Gürer , "Ülkemizde  çalışma ve işyeri açma belirli kurallar içermektedir. Ülkede yaşayan herkeste kanunlar çerçevesinde yaşam sürdürmek durumundadır. Yasal sürecin takipçisi de kamu kurum, kuruluş ve belediyeler eliyle sağlanırken AKP iktidarları ile özel sektörde bu sürece dahil olmuştur .Özel sektörün denetim alanında varlığı  ne kadar etkili ve kurala uygun olduğu ticari ilişki kapsamında ayrıca sorgulanması gereken bir durumdur. Bu bağlamda değişkenlik gösteren denetim süreçleri yarattığı sorunlar yanında kayıt dışılıkta giderek artmaktadır. Kayıt dışılık için gözlem gittiğiniz Kafede  ya da iş yerinde sigortasız, kendi adına düzenlenmemiş ruhsatsız iş yerleri varlığı ile çevrenizde sorguladığınız yerde gözlemleme olanağı vardır. Tarım kesiminde özellikle mevsimsel çalışan güvencesiz, düşük ücretle ve uygun olmayan şartlarda binlerce kayıt dışı çalışan mevcuttur. Sigortasız ve güvencesiz çalışanlar aynı zamanda kayıtlı olanların kamuda aldıkları hizmeti almaktadır. Kayıt dışı yaşam sağlıklı verilerin oluşması ve öngörülebilirliği riske sokması da dengeleri olumsuz etkilemektedir.  Ülkemize kaçak giriş yapanlar yanında mülteci ve göç yollarından giriş yapanların sayısal varlığı dahi tam olarak belirlenmemekte ve değişken verilerle kesin rakamlar ortaya çıkmadığı için sürekli sorun tartışılmaktadır .Bu kesimin sayısal varlığı tartışılırken sisteme dahil olmamasının ciddi sorunlar üretmektedir. Kayıt dışılık varlığı kabul edilse de sayısal belirleme olmaması ve olasılıklar üzerinden değerlendirmeler  sistemin işleyişine olumsuz yansımaktadır.
Çok İl merkezi yanında ilçelere kadar yayılan iş yeri açan yabancı uyruklu esnafların ruhsatı kiraladığı kişi üzerine alıp bir fiil işin başında olduklarını ve gıda ve tarım alanında çalışan kayıt dışı binlerce kişinin varlığı ve de sistem dışı olmaları başlıbaşına üzerinde durulması gereken önemli bir durumdur.Hayvancılık dahil her alanda gözle görülür varlıklarına karşın kayıt dışı olarak faaliyette bulunmalarının kurumsal hizmetlerinde sürdürülebilirliği açısındanda yarattığı olumsuzluk yönetenlerce ciddiye alınma zamanı gelmiş ve geçmektedir.”dedi.


CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer  ülkemize farklı yollarla gelen ve iş yeri açan ancak ruhsatı kiraya veren kişi  üzerine olan çok sayıda iş yeri oluşması haksız rekabete de neden olmaktadır.Bu işyerleri genelde gıda üzerine çalışan bakkal  yanında berber,fırın gibi iş yerleri de oluşmuştur.Bu işyerleri konuştuğumuzda ruhsat çoğunun üzerine  olmadığı gibi SGK kayıtlı değiller.Keza tarımda da binlerce tarım işçisi ya da çoban var.Kazançta sağlıyorlar ancak SGK dahil değiller. Bu durumda  yaygın bir denetim ve de kayıt altına alınma yönünde bir çalışmada yok.Şartlar kayıt dışı için daha çok kazanca kapı aralıyor ve haksız rekabet ülke esnafına iş yeri kapattırıyor.Esnaf AVM ler ve zincir marketler ile yaşadığı rekabet edemeyerek kapanma noktasına ermişti bu kere vergi vermeyen ,kayıt dışı çalışan ve yanında çalıştırdığı kişi ile SGK dahil olmayan önemli bir kesim oluştu.Sistem bu bağlamda çok yönlü risk taşıyor .Güvencesiz,günübirlik gelir ile zor koşullarda yaşam sürdürenler sisteme dahil olmaması da verilerin sağlıklı ortaya çıkmasını da önlüyor.Kurumsal sorunlar yanında sağlıktan eğitime toplum dokusunda da problemler artmasına vesile olduğu da dikkate alındığında varlığı bilinen ancak görmezden gelinen durum İleri de toplumsal ağır bedeller yaratacağı göz ardı edilmemelidir.” Diye konuştu.

Fed'in Faiz Kararı Sonrası Altın Fiyatlarında Son Durum: Düşüşün Ardından Sınırlı Yükseliş Fed'in Faiz Kararı Sonrası Altın Fiyatlarında Son Durum: Düşüşün Ardından Sınırlı Yükseliş

KONTROLSÜZLÜK HER ALANDA SORUN ÜRETİYOR

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer” AKP iktidarları döneminde uygulanan serbest piyasa ekonomisi denetim ve kontrol  olgusu belediyelerden önemli ölçüde aldığına da dikkat çekti. Gürer: “Bakanlık kontrolü ve işi yapanın insiyatifine verilen düzenlemeler süreç içinde önemli boşluklarında oluşmasına neden oldu. Örneğin kantar, terazi ve benzeri kontroller dahi sürekli yapılıyor mu? Vatandaş ürünü yüksek fiyatlar ile  almakta zorlanırken tartı ve ölçü aletleri ile de acaba aldığı ürün için ödediği grama uygun mu? Çok kişi işini iyi yapıp bu konuda duyarlı davranıyordur? Ya bu konuda art niyetli olan varsa bu nedenle her yıl düzenli  tartı ve ölçü aletleri kontrol ediliyor mu ?

Gıda da çalışan için zorunlu portör muayenesi ve akciğer filmi düzenli, sürekli kontrol sağlanıyor mu? Kurumsal kimliği olan yerler ve işini düzenli yapan esnaf dışında özelliklede kayıt dışı olan iş yerleri için  bu süreç hangi boyutta ? Bakanlık hemen hemen her il merkezi sonrası ilçelerde dahi açılan mülteci, göçmen ya da farklı yollarla ülkemize gelip ekmek, tatlı vb üreten yabancı uyruklu kaç iş yerinde son bir yılda ürün içerik incelemesi yapmıştır. İl il açıklasın?Ya da Gıda üreterek satan iş yerlerinden merdiven altı üretim denen kaç yerde kontrol sağlayıp bu üretimi önlemiştir?.Gününde zamanında kapsamlı ve liyakata dayalı kadrolarla alan denetimi sağlayacak  Bakanlığında yeterli denetim ekibi var mı ?  Bir kişi kayıtlı kaç işletmeyi ne kadar denetliyor? Ya kayıt dışı için özel bir çalışma ekipleri var mi? Sorusu da ayrıca sorulması gerekendir.Taklit ,tağşiş ve hileli Gıda üretenler açıklanması yönetmenlikle düzenlenmişken bu konuda dahi iktidar çıkardığı kanunu uygulamamakta,denetim sayısı açıklanıp cezalar duyurulsa da firma isimleri ve ürün içerik sorunları son bir yıldır kamuoyuna açıklanmamaktadır.Ruhsat ve sattığı ürün imalat ve içeriği ile ülke genelinde işyeri açan  yabancı uyruklu kaç iş yeri Bakanlık denetiminden geçmiştir.Ruhsatı kiraya verene ait olup yabancı uyruklu kişilerce işletilen kaç işyeri mevcuttur? Kaçı vergi ödeyip, sigortalı çalışan ile hizmet veren vardır? Bu bağlamda yeterince takip sağlanıp kayıt dışı işyerleri ve çalışanlar kayıt altına alınmakta mıdır? Ucuz işgücü görerek işletmesinde kayıt dışı çalıştıranları izleme ve saptama sağlanmakta mıdır? Ülke genelinde kaç tartı aleti ve ölçü aleti ile işleyen denetim gerektiren alanda inceleme yıllık olarak düzenli kontrol edilmektedir? Bu gibi sorularda boşlukta kalmaktadır. Daha çok denetim  kurala uyan, göz önünde bulunan, markalaşmış ve işini düzenli yapan üzerinde yoğunlaşmakta ve iktidar kontrol edebildiği alanlarda kuralları takip etmektedir. Tarım kesiminde dahil kayıt dışılık artmakta ve bu süreç güvencesiz çalışma yanında sağlıksız koşullarda çalışmaya da yol açmaktadır. Kamu kurum ve kuruluşları ile belediyelerin etki ve gücü daraldıkça, uygulanan sistemin denetimsizliğe yol açan uygulamaları üzerine gidilmedikçe yaşadığımız her alanda oluşabilecek sorunlar yanında başta emeklilik ve vergi gelirleri olmak üzere mevcut işleyişinde sorunları katlayacaktır. Ülke genelinde iş yerleri ve çalışanlar için yaygın bir tarama sağlanıp sorunlar çok boyutlu ele alınması şarttır. Kayıt dışı yaygınlaşması sosyal güvenlik kurumunun sürdürebilirliğinde problemler üreteceği de unutulmamalıdır ” dedi.

Kaynak: BÜLTEN