Büyükşehir Belediyesi şirketlerinde de Nisan ayı maaşlar gecikmeli yaşanacağı öğrenildi. Son olarak Mart ayı maaşı gecikmeli olarak yatmıştı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve EGEŞEHİR şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçinin örgütlü olduğu Genel-İş Sendikası 3 No’lu Şube ile yürütülen TİS görüşmeleri de tıkandı.
Son yapılan görüşmeden de sonuç alınamaması üzerine işçiler greve başlayacaklarını duyurdu.
Yarım gün iş bırakan işçiler sabahın erken saatlerinde Genel-İş Sendikası önünde bir araya gelen yüzlerce işçi “Çarşıdan, pazardan elimiz boş dönüyoruz. Çocuklarımıza harçlık veremiyoruz. Talebimiz çok net eşit işe, eşit ücret istiyoruz. Verilen sözler tutuldun. Buraya sesimizi duyurmaya geldik. Ocak’tan bu yana gününde ödenmeyen ücretler noktasında mağduruz. Bürokratlarla görüşmelerde bu aydan itibaren ödemelerin düzene gireceğimi aktarmışlardı. Sözlerin tutulmaması üzerine buradayız. Geçinemediğimiz yerde buna dur diyoruz. Bize söyleyemem “Ancak 20 bin lira verebiliriz. Aylık 25 bin kira verem aç otursun diyorlar. Biz bunu kabul etmiyoruz”
8 YILIN ARDINDAN GREV KARARI ASILDI
İzmir Büyükşehir Belediyesi işçileri 8 yıl sonra grev kararı astı. Genel İş Sendikası tarafından yapılan açıklamada şunlar söylendi:
"Değerli Mücadele Arkadaşlarımız, Yıllardır AKP iktidarı tarafından uygulanan ekonomi politikaları, emeği ve emekçiyi hedef alan, hak ve hukuktan uzak bir yapıya dönüşmüştür. Kamusal hizmetler özelleştirilirken emekçilerin kazanılmış hakları sistematik olarak peyderpey budanmıştır. Sendikal örgütlenmeler ise emekçileri köleleştirme politikalarına paralel biçimde baskı altına alınmıştır. Sonuç olarak, bir zamanlar istisna olarak görülen yoksulluk ve güvencesizlik, derinleşen gelir adaletsizliği nedeniyle artık kural haline gelmiştir. Bu sürecin en büyük mağdurlarından biri de yerel yönetimlere bağlı iştiraklerde çalışan emekçiler olmuştur. Merkezi hükümetin, kendisinden olmayanlara karşı yürüttüğü "silkeleme" adı altındaki kuşatma politikalarının bir sonucu olarak, yerel yönetim emekçileri maaşlarını eksik, geç ve parça parça almaya başlamıştır. 2025 yılının Ocak ayından bu yana maaş ve sosyal hak ödemelerimiz işveren tarafından sürekli olarak eksik, gecikmeli ve parça parça yatırılmaktadır. Her ay sona ermesini umut ettiğimiz bu uygulama artık kabul edilemez bir noktaya gelmiştir.
Anayasa’nın 55. maddesi “ücretin emeğin karşılığı” olduğunu ve zamanında, tam olarak ödenmesini güvence altına almasına rağmen, bu madde sürekli olarak ihlal edilmektedir. Bu durum yalnızca hukuki değil, aynı zamanda insan onurunu zedeleyen ve vicdanları yaralayan bir sorundur. İşverenle yaptığımız görüşmelerde bu sürecin toparlanacağına dair defalarca söz verilmiştir. Geçtiğimiz ay İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ramazan Tezcan ile Genel-İş’e bağlı dört şube başkanı arasında gerçekleşen görüşmede, SGK ve vergi borçlarının sona erdiği ve bundan sonra maaş ödemelerinde herhangi bir aksaklık yaşanmayacağı, bizzat işveren vekili konumundaki Ramazan Tezcan tarafından dile getirilmiştir. Aynı açıklama İzmir Büyükşehir Belediye Başkanınında olduğu toplantıda Genel Sekreter Ramazan TEZCAN tarafından bir kez daha 4 Şube Başkanına deklare edilmesi sonrasında, Belediye Başkanı tarafındanında bundan sonraki aylarda maaş ödemelerinde bir aksilik yaşanmayacağının sözünü vermiştir.
İZENERJİ, İZELMAN ve EGE ŞEHİR PLANLAMA şirketlerinde çalışan binlerce emekçi olarak yaşadığımız güvencesizlik ortamında sabırla çözüm bekledik. Ne yazık ki sabrımız ve sağduyulu duruşumuz bugüne dek karşılık bulmamıştır. Yukarıda açıkladığımız sebeplerden dolayı; daha önce 9 Mayıs olarak ilan ettiğimiz grev ilam asma tarihini, maaş ödemelerinde yaşanılan sıkıntılardan dolayı 7 Mayıs’a çekmiş bulunuyoruz. Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde taleplerimiz hayat bulmadığı takdirde grev pankartlarımızı Belediye binalarına asarak 28 Mayıs 2025 gece saat 24:00 itibariyle grev uygulamasına başlayacağımızı kamuoyuna resmen duyuruyoruz. Bu karar anayasal hakkımızdır. Anayasa’nın 54. maddesi ile güvence altına alınan grev hakkının kullanılmasından ibarettir. Emeğin en kutsal haklarını hiçe sayanlara ve emeğimizi değersizleştirenlere karşı onurlu bir duruşumuzdur.
Bilinmelidir ki biz emekçiler kavga etmek için değil, yaşamak için buradayız. Ancak yaşam hakkımız tehdit altındaysa, kavga da meşrudur. Bugün, emeğimizin değersizleştirilmesine ve haklarımızın gasp edilmesine karşı ayağa kalkıyoruz. DİSK/Genel-İş Sendikası olarak bir kez daha altını çiziyoruz: Biz bu sorunun masada çözülmesinden, iş barışı sağlanarak sona erdirilmesinden yanayız. Aksi takdirde, üretimden gelen gücümüzü kullanarak, anayasal hakkımız olan grev kararını uygulayacağız. Taleplerimiz nettir: - İnsanca çalışmak ve insanca yaşayacak bir ücret istiyoruz! - Toplu iş sözleşmemiz ile birlikte kazandığımız haklarımızın zamanında ödenmesini istiyoruz! - Ve en önemlisi Emekçinin alın terine saygı duyulmalıdır!.. Biz emekçiler, buradan yetkililere bir kez daha sesleniyoruz: Bu sesi duymazdan gelmeyin, bu iradeyi küçümsemeyin. Her zaman emeğin en yüce değer olduğunu haykırarak; emeğimizin onuru, çocuklarımızın geleceği ve daha eşit, adil bir yaşam için adım adım GREVE GİDİYORUZ."