Gökçe ADAR ÇUBUKÇUOĞLU-ÖZEL HABER 9 Eylül Web TV'ye konuk olan jeofizik mühendisi deprem uzmanı Prof. Dr. Zafer Akçığ, Gündem Kahvesi programında gazeteci Gökçe Adar Çubukçuoğlu'nun sorularını yanıtladı. Kahramanmaraş depremi sonrası bazı uzmanların İzmir'de de deprem olacağı yönündeki açıklamalarını değerlendiren Akçığ, kendisinin de İzmir ve çevresinde bir deprem beklediğini ancak bu depremin kentteki 'fay hatlarının kısa olması' sebebiyle Kahramanmaraş ve 99 İstanbul depremi gibi 'yıkıcı' olmayacağını ifade etti. Çoğu uzmanın 'İzmir'de deprem olacak' açıklamamalarıyla vatandaşları panik havasına soktuğunu dile getiren Akçığ, İzmirlilerin panik yapmaması gerektiğini ifade ederek, “Tehlike sadece İzmir'de değil Türkiye'nin her yerinde var. Bu faylarla yaşamayı öğrenmek zorundayız. İzmir'de İstanbul'daki gibi çok büyük bir depremin olması pek olası gözükmüyor” dedi.

YA ŞU AN YA 70 YIL SONRA

İzmir'i fay haritası üzerinden değerlendiren Akçığ, kent üzerinde bulunan faylardan en çok Güzelbahçe'den başlayan ve Manisa'ya kadar devam eden İzmir Fayı'nın kırılma olasılığının yüksek olduğunu söyleyerek, bu fayın kırılması durumunda başta 'İzmir ve Manisa' olmak üzere yakın illerde hasara neden olabileceğini söyledi. Kentteki fay hatlarının kısa olması nedeniyle hasarın çok büyük olmayacağını dile getiren Akçığ, şunları söyledi: “İzmir'deki fay hatlarının boyları çok uzun değil uzun olmadığı gibi derinlikleri de çok uzun olmadıkları için bunların üreteceği depremler ortalama 6 büyüklüğündedir. İzmir'deki fay hatlarına bakarsanız, İzmir için ortalama 6-6.2 şiddetinde depremin olabileceği sonucuna varıyorum.

TEK FAY İKİ TEHDİT

İzmir'e baktığımızda son zamanlarda kırılmayan 'İzmir Fay Hattı' var. 3 kere kırılmış. Bu faylar, tekrarlama perioduyla kırılır. Kırıldığında oluşan depremde, Manisa ve İzmir'de 20 bin can kaybı yaşanmış. Tarihsel kayıt, bu fay kırıldığında yakın çevresinin kesinlikle etkileneceğini söylüyor. Bu fayın kırılma periyodu 350 yıl civarıdır. Yüzde 20 yanılma payımı hesaplarsak, 350 yıl aşağı yukarı doldu. Deprem ya şu dönem olacak ya da 70 yıl sonra. Elimizde MÖ verileri olsaydı daha net bir tarih söyleme imkanım olabilirdi.”

3 FAYLA BİRLEŞİYOR

Akçığ, şöyle devam etti: İzmir Fayı, Güzelbahçe'de başlıyor, körfeze giriyor ve Tuzla Fayı ile aşağı İzmir Alsancak Kıyı Şeridinde kesiştiğini görüyoruz. Sonrasında fay, Torbalı'ya doğru gidiyor. Manisa Fayı ile birleşiyor. Arkeologların bazı yaklaşımları var. Yaşanılan 350 yıl öncesi depremde, İzmir'in içinin (merkezin) hiç yıkılmadığı ifade ediliyor. Ancak bu sadece bir yaklaşım, söylem. Arkeolojik bulgulara bakılacak, depremde İzmir'in merkezi hasar almayacak gibi bir şey söylemek doğru olmaz. Henüz araştırılma aşamasında. Depremde hasar, fayın kırıldığı 30 km uzaklığında da olabiliyor. Bunun en güzel örneği. İzmir'de hissedilen Samos Depremi'dir. Deprem Samos'ta oldu. İzmir'e yaklaşık kuş uçusu 80-90 km. Geçtiği fay hattığında hiç bir yıkım yapmadı. Geldi yıkımı Bornova Ovası'nda, Bayraklı'da. Atakent'te yaptı.”

DEPREMLE BAŞA ÇIKILABİLİR

Depremle başa çıkabilmenin tek yolunun bilinçli yapılaşma olfuğunu söyleyen Akçığ, “Depremle başa çıkabiliriz. İzmir, ortalama 6 şiddetinde deprem üretebilir bununla başa çıkabiliriz daha büyüğü ile de başa çıkabiliriz ancak bilinçli yapılaşma olmak zorunda. İyi zemine bina yapılması gerektiğini hem bizler hem inşaat mühendisleri söylüyor. Biz depremin parametrelerini ölçebiliyoruz. Depremin ağır hasarlı sonuçlanmasını önleyebiliriz. Bize kulak versinler, bizim açıklamalarımız doğrultusunda hareket etsinler” ifadelerini kullandı.

iZMİR YÜZDE 88 RİSKLİ 

Yüksek İnşaat Mühendisi Mutlu Burak Paksoy, İzmir’de 13 aktif fay üzerindeki yapılaşmaya dikkat çekerek, bu fay hatlarının kısa dahi olsa riskli olduğunu ifade etti. Olası bir depremde kentteki binaların yüzde 88’inin sağlam olmadığını ifade eden Paksoy, “İzmir’in yaklaşık 3’te 1’i kaçak yapıdan oluşuyor. Projesi olmadan yapılmış, ciddi anlamda projeden bağımsız yapılmış binalar mevcut. Kahramanmaraş depremine baktığımızda bu tipteki binaların yıkıldığını gördük. 1998 yılı İzmir’de bir milat olarak görülüyor. 98 öncesi yapılan binalar büyük risk barındırıyor. İzmir’deki binaların yüzde 12’si yeni bina diyebileceğimiz kriterde. Yani binaların yüzde 88’i risk altında. Ayrıca, Tuzla Fayı İzmir Fayı bunlar kentin merkezinden geçiyor ve üzerinde binalar mevcut. İzmir’de yeni bir imar planına ihtiyacımız var. Yeni yapıların fay hattı üzerinden uzaklaşması gerekiyor” ifadelerini kullandı.