Neo TV’de Gazeteci Yağız Barut’un sunduğu Açık Söz programına katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, DİSK Genel-İş sendikasının başlattığı “çıplak maaşa çıplak ayak” eylemlerini değerlendirdi. Tugay, işçi haklarına ve örgütlü mücadeleye saygı duyduğunu, ancak mevcut tablonun sadece “işçi hakları” üzerinden okunamayacak kadar karmaşık olduğunu vurguladı.
Başkan Tugay, “Yeleği giy, paçaları sıva, sokağa dökül… Bundan daha kolay bir şey yok. Ama bu maaşları her ay kim ödüyor? İzmir’in suyunu, yolunu, altyapısını kim yapacak? Bizim elimizde sihirli değnek yok” diyerek sendika yönetimlerini eleştirdi. Tugay’a göre, sendikaların sadece talep eden taraf olmak yerine, belediyenin işleyişindeki sorunların çözümüne de katkı sunması gerekiyor.
Bütçenin belini büken tablo: Personel gideri %30’u aştı
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin mali yapısına dair veriler paylaşan Tugay, personel giderlerinin bütçe içindeki payının yasal sınır olan yüzde 30’u aştığını doğruladı. Tugay, “Sadece fazla mesai ödemesi aylık 440 milyon lirayı buluyor. Her ay vergi ve SGK borcu olarak üzerimize 2 milyar liraya yakın yeni yük biniyor” dedi. Bu rakamların sürdürülebilir olmadığını belirten Başkan, belediyenin gelirlerinin giderlerini karşılamadığını ve bütçede ciddi bir denge sorunu yaşandığını ifade etti.
Tugay, özellikle son 5 yılda 10 binden fazla yeni personelin işe alındığını, bu alımların bir kısmının “hatır gönül işi”yle yapıldığını ve güvenlik soruşturmalarının dahi tamamlanmadığını iddia etti. “Bürolara doldurulmuş, ihtiyaç fazlası bir orduyla karşı karşıyayız” diyen Tugay, bu yükün sadece başkanın değil, tüm İzmir’in sırtında olduğunu savundu.
Hükümetin kesinti kararı krizi derinleştirdi
Belediyenin içinde bulunduğu dar boğazın tek nedeninin personel giderleri olmadığını belirten Tugay, merkezi hükümetin uygulamalarına da dikkat çekti. Tugay, geçen Ocak ayından itibaren belediye şirketlerinin vergi ve SGK borçlarının doğrudan belediyenin İller Bankası payından kesilmeye başlandığını hatırlattı. “4 ay boyunca her ay bizden 1,5 milyar lira kestiler. Hükümet yerel yönetimleri güçlendirmek yerine elindeki imkanları almaya çalışıyor” diyen Tugay, bu kesintilerin belediyeyi hareket edemez hale getirdiğini söyledi.
“Lüks harcama” eleştirilerine yanıt: “Nerede o makam arabaları?”
İşçilerin ve sendikaların “krizin faturasını biz ödemeyeceğiz, lüks harcamalardan kısın” eleştirilerine de sert çıkan Tugay, “Nerede o lüks, nerede o makam arabaları? Açık ofise geçtik, herkes gördü. Eğer bir israf görüyorsanız söyleyin düzeltelim ama oturduğunuz yerden çamur atmayın” ifadelerini kullandı. Tugay, sendikaların sadece üst yönetime değil, sahadaki verimsizliklere ve israfa da odaklanması gerektiğini belirtti.
Katılımcı yönetim çağrısı: “Bu gemiyi beraber yüzdüreceğiz”
Başkan Tugay, konuşmasının sonunda sendikalara ve çalışanlara “katılımcı yönetim” çağrısı yaptı. Belediyenin bir patron şirketi olmadığını, başkanların gelip geçici olduğunu hatırlatan Tugay, “Biz halktan yönetime katılmasını istiyoruz, çalışanımızdan niye istemeyelim? Bu sorunları hep beraber çözeceğiz. ‘Benim işim değil’ derseniz yollarımız ayrışır” mesajını verdi. İzmir’in altyapı, kentsel dönüşüm ve Körfez temizliği gibi devasa sorunları olduğunu hatırlatan Tugay, kentin geleceğinin günlük siyasi manevralara kurban edilmemesi gerektiğini vurguladı.





