Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) ile Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ESİAD), iş dünyasında dijital dönüşümün rotasını çizmek üzere güçlerini birleştirerek İzQ İnovasyon Merkezi’nde “Dönüştüren Güç” başlığıyla Yapay Zekâ Zirvesi’ni düzenledi. Açılış konuşmalarını İzmir Valisi Süleyman Elban, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Özhelvacı ve ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu gerçekleştirdi.

Bu7

Vali Elban: “Pozitif bakış açısıyla hareket etmeliyiz”

Zirvenin açılışında konuşan İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, “Yapay zekanın insanın yerini alacağı ve insanların işlerini kaybedeceği gibi karamsar bir tablo çiziliyor. Ancak ben bu düşüncede değilim. Pozitif bir bakış açısıyla değerlendiriyorum. Dünyadaki teknolojik dönüşümün son noktası burası ve bu süreç devam ediyor. Önemli olan ise biz bu teknolojik gelişmelerin neresindeyiz? 4’üncü ve 5’inci sanayi devrimini izleyici ve kullanıcı olarak geçirdik. Şimdi de böyle mi devam edeceğiz, yoksa teknolojiyi üreten tarafta mı olacağız? Çünkü bilerek ya da bilmeyerek yapay zekayı zaten kullanıyoruz. Navigasyon, çeviri, sesli komutlar, makyaj uygulamaları, mimarlık programları gibi birçok alanda hayatımızın parçası. Ancak burada bir fark var. Üretilen teknolojiyi kullanıyoruz ama onu üretmiyoruz. Üretilmiş bilgi ve veriler bize sınırlı şekilde sunuluyor. Daha fazlasını elde etmek için ödeme yapıyoruz. Kendi kendilerine kullandıkları bilgiler bize açılmıyor. Endişelenmek yerine harekete geçmeliyiz. İzmir’in Türkiye’nin teknoloji lideri şehirlerinden biri olabileceğine inanıyoruz.” dedi.

Bu3-1

Tugay: “Yapay zekâyı kent yönetiminde kullanıyoruz”

Cemil Tugay, Belediyecilik anlayışı ile yapay zekayı kullandıklarını belirterek “Bugünkü yapay zekânın IQ’su 130; iki yıl içinde bunun 180’e çıkması bekleniyor” dediğinde, gelişim hızının inanılmaz boyutlara ulaştığını fark ettim. Yani yalnızca bir-iki yıl içinde 130’dan 180’e sıçrayacak bir zekâdan söz ediyoruz.

Ne yazık ki Türkiye’nin ve İzmir’in mevcut altyapısıyla bu teknolojiyi “üreten” konumda takip etmesi pek mümkün görünmüyor. Yine de gençlerimize güveniyorum. Ülkenin—hatta dünyanın—iyiye gitmediğini düşünen, değişim için çabalayan bu kuşak, yapay zekâ dâhil her yenilikte son derece çalışkan ve dikkatli. Bir gün bu hikâyenin önemli bir parçası olabilirler.

Bize düşen, bu gücü doğru kullanarak kaynaklarımızı verimli harcamak, israfı azaltmak, üretimimizi ve yönetim becerimizi artırmaktır. Belediye başkanı olarak “Şehrimizi yapay zekâdan nerede faydalandırabiliriz?” sorusunu sürekli masada tutuyoruz. İzmir İnovasyon ve Teknoloji A.Ş.’nin ekibi de şu an İngiltere’deki akıllı şehir uygulamalarını inceliyor.

Özellikle ulaşımda şimdiden somut fayda gördük. Yönetici kadromuza “Yapay zekâ araçlarını öğrenin, kullanın” talimatı verdim. Çoğu, gelişmiş (ücretli) sürümleri bilgisayar ve telefonlarına yükledi; bana gösterdikleri örneklerde, süreçlerin ciddi biçimde hızlandığını görüyorum. Kültürpark’ta yeni, özgün bir park modeli tasarlarken, onlarca tasarımın içinden en etkileyici olanı yapay zekâ destekli öneri sistemiyle bulduk.

Elon Musk “Yapay zekâ, mevcut verilerin neredeyse tamamına ulaştı; şimdi yeni veriler üretmemiz gerekiyor” derken haklı. Öte yandan, “Yapay zekâ yaratıcı olmalı mı, sadece destekleyici mi kalmalı?” tartışması sürüyor. Gerçek şu ki, geliştirenler bile yapay zekâyı tam anlamıyla kontrol edemiyor. Avrupa Birliği’nin çizdiği çerçevelerin yeterli olacağını sanmıyorum; kontrolsüz bir güç hızla hayatımıza giriyor.

Gelecek için iki ana senaryo var. Birincisi: IQ’su 180’e, belki daha üste çıkan yapay zekâ; tüm hastalıklara çare bulan, enerjiyi sınırsız ve temiz üreten, dünyayı adeta cennete çeviren bir mucize. İkincisi ise şu soruyu karşımıza çıkarıyor: “Böyle bir dünyada insana ihtiyaç kalır mı?” Bu soruyu ciddiye almak ve tartışmak zorundayız.

Sonuç olarak, İzmir’in de bu yarışta geri kalmaması için elimizden geleni yapıyoruz. Yapay zekâyı şehrin kalkınmasına katkı sağlayacak şekilde konumlandırmak, belki de önümüzdeki yılların en kritik hamlesi olacak. Yeni nesil Belediyecilik çalışması yapacağız yapay zeka destekli teknolojilerini kullanmak olacağını anlatmıştım seçimden önce. İzmir’i yönetirken yapay zeka uygulamalarını kullanmaya çalışıyoruz. Kent olarak yapay zeka ile ilgili vizyon ortaya koyarken bizler yapay zeka teknolojisini üreten ve geliştiren olabilir miyiz yoksa üretilen doğru kullanan mı olacağız? Bu işin daha doğru kullanma tarafı küçümsenmeden sahiplenmesi gerekiyor. Kentte hangi alanlarda yapay zeka kullanabiliriz diye çalışıyoruz. Özellikle ulaşımda bunu çok iyi kullandık. Daha verimliliği olan sonuçlar aldık. Yapay zekayı kullanmayı başlayan herkes daha başarılı olmaya başladı. Bu konuya muhafazakar olmanın bir anlamı yok” diye konuştu.

Bu5

“Geleceğin anahtarı olacak”

Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu şöyle konuştu:

“2017 yılında “Sanayide Dönüşüm ve Endüstri 4.0”, geçtiğimiz yıl “Dijital Dönüşüm”, bugün de “Yapay Zeka Zirvesi”ni gerçekleştiriyoruz.  Bu Zirvelerin arkasında ortak ve tek bir amaç var: Her geçen gün çok daha zorlu hale gelen küresel rekabet yarışına Türkiye’nin dahil olabilmesi. Baş döndürücü bir hızla  ilerleyen bu yarışın fark yaratan ve belirleyici unsuru ise, artık yapay zeka.

Yapay zekâ, yıkıcı bir dönüşümle, değer yaratma biçimleri, verimlilik artışı, maliyet optimizasyonu ve yeni iş modelleri üzerinden küresel rekabet gücünü adeta yeniden şekillendiriyor. Dijitalleşen fabrikalardan yapay zeka ile otonomlaşan insansı robotlara giden bir süreç yaşanıyor. Ekonomik etkiler, bu büyük dönüşümün gözle görülür ilk sonuçları. Ancak tıpkı bir buzdağı gibi, asıl büyük değişim daha derinlerde, insanın düşünme biçiminde ve yaşam şekillerinde, karar alma süreçlerinde ve toplumun dokusunda gerçekleşiyor.

Her alanda yepyeni sorularla, hiç karşılaşmadığımız sorunlarla ve çoğu zaman da hayal edemeyeceğimiz çözümlerle karşı karşıyayız.

-           Bugün üretim hatları, yapay zekâ destekli sensörlerle kendi bakım ihtiyaçlarını öngörebiliyor.

-           Sağlıkta, görüntüleme sistemleri yalnızca tanı koymakla kalmıyor; hastalıkların seyrini tahmin ediyor, tedavi öneriyor.

-           Tarımda, hava durumu verileri ve toprak sensörleri birleşerek rekolte tahmini yapabiliyor, yol gösteriyor.

-           Eğitimde, öğrencinin öğrenme hızına göre kendini uyarlayan içerikler geliştiriliyor.

2024 yılı, yapay zeka için bir dönüm noktası oldu. Geçtiğimiz yıl yapay zeka şirketlerinin küresel finansmanı 100 milyar doları aştı. Özellikle üretken yapay zeka girişimleri 2024’te yaklaşık 45 milyar dolar yatırım alarak, bir önceki yıla göre neredeyse ikiye katlandı.

Öte yandan işgücü piyasasında, 92 milyon işin yer değiştirmesi, buna karşılık 2030 yılına kadar 78 milyon yeni işin ortaya çıkması öngörülüyor. Robotların yükselişiyle yapay zeka işsizlik sigortası kavramının hayatımıza girmesi bekleniyor. 

Konuyla ilgili regülasyonları, veri güvenliğini, yaratıcı emeğin korunmasını tartışmak zorundayız. Avrupa Birliği’nin AI Act’ı, ABD’nin etik ilkeleri tanımlayan düzenlemeleri, Çin’’in sıkı içerik kontrol uygulamaları… Hepsi bu dönüşümü hukukla ve yönetişimle çevrelemeye çalışıyor.

Yapay zekâda geldiğimiz nokta, insanlık tarihinde belki de benzeri görülmemiş bir eşikte olduğumuzu gösteriyor. "Teknolojik tekillik - Singularity" olarak adlandırılan ve yapay zekânın insan zekâsını aşacağı bu olası dönüm noktası, bizlere büyük umutlar verirken, ciddi görevler de yüklüyor. Bir yandan hastalıkların tamamen ortadan kalkabileceği, bilgiye sınırsız erişimin mümkün olabileceği, üretkenliğin ötesine geçen bir refah hayal ediliyor. Öte yandan, kontrolün elden çıkabileceği, etik ilkelerin gölgede kalabileceği bir belirsizlik de ufukta görünüyor. Bu nedenle yapay zekâya yalnızca bir teknoloji olarak değil, insanlık değerlerini merkezine alan bir gelecek vizyonu olarak bakmak zorundayız.

Akıllarda cevap bekleyen sorular var: Yapay zekâ karar verirken, yol gösterirken adil olabiliyor mu? Verilerimizi koruyor mu? Yapay zekanın insan kontrolünün ötesine geçme ihtimali nedir ? İnsan yaradılışını kopyalamaya giden bir süreç mi? Bu noktada insanlık adına önemli bir sorumluluğumuz daha var: Teknolojiyi geliştirirken yarattığı dönüşümü etik değerlerle yoğurmak.

EGİAD-ESİAD Yapay Zekâ Zirvesini bu anlayışla düzenliyoruz. Bu dönüşümün sadece mühendislerle değil, hukukçularla, sosyologlarla, sanatçılarla birlikte inşa edilmesi gerektiğine inanıyoruz.

İzmir’in yapay zeka alanında öncü kentlerden biri olması için üzerimize düşen her adımı atmaya hazırız. Bu çerçevede başta yüksek kaliteli veri merkezleri kurulmasına ihtiyacımız olduğunu belirtmek istiyorum. Start-up’lar, KOBİ'ler, OSB’ler, sanayi ve üniversitelerin dahil olacağı bir yapay zeka ağı kurulması için işbirliklerinin önemine dikkat çekmek istiyorum.

Bu dönüşümde yön gösteren, cesaretlendiren, birlikte öğrenen ve üreten bir ekosistemi hep birlikte İzmir’de inşa edebiliriz. Bu bağlamda, Zirvemizi, sadece iş dünyasına yönelik bir bilgi paylaşımı olarak değil; İzmir ve Bölgemizde bir vizyon ve ekosistem oluşturma çağrısı olarak nitelendiriyoruz. İnanıyorum ki; yapay zekâ teknolojilerinin merkezinde insan aklı, iradesi ve etiği olduğu sürece, bu dönüşüm sürdürülebilir ve kapsayıcı bir geleceğin anahtarı olacaktır. “

Bu4

Özhelvacı’dan genç iş insanlarına çağrı

Ege Genç İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Özhelvacı şunları söyledi:

“İnsanlık tarihinin en büyük dönüşümlerinden birine tanıklık ediyoruz. Yapay zeka, artık yalnızca teknolojik bir gelişme değil; düşünme biçimimizi, üretme kabiliyetimizi, öğrenme yöntemlerimizi ve hatta hayal gücümüzü yeniden şekillendiren köklü bir dönüşümün kendisidir.

Hayatımızın her alanında; üretimden hizmetlere, sağlıktan sanata, tarımdan uzay araştırmalarına kadar birçok sektörde yapay zeka derin ve kalıcı etkiler yaratıyor.

Bu büyük dönüşümün en sarsıcı yansımalarından biri ise iş dünyasında gözlemleniyor: Yapay zeka yalnızca iş yapış biçimlerini değiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda “başarı” tanımını da yeniden yazıyor.

Bizler, EGİAD ve temsil ettiğimiz genç iş insanları olarak bu değişimin farkındayız. Tam da bu nedenle bugün sizleri burada, ESİAD ile birlikte ağırlamak istedik. Bugün, alanında öncü isimlerden yapay zeka dönüşümünün detaylarını dinleyecek, sorular soracak, ilham alacağız.

EGİAD olarak, kuruluşumuzdan bu yana Türkiye’nin toplumsal rekabet gücünü artırmak ve şehrimizde, bölgemizde sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek amacıyla çalışmalar yürütüyoruz.

İnanıyoruz ki bireysel başarı ancak topluma dokunduğunda kalıcı hale gelir. Bu yüzden her projemizde, her faaliyetimizde bir hedefi aklımızdan çıkarmıyoruz: Kendi potansiyelimizle birlikte toplumun da potansiyelini büyütmek.

Bu zirveyi düzenlerken yalnızca küresel gelişmeleri takip etmeyi değil, aynı zamanda şehrimizin ve bölgemizin geleceğine değer katmayı da amaçladık. Çünkü biliyoruz ki teknolojik gelişmelerin gerçe0k değeri, yerel potansiyellerle buluştuğunda ve toplumun tüm kesimlerine dokunduğunda ortaya çıkar. Yapay zeka, yalnızca küresel teknoloji devlerinin değil; şehirlerimizin, iş dünyamızın, kamu kurumlarımızın, yerel yönetimlerimizin, üniversitelerimizin ve sivil toplum kuruluşlarımızın da stratejik gündeminde yer almalıdır.

Yapay zeka; çevresel sürdürülebilirlikten enerji verimliliğine, tarımda verim artışından akıllı şehir uygulamalarına kadar birçok alanda yerel çözümler geliştirmemizi mümkün kılıyor.

Bölgemizin ve şehrimizin ilk akredite melek yatırım ağı olan EGİAD Melekleri’ni bünyesinde barındıran bir sivil toplum kuruluşu olarak, yapay zeka girişimciliğinde öncü bir rol üstleniyoruz. Zirvemiz, şehrimizin yapay zeka alanında öncü bir şehir olabilmesi adına İzmir iş dünyası tarafından atılmış önemli bir adımdır.

Yapay zekaya yatırım yapmak artık bir tercih değil; kritik bir rekabet avantajıdır. Hızla adapte olan şirketler yalnızca bugünün lideri değil, yarının standart belirleyicisi olma fırsatını yakalıyor. Geç kalanlar ise değişen piyasa koşullarına ayak uydurmakta zorlanarak rekabet güçlerini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalıyor.

Ünlü yıldız hayatını kaybetti... Ünlü yıldız hayatını kaybetti...

Yapay zekaya hızlı adapte olan şirketler yalnızca verimliliklerini artırmakla kalmıyor; aynı zamanda rakiplerinin birkaç adım önüne geçiyor. Bu dönüşüm yalnızca büyük ölçekli şirketleri değil; her ölçekte işletmeyi doğrudan etkiliyor. Zirvemiz aracılığıyla şehrimizde ve bölgemizdeki iş dünyasında bu konuda bir farkındalık oluşturmayı ve harekete geçirici bir etki yaratmayı umuyoruz.

İçinde bulunduğumuz çoklu krizler ve büyük dönüşümler çağında; yapay zekanın getirdiği değişimleri anlayan, bunlara yön verebilecek lider iş insanlarına her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Yapay zeka, yalnızca şirketlerin rekabetinde değil; ülkelerin küresel güç mücadelesinde de belirleyici bir unsur haline geldi.

Bugün yapay zeka teknolojilerinde liderlik eden ülkeler, ekonomik refahlarını ve küresel etkilerini artırıyor. ABD ve Çin, milyarlarca dolarlık yatırım ve inovasyon politikalarıyla bu alanda kıyasıya rekabet ediyor. Avrupa Birliği ise etik temelli güçlü yapay zeka standartları geliştirerek küresel yarışta yerini alıyor. Bu tablo bize şunu gösteriyor: Geleceğin ekonomik ve siyasi liderleri, bugün teknolojiye yatırım yapanlar olacaktır. Adında “Genç” ifadesi bulunan bir iş dünyası derneği olarak, geleceği gençliğe emanet eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere çizdiği vizyonun gerekliliklerinden birinin de bu olduğuna yürekten inanıyoruz.”

Kaynak: özge uyanık