Güven Hastanesi'nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Sedef Ramoğlu, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından çadır ve konteyner kentlerde süren yaşam koşullarının hamileler için oldukça zorlu olduğunu söyledi.

Dr. Ramoğlu, gebelerin tetkik ve takiplerinin aksatılmamasının ve düzenli beslenmelerinin sağlanması gerektiğini belirterek “Afet dönemlerinde yaşanılan gebeliklerde olumsuz gebelik sonuçlarında artış gözlenmektedir. Afet dönemlerinde gebelikte yaşanılabilecek olumsuzluklar düşük tehdidi, beslenme yetersizliğine bağlı düşük doğum ağırlığı riski, erken doğum riski ve plasenta dekolmanı (bebeği besleyen plasentanın rahim duvarından ayrılması) gibi durumlardır. Anne adaylarının kontrolleri ve takibi artmış risklerden dolayı düzenli olarak mutlaka yapılmalıdır. Anne adayının deprem dolayısı ile yaşamış olduğu fiziksel travma mevcut ise öncelikli olarak bu durumların tedavisi ve takibi, ardından mutlaka gebelik durumunun ve fetüsün sağlığının değerlendirilmesi gerekmektedir” diye konuştu. 

TUVALET VE ÖZ BAKIM İHTİYAÇLARI İÇİN GEREKEN MALZEMELER TEMİN EDİLMELİ

Deprem bölgesindeki zorlu yaşam koşullarına da dikkat çeken Dr. Ramoğlu, “Muhtemel oluşabilecek yetersiz beslenme durumlarına karşılık vitamin ve mineral takviyesi yapılmalı, annenin yeterli sıvı desteği almasına özen gösterilmelidir. Vücudun ısı kaybının önlenmesi amacıyla mevcut koşullara uygun giyinme ve barınma ihtiyaçları sağlanmalıdır. Hijyen sorunları enfeksiyonlara neden olabileceğinden anne adayının tuvalet ve öz bakım ihtiyaçları için gereken malzemeler temin edilmelidir. Anne adayları ve çocuklar afet durumlarında öncelikli olarak sağlık koruması altına alınmalıdır” ifadelerini kullandı. 

SADECE FİZİKİ DEĞİL, PSİKOLOJİK ANLAMDA DA DESTEKLENMEYE İHTİYAÇLARI VAR 

Dr. Ramoğlu, doğal afetlerde doğurganlık çağındaki kadınların yüzde 5’inde gebelik olduğuna dikkat çekti. Aşırı stresin erken doğuma neden olabileceğini hatırlatan Dr. Ramoğlu, “Depremzede annelerin sadece fiziki olarak değil psikolojik anlamda da desteklenmeye ihtiyaçları var. Erken doğum riski açısından stres çok önemli bir faktördür. Hamileliğin normal seyrinde devam edebilmesi için anne adayları deprem sonrası mümkün olduğu kadar stresten uzak durmalıdır. Deprem ile ilgili haber ve görüntülerden uzak durulmalıdır.  Yürüyüş, bitki yetiştirmek, yoga, meditasyon gibi farklı aktiviteler ile uğraşmak anne adayının stresini azaltmasına yardımcı olabilir. Çeşitli gevşeme ve rahatlama teknikleri kas tonusu, kan basıncı ve stres hormonu seviyelerinde azalmaya yardımcı olur. Deprem için önceden plan ve hazırlık yapmak ise bu korkuyla baş edebilmenin en önemli yöntemlerinden biri olacaktır” dedi. 

Kaynak: dha