İzmir'in yeşil dokusuyla bilinen ve sakin yaşamıyla öne çıkan Bayındır ilçesi, bu kez büyük bir yangın felaketiyle sarsıldı. Yeşilova Mahallesi'nin hemen bitişiğindeki, yaz sıcaklarıyla birlikte tamamen kurumuş olan otluk ve makilik bir alanda, henüz belirlenemeyen bir nedenle alevler yükselmeye başladı. İlk başta küçük bir alanda başlayan yangın, bölgede etkili olan şiddetli rüzgarın da etkisiyle, saniyeler içinde adeta bir alev topuna dönüşerek, kontrolsüz bir şekilde yayılmaya başladı.

Mahalleden yükselen ve gökyüzünü kaplayan yoğun duman, ilçe merkezinden bile görülürken, alevlerin yerleşim yerine doğru ilerlediğini gören vatandaşlar, büyük bir panikle durumu 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirdi. Yapılan peş peşe ihbarların ardından, İzmir Orman Bölge Müdürlüğü ve İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı'na bağlı ekipler, tam teyakkuz durumuna geçerek, çok sayıda ekibi bölgeye sevk etti.

Rüzgar felaketi büyüttü: Alevler evlerin kapısına dayandı

Yangınla mücadelede ekiplerin en büyük düşmanı, sürekli yön değiştiren ve şiddetini artıran rüzgar oldu. Rüzgar, yanan ot parçalarını ve kıvılcımları metrelerce uzağa taşıyarak, yangının bir anda birden fazla noktada yeniden başlamasına neden oldu. Bu durum, ekiplerin müdahalesini zorlaştırırken, felaketin boyutunu da katbekat artırdı.

Kısa süre içinde alevler, otluk alan ile mahalle arasındaki sınırı aşarak, Yeşilova Mahallesi'nin içine kadar girdi. Mahalle sakinleri, evlerinin bahçelerine, çatılarına ve hatta duvarlarına kadar dayanan alevler karşısında dehşet dolu anlar yaşadı. Can havliyle evlerinden dışarı çıkan vatandaşlar, bir yandan kendi imkanlarıyla alevleri söndürmeye çalışırken, diğer yandan da itfaiye ekiplerinin bir an önce gelmesi için dua etti. Rüzgar, masum bir ot yangınını, bir yerleşim yerini yutmakla tehdit eden, amansız bir felakete dönüştürmüştü.

Havadan ve karadan alevlerle savaş

Olay yerine ulaşan itfaiye ve orman ekipleri, alevlerin yerleşim yerlerinin daha iç kısımlarına ilerlemesini önlemek için adeta zamanla yarıştı. Operasyon, hem havadan hem de karadan, eş zamanlı ve koordineli bir şekilde yürütüldü. İzmir Orman Bölge Müdürlüğü envanterinde bulunan 2 uçak ve 2 helikopter, defalarca yakındaki su kaynaklarından ve barajlardan aldıkları tonlarca suyu, alevlerin en yoğun olduğu noktalara, özellikle de evlerin çevresine boşaltarak, bir "su kalkanı" oluşturdu.

Havadan yapılan bu yoğun müdahale, karadaki ekiplere hayati bir zaman kazandırdı. Çok sayıda arazöz, orman işçisi ve itfaiye eri, dar mahalle sokaklarına girerek, bir yandan yanan evlere ve bahçelere tazyikli su ve köpükle müdahale ederken, diğer yandan da alevlerin henüz ulaşmadığı evlerin etrafında soğutma çalışmaları yaptı. İş makineleri de, alevlerin önünü kesmek için acil müdahale yolları açarak, söndürme çalışmalarına destek oldu.

Jandarmadan 'derhal boşaltın' anonsları: Mahalle hayalet köye döndü

Alevlerin, bazı evleri sarması ve rüzgarın şiddetini artırması üzerine, can kaybı yaşanmaması için kritik bir karar alındı. Bölgede güvenlik önlemleri alan Bayındır İlçe Jandarma Komutanlığı'na bağlı ekipler, mahalleyi tamamen tahliye etme kararı aldı.

Jandarma araçlarından yapılan anonslarla, vatandaşlardan evlerini derhal terk ederek, güvenli toplanma alanlarına gitmeleri istendi. Birçok mahalle sakini, arkalarında evlerini ve tüm birikimlerini bırakarak, sadece canlarını kurtarabilmek için bölgeden uzaklaştırıldı. Kısa süre içinde, dumanların kapladığı mahalle, adeta bir "hayalet köy"e döndü. Bu tahliye kararı, yangının ne kadar ciddi bir tehdit oluşturduğunu ve durumun ne kadar kritik olduğunu gözler önüne serdi. Jandarma, mahalleye giriş ve çıkışları tamamen kapatarak, sadece görevli araçların geçişine izin verdi.

Bilanço ağırlaşıyor: Yanan evler, küle dönen umutlar

Ekiplerin saatler süren amansız mücadelesi sonucunda, yangın güçlükle kontrol altına alınabildi. Ancak, geride bıraktığı manzara yürekleri dağladı. İlk belirlemelere göre, alevlerin sıçradığı bazı evlerde ciddi maddi hasar meydana geldi. Bazı evlerin çatıları tamamen yanarken, bazılarının ise bahçeleri ve eklentileri küle döndü.

Yangının söndürülmesinin ardından evlerine dönmek için bekleyen mahalle sakinleri, karşılaştıkları manzara karşısında gözyaşlarına boğuldu. Yılların emeğiyle kurdukları yuvalarının ve bahçelerinin yanmış halini gören vatandaşlar, büyük bir şok yaşadı. Hasar tespit çalışmalarının, soğutma işlemlerinin tamamen bitmesinin ardından başlayacağı belirtildi. Bu yangın, sadece ağaçları ve otları değil, aynı zamanda birçok ailenin umutlarını ve anılarını da küle çevirdi.

4.8 büyüklüğünde deprem
4.8 büyüklüğünde deprem
İçeriği Görüntüle

Soruşturma başlatıldı: İhmal mi, kundaklama mı?

Yangının kontrol altına alınmasının ardından, olayın en kritik aşamasına geçildi: Yangının çıkış nedeninin belirlenmesi. Bayındır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla, Jandarma Olay Yeri İnceleme ve Orman Genel Müdürlüğü'ne bağlı uzman ekipler, yangının başlangıç noktasında detaylı bir soruşturma başlattı.

Bu tür yangınlarda genellikle birkaç temel ihtimal üzerinde duruluyor. Bunlardan ilki, insan kaynaklı ihmal. Yol kenarına atılan bir sigara izmariti, tarımsal bir faaliyet sırasında çıkan bir kıvılcım veya kontrolsüz yakılan bir ateş, bu tür felaketleri tetikleyebiliyor.

Bir diğer önemli ihtimal ise, kasıtlı bir kundaklama. Yangının, bir veya birkaç kişi tarafından, arazi kazanma veya başka bir amaçla, kasıtlı olarak çıkarılmış olma olasılığı da, soruşturmanın en önemli başlıklarından birini oluşturuyor. Ekipler, yangının başlangıç noktasında delil ararken, bölgedeki görgü tanıklarının ifadelerine de başvuracak. Soruşturmanın sonucunda, eğer bir ihmal veya kasıt tespit edilirse, sorumlular hakkında yasal işlem başlatılacak. Bu acı olay, özellikle yaz aylarında, en küçük bir dikkatsizliğin bile ne kadar büyük ve yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Kaynak: HABER MERKEZİ