Yeni eğitim ve öğretim yılının başlamasıyla birlikte, ‘okullarda ücretsiz yemek’ tartışmaları tekrardan alevlendi. Geçtiğimiz dönem bu uygulamayı kademeli olarak 5 milyon öğrenciye taşımayı hedefleyen Milli Eğitim Bakanlığı, 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin ardından hedefini rafa kaldırdı.
Öte yandan, geçtiğimiz sene yemek ücretlerinin yasal olmamasına karşın, İzmir Atatürk Lisesi’nde yemek ücretlerinin yüzde 100’ü aşkın zamlanarak 50 TL’den verilmesi üzerine, okul yönetimine soruşturma açıldı.
Bu sene de okul zilinin çaldığı ilk günden bu yana, İzmir Atatürk Lisesi’nde çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimine destek olması amacıyla tüketilen ‘sağlıklı’ gıdanın ulaşılması imkansız olduğu görülüyor. Çocuğu okulda yatılı olan bir velinin sosyal medyada paylaştığı yemek fotoğrafları gündeme bomba gibi düştü.
Öğrenciler, makarna, çorba ve benzeri yemeklerle karşılaşıyor, bu tekdüze yemekler okul açıldığından bu yana devam ediyor. Kimi zaman da halk tarafından 'kara şimşek' olarak tabir edilen yeşil mercimeğin olduğu menülerde öğle yemeklerinde çorba ve makarna, bazen yanına yoğurt ve ekmek verildiği görüldü. Okulda dağıtılan yemeklerin besleyicilik ve çocukların zihinsel gelişimini olumlu etkileyecek bir yanının olmaması velileri endişelendiriyor. Sabah kahvaltılarında ise bir yumurta, birkaç zeytin ve ekmek olduğu dikkat çekiyor.
Özellikle çocukları yatılı okulda olan veliler ise, bu durumun çocuklarının sağlığına zarar verebileceğinden endişeleniyor. Okul yönetiminin öğrencileri sağlık ve güvenlik önlemleri sebebiyle dışarı çıkarmamaması yüzünden, çocuklar ‘Kurtuluş Savaşı menüsü’ne mecbur bırakılıyor.
Yönetim çaresiz
Okul idaresi, iktidarın belirlediği düşük bir bütçeyle öğrencilere üç öğün yemek sunma göreviyle karşı karşıya. 39 Türk Lirası’na tekabül eden bu düşük bütçe, çocuklara yeterli ve dengeli bir beslenme sağlama konusunda sınırlı imkanlar sunuyor. Okul Aile Birliği, velilerden bağış toplayarak bu durumu hafifletmeye çalışıyor. Ancak veliler, ‘taşıma su ile değirmen dönmeyeceği’ kanısında olduklarını ifade ediyor.
Memlekete dönemiyorum
9 Eylül’ün ulaştığı veli, çocuğunun hafta sonlarında ‘sağlıklı’ gıdaya ulaşabilmesi adına kendi yerleşim yerine gidemediğini vurgulayarak, “ Çok canımız sıkılıyor, memleketimize dönemiyorum bu sorunu halletmeden. Hafta sonları çocuğu dışarı çıkarıyoruz etli yemek yesin diye. Sorun çözülünceye kadar, okul aile birliği tarafından bağış toplanıyor. Ancak herhangi bir dayatma olmadı. Zaten taşıma su ile değirmen dönmeyeceğini biliyorum. Çocuğu yatılı okuyan veliler olarak grup kurduk, kimimiz Fethiye’de, kimimiz Muğla’da. Velilerle ortak bir mutabakata varıp sesimizi duyuracağız” diye konuştu.
Veliler sesini duyurmaya hazırlanıyor
Veliler, çocuklarının bu durumdan ‘kurtulması’ için çeşitli çabalar içindeler. Bazı veliler, medya organlarına başvurarak bu sorunu kamuoyuna duyurmayı hedefliyorlar. Ancak, bu durumu düzeltmek için bütçe artırımı talebinin ne kadar süreceği belirsiz olduğu görülüyor.