Muğla’nın Dalyan Mahallesi’nde yaşayan 39 yaşındaki Selda Yılmaz Aydoğdu, 15 yıl önce geçirdiği motosiklet kazası sonrası böbrek yetmezliği tanısı aldı. Kazanın ardından yaşadığı beyin kanaması ve kullanılan ilaçların etkisiyle böbrek fonksiyonları bozuldu. Kadavradan yapılan ilk nakille sağlığına kavuşan Aydoğdu, 10 yıl sonra yeniden sorun yaşamaya başladı.
İkinci kez diyalize bağlanan Aydoğdu’nun imdadına ise bu kez hayat arkadaşı yetişti. Eşi Hasan Aydoğdu’dan alınan böbrekle, 45 gün önce İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi’nde gerçekleştirilen başarılı operasyonla ikinci kez hayata tutundu. Nakil operasyonunu Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Erhan Tatar ve ekibi gerçekleştirdi.
“Artık özgürüm, artık sağlıklıyım”
Yıllardır süren tedavi sürecini anlatan Aydoğdu, ilk belirtilerin kazadan bir yıl sonra ortaya çıktığını söyledi. “Yüksek tansiyon, görme kaybı, kusma gibi belirtilerle hastaneye başvurduk. İlk nakil kadavradan yapıldı ve 10 yıl boyunca beni hayata bağladı. Ancak zamanla o böbrek de iflas etti ve tekrar diyalize başladım. Bu süreçte en büyük desteğim eşimdi” dedi.
Eşi Hasan Aydoğdu’nun kararıyla ikinci nakli olmaya ikna olduğunu anlatan Aydoğdu, “Eşim artık dayanamadı. ‘Kadavra beklemeyelim, ben veriyorum’ dedi. 16 Nisan’da nakil oldum, 18 Nisan’da hastane odasında doğum günümü kutladım. Hayatım yeniden başladı” ifadelerini kullandı.
“Bir kişiye nefes olmak büyük bir onur”
Organ bağışı konusunda farkındalık çağrısı yapan Aydoğdu, “Pandemiden sonra bağış oranları düştü. Ama hâlâ binlerce insan umutla bekliyor. Canlıdan bağış mümkün. Eşim çok sağlıklı, onun bir böbreğiyle ben yeniden doğdum. Organ bağışı sadece bir hayat kurtarmak değil, birine nefes olmaktır” dedi.
Eşinin rahatsızlığı boyunca yanında olan ve gönüllü olarak böbreğini veren Hasan Aydoğdu ise, “Bir insana, hele ki eşinize hayat vermek dünyanın en güzel şeyi. Hiç tereddüt etmedim. Şimdi ikimiz de çok iyiyiz, daha mutluyuz” dedi.
“Her böbrek sonsuza dek çalışmayabilir”
Operasyonu gerçekleştiren Prof. Dr. Erhan Tatar ise hastanın ilk naklinde 10 yıl boyunca sağlıklı bir yaşam sürdüğünü belirterek, “Bazı ilaçlar uzun vadede böbrekleri yorabiliyor. Böbrek hastalıkları genellikle belirti vermez, fark edildiğinde çoğu zaman geç kalınmış olur. Hasan Bey başından beri eşine böbreğini vermek istiyordu. Tüm tahliller uygun çıkınca nakli gerçekleştirdik” dedi.
Takibin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Tatar, “Organın uzun ömürlü olması için enfeksiyonlardan korunmak, ilaçları aksatmamak, kalabalık ortamlardan uzak durmak gerekiyor. Her nakil ömür boyu sürmeyebilir ama nakil, diyalize kıyasla çok daha konforlu bir yaşam sunar. Uzun süreli takip şart” ifadelerini kullandı.