcıoğlu, antrenmanlarda sergilediği istikrarlı performansla dikkat çekiyor.
Kısa sürede gösterdiği gelişim, onu sadece sporda değil hayatta da güçlendirdi.
Artık hedefi net: milli forma giymek ve diğer engelli bireylere umut olmak.
“Spora başlamadan önce bir yere tek başıma gitmeye cesaret edemiyordum. Şimdi hedef tahtasına nişan alırken, aslında hayata nişan alıyorum.”





