Türkiye’nin en önemli tarım merkezlerinden biri olan İzmir, artık yalnızca üretim gücüyle değil, ürünlerini markalaştırma ve koruma çalışmalarıyla da öne çıkıyor. Coğrafi işaretli ve özel logolu ürünlerin sayısı giderek artarken, bu ürünler hem tüketici güvenini artırıyor hem de üreticiye katma değer sağlıyor.
Zeytinyağı ve incirde dünya markası
İzmir, zeytinyağı üretiminde yıllardır söz sahibi. Coğrafi işaretle tescillenen ürünler sayesinde bölgenin zeytinyağı, dünya pazarında daha yüksek fiyatlarla alıcı buluyor. Aynı şekilde İzmir inciri ve çekirdeksiz üzümü, özel işaretleme sistemiyle birlikte daha güvenilir ve izlenebilir hale geldi.
Bu uygulamalar, tüketicinin sofraya gelen ürünün kökenini bilmesini sağlarken, üreticinin de emeğini daha yüksek gelirle taçlandırıyor.
Tulum peyniri coğrafi işaretle korumada
İzmir’in öne çıkan bir diğer ürünü tulum peyniri oldu. Geleneksel yöntemlerle üretilen ve yıllardır sofralarda yer bulan bu lezzet, artık coğrafi işaret etiketiyle pazara sunuluyor. Bu sayede ürünün taklitlerinin önüne geçiliyor ve yerel üretici korunuyor.
İhracat kapıları açılıyor
Özel işaretli ürünler, İzmir’in ihracat potansiyelini de yükseltiyor. Avrupa Birliği başta olmak üzere pek çok pazarda coğrafi işaretli tarım ürünleri daha kolay kabul görüyor. İzmir tarım ürünleri, sadece kalite güvencesiyle değil, aynı zamanda kültürel mirasın parçası olarak da dikkat çekiyor.
Üreticiden tüketiciye güven zinciri
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve yerel tarım kooperatifleri, bu sürecin yaygınlaşması için destek programları yürütüyor. Çiftçilere yönelik eğitimler, sertifikasyon süreçleri ve pazarlama desteği, ürünlerin katma değerini artırıyor.
Tüketici ise bu özel işaretler sayesinde aldığı ürünün nerede, nasıl ve kim tarafından üretildiğini biliyor. Bu da hem gıda güvenliği hem de bilinçli tüketim açısından önemli bir adım olarak öne çıkıyor.
İzmir modeli Türkiye’ye örnek olabilir
Uzmanlar, İzmir’de başlayan bu markalaşma hamlesinin kısa sürede diğer bölgelere de yayılabileceğini belirtiyor. Tarımda coğrafi işaret ve özel etiketleme uygulamaları sayesinde hem üretici kazanıyor hem de tüketici kaliteli ürüne ulaşıyor.

İzmir’in tarımda attığı bu adım, sadece yerel ekonomiyi değil, Türkiye’nin tarım politikalarını da etkileyecek stratejik bir gelişme olarak görülüyor.