İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı ekipleri, 25 Haziran ile 3 Temmuz tarihleri arasında şehrin birçok noktasında etkili olan yangınlarla savaş verdi. Alevlerin evlere ulaşmaması için adeta canlı barikat kuran ekipler, birçok yerleşim yerini yangınların yıkıcı etkisinden korudu. Sahada görev yapan 870 personelin yanı sıra, izinli olan bazı personel de gönüllü olarak çalışmalara katıldı.
“Her ağaç bir candır”
13 yıldır görevde olan deneyimli itfaiyeci Osman Çolak, yaşananları “asrın felaketi” olarak nitelendirdi. “Her yere yetişmek istedik ama bu imkansızdı” sözleriyle olayın büyüklüğünü dile getiren Çolak, yangın sırasında karşılaştığı bir köpeği kurtarmaya çalışırken yaşadığı çaresizliği anlattı. “Köpeği bulmak için kontrol altına alınmamış alana girdim ama ne yazık ki bulamadım” diyen Çolak, ormanların sadece ağaç değil, binlerce canı barındırdığını vurguladı.
“Toprak da canlılar da yandı”
2 yıldır İzmir İtfaiyesi’nde görev yapan Şermin Acar, bu çapta bir yangınla ilk kez karşılaştığını belirtti. “Yangın sadece ağaçları değil, toprağı ve içinde barınan canlıları da yok etti” diyen Acar, gördüklerinin hayatı boyunca zihninden silinmeyeceğini söyledi. Yangın sahasında meslektaşlarıyla birbirlerine destek olduklarını belirten genç itfaiyeci, “Hepimizin daha duyarlı olması gerekiyor” mesajını verdi.
“Korkmadık, sorumluluk hissettik”
Çeşme Ildır’daki yangında aktif rol alan İlknur Şen, özellikle rüzgarın etkisiyle büyüyen alevlerin arasında geçen dakikaları anlattı. “Alevler arasında nefes almak bile imkânsızdı. Ama biz korkmadık; sadece görevimizi yapma sorumluluğunu hissettik” diyen Şen, İzmir İtfaiyesi’nin yangınlarla mücadelesindeki dayanışma ruhunu öne çıkardı.
Geri dönüşüm yangınında yaralandı
Bornova Işıkkent’teki bir geri dönüşüm tesisinde çıkan yangında görev alan Özkan Mutlu, kimyasal patlama nedeniyle sağ elinden ikinci derece yanık geçirdi. “13 yıldır bu meslekteyim. İlk kez bu kadar şiddetli bir patlamayla karşılaştım” diyen Mutlu, yaklaşık 2 bin santigrat dereceye ulaşan sıcaklığın tehlikesine dikkat çekti.
“Koruyucularımıza rağmen zorlandık”
Aynı yangına müdahale eden itfaiyeci Faruk Sarı da patlamanın şiddetinden etkilendi. Sarı, “Kimyasalların tepkimesi sonucu alevlerin arasında kaldık. Yangın elbiselerimiz olmasına rağmen yüksek ısı bizi fazlasıyla zorladı” ifadelerini kullandı.
“Trafikte bize yol verin”
Yangın bölgelerine hızlı ulaşmak için büyük bir dikkatle görev yapan araç sürücüsü Doğukan Daşdemir, yaşadığı stresi şu sözlerle aktardı:
“İnsanların kaçtığı yere biz koşarak giriyoruz. Trafikte hızlı hareket etmek zorundayız. Lütfen fermuar sistemi ile bize yol açın.”
Daşdemir, yangına erken müdahalenin can ve mal güvenliği açısından kritik olduğunu vurguladı.
“Halk bize umut bağlıyor”
İtfaiye aracı şoförü Zeki Bayar, yaşanan yangınlar sırasında duyduğu sorumluluğu dile getirdi. “Alevlerin içine girerken tedirgin oluyoruz ama halkın bizden umudu var. Bu bilinçle hareket ediyoruz” diyen Bayar, sadece insanların değil hayvanların da zarar gördüğünü, bunun da kendilerini derinden etkilediğini belirtti. “İzmir İtfaiyesi’nin fedakâr çalışması sayesinde birçok yerleşim yeri kurtarıldı” diyerek ekip ruhunun önemini vurguladı.
