İstanbul'da, özellikle eğlence mekanlarının ve vatandaşların yoğun olduğu bölgeleri hedef alarak, insan hayatını tehlikeye atan sahte içki şebekelerine karşı amansız bir mücadele yürüten emniyet güçleri, titiz bir çalışmanın ardından düğmeye bastı. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şubesi ekipleri, haftalar süren teknik ve fiziki takibin ardından, kentin üç farklı noktasında dev bir operasyon gerçekleştirdi. Zehir şebekesinin imalathane ve depo olarak kullandığı Tuzla, Esenyurt ve Başakşehir'deki dört ayrı adres, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte polis ekipleri tarafından ablukaya alındı.
Önceden belirlenen ve aralarında konutların yanı sıra sanayi sitesi görünümlü depoların da bulunduğu bu adreslere yapılan eş zamanlı baskınlar, şebekenin kaçış veya delilleri yok etme ihtimalini ortadan kaldırdı. Operasyon, sadece bir satış ağına değil, doğrudan üretim merkezlerine yönelikti. Polis ekipleri, bu "ölüm imalathaneleri"nde karşılaştıkları manzarayla, şebekenin ne denli organize ve büyük çaplı çalıştığını bir kez daha teyit etti. Yapılan baskınlarda, şebekenin kilit isimleri olduğu değerlendirilen 9 şüpheli suçüstü yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelilerin, yasa dışı faaliyetlerini gizlemek için seçtikleri adreslerin konumu ve yapısı, polisin istihbarat başarısını da ortaya koydu.
Neredeyse bir gölü dolduracak kadar alkol ele geçirildi
Baskın yapılan adreslerde yapılan aramalarda ele geçirilen malzemeler, sahte içki üretiminin boyutlarını ve halk sağlığına yönelik tehdidin büyüklüğünü kanıtlar nitelikteydi. Bu, sıradan bir kaçakçılık faaliyeti değil, adeta bir seri üretim tesisiydi. Ekipler, yaptıkları detaylı aramalarda;
-
İçki üretiminde kullanılmak üzere hazırlanmış, metil alkol olduğu değerlendirilen ve on binlerce şişe üretebilecek kapasitede tam 50 bin şişe ham madde,
-
Bidonlar ve tanklar içinde depolanmış, piyasaya sürülmeye hazır halde tam 18 ton 936 litre alkollü sıvı,
-
Tanınmış markaların şişelerine doldurulmuş ve satışa hazır 1250 adet sahte içki şişesi,
-
Yeniden dolum için bekletilen 920 adet boş şişe,
-
Şişeleri orijinal gibi göstermek için basılmış, çeşitli markalara ait 6 bin 800 adet sahte etiket,
-
Şişelerin kapaklarını kapatmak ve orijinal görünüm vermek için kullanılan 3 bin adet kapüşon (şişe boynu kaplaması) ele geçirdi.
Ele geçirilen yaklaşık 19 tonluk alkollü sıvının, yüz binlerce insanın hayatını riske atabilecek potansiyele sahip olduğu belirtildi. Uzmanlar, bu tür merdiven altı üretimlerde maliyeti düşürmek için sıklıkla kullanılan metil alkolün, küçük bir miktarının bile körlüğe, organ yetmezliğine ve ölüme yol açabildiğine dikkat çekiyor. Emniyet güçlerinin bu başarılı operasyonu, binlerce potansiyel kurbanın hayatını kurtaran kritik bir müdahale olarak değerlendirildi.
Ucuz etiket, pahalı bedel: Sahte içki tuzağı nasıl işliyor?
Polisin çökerttiği şebekenin, diğer sahte içki üreticileri gibi, tüketicileri aldatmaya yönelik son derece organize bir sistem kurduğu anlaşıldı. Bu tür şebekeler, genellikle birkaç temel yöntemle çalışıyor. Öncelikle, yasal yollarla üretilen ve gıda amaçlı kullanılan etil alkol yerine, çok daha ucuz olan ancak insan sağlığı için ölümcül bir zehir olan endüstriyel metil alkolü temin ediyorlar. Bu zehirli maddeyi su ve aroma verici esanslarla karıştırarak, tanınmış içki markalarının tadını ve rengini taklit etmeye çalışıyorlar.
İkinci aşamada ise ambalajlama geliyor. Şebeke, topladıkları orijinal boş şişeleri veya sahte olarak ürettirdikleri şişeleri kullanıyor. Üzerlerine, yine sahte olarak bastırdıkları ve orijinalinden ayırt edilmesi zor olan etiketleri yapıştırıyorlar. Son olarak, sahte bandroller ve kapüşonlarla şişelere orijinal bir ürün süsü veriyorlar. Bu sahte ürünler, genellikle piyasa fiyatının çok altında bir bedelle, özellikle gece kulüpleri, barlar veya kaçak satış yapan tekel bayileri aracılığıyla piyasaya sürülüyor. Tüketiciler, ucuz fiyata aldıklarını sandıkları ürünle aslında kendi hayatlarını tehlikeye atıyorlar. Emniyet yetkilileri, vatandaşları şüpheli derecede ucuz olan, bandrolü yırtık veya ambalajı deforme olmuş ürünleri almamaları konusunda bir kez daha uyardı.
Gözaltındaki şüpheliler için adli süreç başladı
İstanbul'un üç ilçesine yayılan başarılı operasyonun ardından gözaltına alınan 9 şüpheli, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra sorgulanmak üzere Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü yerleşkesine götürüldü. Şüpheliler hakkında, insan hayatını doğrudan tehlikeye atan bu eylemleri nedeniyle "5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet" suçundan adli işlem başlatıldı.
Sorgularının ardından adliyeye sevk edilecek olan şüphelilerin, bu yasa dışı ağı nasıl kurdukları, ham maddeleri nereden temin ettikleri ve sahte ürünleri kimlere sattıkları gibi konuların aydınlatılması hedefleniyor. Polisin, bu şebekenin dağıtım ağındaki diğer isimlere ve bağlantılarına ulaşmak için de çalışmalarını derinleştirdiği öğrenildi. Kaçakçılıkla Mücadele Şubesi yetkilileri, halk sağlığını tehdit eden bu tür organize suç faaliyetlerine karşı mücadelenin kesintisiz ve kararlı bir şekilde devam edeceğini, vatandaşların can güvenliğini tehlikeye atan hiç kimseye göz açtırmayacaklarını vurguladı.
