Haber / Didar DEMİRCİ

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ada bazında yüzde 20, parsel bazında yüzde 30 emsal artışı kararı sonrası Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu (İKK), Mimarlar Odası İzmir Şubesi’nde basınla bir araya geldi. Basın açıklamasına depremzedeler de katıldı. Emsal artışının sonuçlarını değerlendiren İzmir İl Koordinasyon Kurulu, Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi ve Mimarlar Odası İzmir Şubesi’nin hedef gösterildiğine dikkat çekti. Depremin ilk günü kimse yokken yıkılan binaların orada odaların temsilcileri olarak bizler vardık diyerek açıklama yapan TMMOB İKK Sekreteri Aykut Akdemir, depremi ranta çevirdiklerini ifade ederek, “Çözüm her zaman sorunun içindedir. Sorunu yaratanlar çözer. Onlar çözemiyorsa giderler ve yerlerine başkaları gelir. Bugün müteahhitlerin, beton lobisinin canı yanmıyor. Bugün depremzedeleri oyunun parçası yapanlar yarın tarih önünde hesap verecektir” dedi.

“MECLİSTEN ÇIKTI DİYE BİLİMSEL SAYILMAZ”

Sosyal devlet tanımını yaparak emsal kararına karşı eleştirileri sıralayan Akdemir, “Sosyal devlet Bayraklı’nın tepelerine 8 bin konut yapılırken var. Ama Bayraklı merkezine gelince müteahhit var. Ankara’nın yapamadığını bugün İzmir’in yapması mümkün değil. Bayraklı’nın tepelerine 8 bin konut yapılana kadar Bayraklı merkezdeki depremzedelerin evleri çok uygun fiyata sosyal devlet anlayışıyla yapılabilirdi. Barınma hakkını mı konuşuyoruz yoksa yapıların rant için dönüşümünü mü konuşuyoruz” diye konuştu. Emsal artışı kararının kentin merkezine nüfus yükü getireceğini ve bu konuda gerekli alt yapı hazırlıklarının yapılmadığını söyleyen Akdemir, “Akıldan bilimden teknikten uzak karar alınmamalıdır. Bugün bu karar oy çokluğuyla meclisten geçti diye bilimsel, teknik ve akılcı bir karar sayılmaz” dedi.

“ODALARIMIZIN YANINDAYIZ”

TMMOB olarak konuyla ilgili gerekli raporu hazırladıklarını açıklayan Akdemir, “Bu konuyla ilgili biz dava açmasak bile Cumhuriyet savcıları devreye girecektir. Planlama tekniğine aykırılık varsa gerekirse dava açarız gerekirse eylem yaparız. Bizim Folkart’a açtığımız dava halen dahi sürüyor. Burada da yanlış bir karar varsa dava açacağız” dedi. Odalara karşı ‘dava açacaklar’ söylemleri ile hedef gösterildiğini vurgulayan Akdemir, “İçimizdeki her odaya karşı yapılan saldırı TMMOB’a yapılmıştır. TMMOB İzmir İKK olarak her türlü saldırıya karşı odalarımızın yanındayız” dedi.

KENTİN ANAYASASINA AYKIRI

Emsal artışının imar kanuna aykırı olduğunu belirten Mutluer, “Bu nedenle odalara dava açmamaları için baskı yapılıyor. Aynı zamanda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kendi kararlarına da aykırı. 1/25.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı göre kent merkezinde mevcut yerleşim alanlarında nüfus yoğunluğunu arttırıcı plan değişikliği, plan revizyonu yapılamaz. Bu kentin anayasasında olan bu karar da aykırı. Kurumsal açıdan da bir tutarsızlık söz konusu. Herhangi bir yargı sürecine gidildiğinde iptal olacak bir husus. Kendileri de mevzuata, planlama ilklerine, hukuka aykırı olduğunu biliyorlar. Bit tutarsızlık söz konusu” açıklamasını yaptı.

SORUNLAR YÜZDE 60 ARTACAK

Yüzde 30 emsal artışı ve tüm kente yayılmak istenmesi ne anlama geliyor?’ sorusuna yanıt veren Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu Üyesi Zafer Mutluer, “Gelişen süreçte birtakım yanlış kararlar alındı, burada depremzedelerin kaybettikleri evlere sahip olmasının koşulu olarak müteahhitlerin oraya girmesi ve vatandaştan olabildiğince az para alması hedeflendi.  Bu doğal olarak müteahhitlerin karının artırılmasını gerektiriyor. İlk olarak 1 Mart 2021’de İBB bir plan notu değişikliği kararı aldı. Bu plan notuyla mevcut imar planlarına ek ilave imar hakları kabul edildi. Zaten belli bir oranda bir imar artışı kabul edildi, öte yandan müteahhit eliyle bina bazında yapılan dönüşümlerde yapılan bilimsel çalışmalar gösteriyor ki dairler küçültülerek müteahhitlerin eline verilen daireler artış ortaya çıkıyor. Bu artış yaklaşık yüzde 25 oranında. Buna ek olarak sağlanan yüzde 20 ve yüzde 30 emsal artışları toplamında, mevcut nüfusa ek yüzde 50-60 artış olduğunu söylemek mümkün. Bunun somut sonuçları nedir; o bölgede otopark sorunun yüzde 60 daha görünür hale gelmesi, altyapının yüzde 60 daha yetersiz hale gelmesi, trafik sorunun bu oranda artacağı demektir” diye konuştu.