"Aşk-ı Memnu", "Muhteşem Yüzyıl", "Ufak Tefek Cinayetler", "7. Koğuştaki Mucize", "Mahkum" ve "Mucize Doktor" gibi pek çok yapımda rol alarak geniş kitlelerce tanınan oyuncu Hayal Köseoğlu, bu kez oyunculuk kariyeriyle değil, sağlık durumuyla gündeme geldi. Sosyal medyayı aktif kullanan ve samimi paylaşımlarıyla dikkat çeken Köseoğlu, hayatının önemli bir gerçeğini, 10 yıldır mücadele ettiği bir rahatsızlığı ilk kez kamuoyuyla paylaştı. Bu cesur itiraf, ünlü ismin sadece ekranlardaki karakterleriyle değil, gerçek yaşamdaki mücadelesiyle de takdir toplamasını sağladı.
10 yıllık sessizlik bozuldu: OKB ve anksiyete mücadelesi
Hayal Köseoğlu, kişisel Instagram hesabından yaptığı detaylı açıklamayla, 10 yıldır Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) ve Anksiyete ile mücadele ettiğini duyurdu. Köseoğlu, hastalığın özellikle son iki yıldır korkunç bir düzeyde seyrettiğini belirtti. Bu açıklama, oyuncunun dışarıdan görünen neşeli ve enerjik imajının ardında, yıllardır süregelen ciddi bir sağlık sorununu sakladığını gözler önüne serdi. Ruh sağlığı konularının giderek daha fazla konuşulduğu günümüzde, Köseoğlu'nun bu açık sözlülüğü, benzer sorunlar yaşayan pek çok kişiye cesaret verdi.
"Tüm maddi kaynaklarımı harcadım": Kurtuluş yolu arayışı
Hayal Köseoğlu, hastalığıyla başa çıkmak ve kalıcı olarak iyileşmek için ne kadar kararlı olduğunu da açıkça belirtti. Ünlü oyuncu, Instagram paylaşımında, bu yıl hastalığından sonsuza dek kurtulmak amacıyla tüm maddi kaynaklarını OKB uzmanlarına harcadığını ifade etti. Bu cümle, ruh sağlığı tedavisinin hem maliyetli hem de uzun soluklu bir süreç olabileceğini bir kez daha gösterdi.
Tedavi sürecine dair bilgi veren Köseoğlu, hastalığının şiddetini somut bir örnekle anlattı: "Hastalığı, 10 üzerinden 10 seviyesinden 3 - 4 seviyesine indirdiğimi rahatlıkla söyleyebilirim." Bu ifade, kat ettiği yolu ve elde ettiği başarıyı net bir şekilde ortaya koyuyor. Ancak oyuncu, iyileşme yolunun henüz bitmediğini ve önünde hala uzun bir yol olduğunu vurgulayarak, mücadelenin devam ettiğini belirtti. Aynı zamanda herkesin kendisi kadar şanslı olamayabileceğine de değindi, bu da ruh sağlığı hizmetlerine erişimin önemini bir kez daha hatırlattı.
