1952 yılında Batman'ın Gercüş ilçesinde doğmuştur. Doğduğunda Durmaz olan soyadını, 1978 yılında Velioğlu olarak adını değiştirmiştir. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde eğitim gördüğü dönemde, aynı dönemde PKK lideri Abdullah Öcalan ile birlikte öğrencilik yapmıştır.
Üniversite yıllarında Milli Türk Talebe Birliği içinde aktif olarak yer almış ve daha sonra Akıncı grubuyla ilişkiler kurmuştur. 1980'lerin sonlarında Diyarbakır'a yerleşmiş ve 1987 yılında İlim Kitabevi çevresinde örgütlenmeye başlamıştır.
1991 yılında eylemlere başlayarak örgüt içinde "Menzil" adıyla bilinen ılımlı kanadı ortadan kaldırmış ve "İlim" adıyla bilinen şiddet yanlısı kanadı daha etkin hale getirmiştir.
Ancak 12 Temmuz 1998 tarihli bir gazete haberi, Velioğlu'nun öldürüldüğünü iddia etmiştir. Fakat daha sonra yapılan araştırmalar, Velioğlu'nun bu tarihlerde Kuzey Irak'ta Kürdistan İslami Hareket Lideri Şeyh Osman'dan siyasi ve askeri eğitim aldığını ortaya koymuştur.
5 saat süren çatışmada öldü
Silahlı eylemlere karşın güvenlik güçleriyle doğrudan çatışmadan kaçınan Hizbullah örgütünün lideri, 17 Ocak 2000 tarihinde Beykoz'daki bir villada gerçekleşen 5 saatlik operasyon sonucunda ölü ele geçirildi.
Hizbullah'ın şeriatçı terör örgütü olarak bilinen lideri, uzun bir süre boyunca kayıplara karışan işadamlarının aranmasını sağlayan İstanbul polisi tarafından araştırıldı. Bu dönemde, örgütün birçok kişiyi kaçırarak vahşice öldürdüğü ortaya çıkarıldı.
Ölümünden sonra Velioğlu'nun cesedi Adli Tıp Morgu'nda uzun bir süre bekletildi. Ancak kimse ona sahip çıkmadı. Velioğlu'nun cenaze töreni, ölümünden 20 gün sonra düzenlendi. Törende kara çarşaflı kadınlar ve polis arasında gerginlik yaşandığı görüldü.
Liderin ölümünden sonra ortaya çıkan bazı bilgilere göre, yaklaşık 20 yıl önce Batman'da Petrol-İş Şube Başkanlığı'na aday olduğu ve bu dönemde Milli Selamet Partisi çevreleri tarafından desteklendiği anlaşıldı. Hizbullah'a yönelik operasyonlar sonucunda yakalanan Abit Taşan'ın, lider Velioğlu ile halen aranan Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım arasında bağlantıyı sağlayan kişi olduğu belirtildi.
Ağırlıklı olarak Güneydoğu illerinde faaliyetlerini sürdüren Hizbullah için 17 Ocak 2000 Beykoz baskını dönüm noktası oldu. Beykoz’daki villa baskınından sonra 21 yıl Hizbullah’ın liderliğini yapan Velioğlu, öldürüldü.
Gümüş bir daha bulunamadı
Velioğlu ile aynı evde bulunan Edip Gümüş ve Cemal Tutar gözaltına alındı. Tutar’ın Hizbullah’ın askeri kanat sorumlusu, Gümüş’ün de örgütün üst düzey yöneticilerinden biri olduğu ifade edildi.
Ardından Hizbullah’a yönelik davalar açıldı. Hizbullah ana davası 2009 yılında sonuçlandı. 23 sanıklı duruşmada, aralarında Gümüş’ün de bulunduğu 16 kişiye müebbet hapis cezası verildi. Gümüş, Tutar ve daha birçok tutuklu Türk Ceza Kanunu'nda yapılan, 'mahkeme kararı olmaksızın tutuklu kalma süresini 10 yıl ile sınırlayan tasarı değişikliği' doğrultusunda, 4 Ocak 2011'de tahliye edildi. Adli kontrol kapsamında karakola dönmeyen Gümüş hakkında daha sonra tutuklama kararı çıktı, ancak bulunamadı. 
Gaffar Okkan suikastı ve Hizbullah
Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ın 1997'de Diyarbakır'a atanması Hizbullah örgütü için sonun başlangıcı oldu. Okkan ilk olarak ekibiyle birlikte örgüte yönelik Beykoz operasyonunun istihbaratını yaptı ve bunu İstanbul polisiyle birlikte operasyona dönüştürdü.
İstanbul'da örgüt lideri Hüseyin Velioğlu'nun öldürülmesinden sonra 2000 yılında 805 operasyon yaptırdı ve Hizbullahçı oldukları gerekcesiyle 2 bin 869 kişi gözaltına alındı, bunlardan 1835 tutuklandı.
Örgütün beyin takımının ele geçirilmesi üzerine 2000 yılında Güneydoğu'da terör olaylarında yüzde 83 azalma yaşandı. Okkan'ın geceli gündüzlü çalışmasıyla 2000 yılında Hizbullah örgütü tarafından gerçekleştirildiği tespit edilen ve büyük çoğunluğu cinayetlerden oluşan 153 faili meçhul dosya aydınlandı.
2000 yılında 20 bin kişilik bir gücü bulunan örgüt, bir anda eridi. 1997 yılında Okkan'ın yoğunlaştırtığı operasyonlar nedeniyle Hizbullah'ın kendisine olan kin ve öfkesi giderek büyüdü.
24 Ocak 2001 günü Uğur Mumcu'nun anma etkinliğine katılmak için makamından çıkan Okkan, emniyet binasına 200 metre mesafedeki Sezai Karakoç Bulvarı'nda 5 korumasıyla şehit edildi.
