İzmir'in Menderes ilçesine bağlı Cüneytbey Mahallesi, 20 Eylül 2025 tarihinde bir ailenin yeni bir hayata başlama heyecanına tanıklık etmeye hazırlanıyordu. H.Y. isimli vatandaş, 627 Sokak'taki apartmanın beşinci katında bulunan dairesini taşıyordu. Sokak, nakliye firmasına ait kamyon ve eve uzanan asansör sistemiyle hareketliydi. Evin içinde ve dışında, eşyaların paketlenmesi ve taşınması için yoğun bir koşuşturma vardı. Bu telaşın ortasında, ailenin neşe kaynağı, H.Y.'nin yeğeni olan 9 yaşındaki Ebrar Aktaş da bulunuyordu. Apartmanın bahçesinde, belki de taşınma heyecanını meraklı gözlerle izlerken, hayatının en korkunç anını yaşayacağından habersizdi.
Olay, saniyeler içinde gerçekleşti. Nakliye firması çalışanları, dairedeki büyük bir koltuk takımını, binanın dışına kurulan mekanik nakliye asansörü platformuna yükledi. Ancak iddialara göre, eşyanın asansöre tam olarak sabitlenmemesi veya asansörün dengesiz bir şekilde hareket ettirilmesi sonucu, devasa koltuk beşinci katın hizasından bir anda boşluğa düştü. Yer çekiminin acımasız hızıyla aşağı doğru süzülen koltuk, tam o sırada asansörün altındaki bahçede bulunan minik Ebrar'ın üzerine indi. Çığlıklar ve panik sesleri bir anda tüm sokağı kapladı. Olayı görenlerin kanını donduran o an, bir çocuğun hayallerini ve bir ailenin tüm mutluluğunu söküp aldı.
Hastanede verilen yaşam savaşı hüsranla bitti
Koltuk faciasının hemen ardından apartman bahçesi bir anda can pazarına döndü. Yakınları ve çevredekiler, ağır koltuğun altından küçük Ebrar'ı kurtarmak için seferber oldu. Ağır yaralanan küçük kız, hareketsiz bir şekilde yatıyordu. Olay yerine derhal sağlık ekipleri çağrıldı. İhbar üzerine saniyeler içinde mahalleye ulaşan 112 Acil Servis ekipleri, Ebrar'a ilk müdahaleyi olay yerinde yaptı. Durumu son derece kritik olan küçük kız, en yakın sağlık kuruluşu olan Menderes Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Hastanenin acil servisinde doktorlar, minik Ebrar'ı hayatta tutabilmek için adeta zamanla yarıştı. Ancak, yüksekten düşen koltuğun neden olduğu iç ve dış yaralanmalar çok ağırdı. Yapılan tüm tıbbi müdahalelere, gösterilen tüm çabalara rağmen acı haber tez geldi. 9 yaşındaki Ebrar Aktaş, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamayarak hayata gözlerini yumdu. Bu haber, hastane koridorlarında umutla bekleyen ailesini ve yakınlarını yasa boğdu. Bir taşınma sırasında yaşanan akıl almaz bir ihmal, gencecik bir fidanı toprağa düşürmüştü.
Adalet arayışı başladı: 'Bilinçli taksirle ölüme neden olma' suçlaması ve tutuklama talebi
Minik Ebrar'ın hayatını kaybetmesinin ardından Menderes Cumhuriyet Başsavcılığı, olayla ilgili derhal geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Olay yeri inceleme ekipleri, facianın yaşandığı apartman bahçesinde ve nakliye asansöründe detaylı bir çalışma yürüttü. Görgü tanıklarının ifadelerine başvuruldu ve olayın nasıl meydana geldiği tüm detaylarıyla araştırıldı. Soruşturma kapsamında, faciada sorumluluğu olduğu düşünülen kişiler tek tek belirlendi.
Başsavcılıktan yapılan açıklamaya göre, olayla doğrudan bağlantılı olduğu tespit edilen nakliye firması yetkilileri M.G. ve E.G. ile bu kişilerin yevmiye usulüyle çalıştırdığı anlaşılan yabancı uyruklu işçi A.H.M. olmak üzere toplam üç şüpheli gözaltına alındı. Emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden, yabancı uyruklu işçi A.H.M. hakkında adli kontrol talebinde bulunuldu. Firmanın yetkilileri olan M.G. ve E.G. için ise savcılık, çok daha ağır bir suçlama yöneltti. İki yetkili, "bilinçli taksirle ölüme neden olma" suçundan tutuklanmaları talebiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi. Bu suçlama, şüphelilerin tehlikeli bir sonucun ortaya çıkabileceğini öngörmelerine rağmen, "bir şey olmaz" düşüncesiyle hareket ederek gerekli önlemleri almadıkları anlamına geliyordu. Adli süreç, bu acı olayın hukuki boyutunun sonuna kadar takip edileceğinin sinyallerini verdi.
Gözyaşları sel oldu: Avukat cübbesiyle son yolculuğuna uğurlandı
Hayallerini ve hayatını bir ihmale kurban veren minik Ebrar için bugün Gaziemir Merkez Camii'nde yürekleri dağlayan bir cenaze töreni düzenlendi. Öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazında, acılı anne Songül Lök ve baba Cumhur Aktaş, yakınlarının desteğiyle ayakta durmaya çalıştı. Annenin feryatları, cami avlusunda yankılanırken, törene katılanların gözyaşları sel oldu. Ebrar'ın küçücük tabutunun üzerine, belki de en büyük hayalini simgeleyen bir avukat cübbesi serildi. Yanına ise okul üniforması ve en sevdiği oyuncak bebeği konuldu. Bu dokunaklı manzara, cenazeye katılan herkesin yüreğine bir kor gibi düştü.
Cenazeye, ailenin yanı sıra çok sayıda vatandaş ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi de katıldı. Bu isimler arasında, acılı anne Songül Lök'ün de bir gönüllüsü olduğu Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği'nin (UCİM) Başkanı Saadet Özkan da vardı. Özkan, acılarının çok büyük olduğunu belirterek, bu davanın sonuna kadar takipçisi olacaklarını ve adaletin yerini bulması için tüm güçleriyle mücadele edeceklerini söyledi. Kılınan namazın ardından minik Ebrar'ın naşı, dualar ve gözyaşları eşliğinde toprağa verildi. Ondan geriye, yarım kalan hayalleri ve bir daha asla alınmaması gereken derslerle dolu acı bir hikaye kaldı.
'Çocuklarımızı yelden koruyoruz, ihmalden koruyamıyoruz'
Cenaze töreninde konuşan UCİM Başkanı Saadet Özkan'ın sözleri, yaşanan trajedinin ve ihmalin boyutunu özetler nitelikteydi. Gözyaşları içinde açıklama yapan Özkan, "Songül bizim iş arkadaşımızdı. Ebrar'ın ana sınıfından beri yanındaydık. Başarılarını gördük. Her şeyinde birlikteydik. İhmal en yakınımızdan çocuğumuzu aldı. Çok üzgünüz," diyerek acısını dile getirdi. Olayın teknik detaylarına da değinen Özkan, yük asansörünün yanlış yere kurulduğunu iddia etti.
Annenin son sözlerinin acısını yüreğinde taşıyan Özkan, "Annesi, 'aşağı inme kızım üşürsün' demiş. Çocuklarımızı yelden koruyoruz da ihmalden koruyamıyoruz. Şu an üzgünüz, öfkemizi sonraya saklıyoruz. Adalet önünde elimizden gelen her şeyi yapacağız. Songül'e de hep birlikte sahip çıkacağız," ifadelerini kullandı. Bu sözler, basit güvenlik önlemlerinin alınmamasının ne denli büyük felaketlere yol açabileceğinin ve bu tür olayların "kaza" olarak geçiştirilemeyeceğinin altını çiziyordu. Bu acı olay, denetimsiz çalışan nakliye firmaları ve iş güvenliği konusundaki eksiklikleri bir kez daha Türkiye'nin gündemine taşıdı.
İZMİR'in Menderes ilçesinde nakliye asansöründen düşen koltuğun altında kalan Ebrar Aktaş'ın (9) ölümü ile ilgili gözaltına alınan 3 şüpheliden 2'si tutuklandı, diğeri serbest bırakıldı.
Olay, önceki gün Menderes ilçesi Cüneytbey Mahallesi 627 Sokak'ta meydana geldi. H.Y.'ye ait evin taşınması sırasında nakliye asansöründeki koltuk, apartmanın bahçesinde bulunan Ebrar Aktaş'ın üzerine düştü. H.Y.'nin yeğeni olan Aktaş, ağır yaralandı. İhbarla olay yerine sağlık ekibi sevk edildi. İlk müdahalenin ardından Menderes Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Ebrar Aktaş, yaşamını yitirdi. Aktaş'ın cenazesi, Gaziemir Merkez Camisi'nde dün öğle vakti kılınan namazın ardından Doğançay Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında; firma çalışanı yabancı uyruklu A.H.M ile nakliye firması yetkilileri E.G. ve M.G. gözaltına alındı. Polisteki işlemleri ardından 3 şüpheli, adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden E.G. ile M.G. kardeşler tutuklanırken, A.H.M. serbest bırakıldı