Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Cumhuriyet’e açtığı 1 milyon TL’lik manevi tazminat davasıyla ilgili açıklama yaptı. 

Davaya tepki gösteren TGC, Soylu’ya ve hükümete çağrı yaparak “Tazminat davalarıyla gazetelere ve gazetecilere baskı uygulamaktan vazgeçin” dedi.

"İfade özgürlüğünü engellemeye yönelik"

Basın özgürlüğünün, resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini kapsadığını ifade eden TGC, gazetecilerin kamuoyunun doğru bilgilendirilme hakkından sorumlu olduğunu belirtti.

“Gazeteci, önce halka ve gerçeğe karşı sorumludur. Bu sorumluluk kamu otoriteleri ve işverenine olan sorumluluklarından önce gelir” dedi:

“Gazeteci ifade özgürlüğünün sınırsız olmadığını bilmeli, ancak ifade özgürlüğünün sadece olumlu karşılanan, zararsız haber ya da düşünceleri değil, aynı zamanda ‘devleti şoke eden, inciten, rahatsızlık veren’ düşünceleri de kapsadığının bilincinde olmalıdır.

“Gazeteciler kamu yararı olan her konuda halkın haber alma hakkı için eleştirel haber yapabilir. Gazeteci, mağdurun, güçsüzün, yoksulun, ötekileştirilenin ve sesini duyuramayanların sesi olmakla yükümlüdür.

“Ancak ülkemizde gazetecilik mesleğini sadece kendi istedikleri haberlerin halka iletilmesi olarak gören siyasetçilerin eleştiriye tahammül edememesi bir demokrasi sorunudur. İktidar temsilcilerinin her türlü eleştiri karşısında yüksek para cezaları talep eden davalar açması, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünü engellemeye yöneliktir.

“Son olarak Cumhuriyet Gazetesi’ne açılan 1 milyon liralık manevi tazminat davası da halkın haber alma, gerçekleri öğrenme ve bilgilenme hakkına müdahale olarak görülmektedir.

Cumhurbaşkanı ve kamu görevlilerine hakaret adı altında dava açılmasına neden olan yasa ve düzenlemeler değiştirilmeli, kamu görevlilerinin eleştirilebilirliği, hesap verebilirliği ve yargı bağımsızlığı sağlanmalıdır. 

“Ayrıca haklarında yapılan haberleri beğenmeyen iktidar temsilcileri, sosyal medya hesaplarından gazeteleri ve gazetecileri tehdit etmekten vazgeçmelidir. Gazetecilik iktidara değil, halkın haber alma hakkına hizmet eden saygın, onurlu bir meslektir.

“Türkiye’de demokrasinin yeşermesi için haberin özgürce dolaşabildiği bir toplum olmalıyız. Bu gerçekler ışığında iktidar temsilcilerini ve tüm siyasetçileri tazminat davalarıyla medyayı baskı altına almaya çalışmaktan, hedef göstermekten vazgeçmeye, Anayasa’ya, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne saygılı olmaya davet ediyoruz.”

Ne olmuştu?

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu dün, hakkında yapılan haberler nedeniyle Cumhuriyet gazetesine 1 milyon liralık manevi tazminat davası açmıştı.

Soylu'nun avukatı Uğur Kızılca yaptığı açıklamada, müvekkili hakkında gazete tarafından 52 gündür 254'ü doğrudan Soylu'ya yönelik olmak üzere toplam 313 haber ve köşe yazısı yayımlandığını belirtmişti.

Kızlıca, haberlerin Soylu'nun kişilik haklarının hedef aldığını, tamamen kurgu ve gerçeğe aykırı olduğunu, hakaret ve iftira içerdiğini iddia etmişti.

Soylu Cumhuriyet'i tehdit etmişti

Soylu, suç örgütü liderliğiyle suçlanan Sedat Peker'in yayınladığı videolardaki iddialarının ardından ortaya çıkanları "Derin İlişkiler" ifadeleriyle manşetine taşıyan Cumhuriyet gazetesini tehdit etmişti.

Soylu kişisel Twitter hesabından 11 Mayıs'ta yaptığı paylaşımda "Bir mafya pisliğinin hezeyanlarıyla terörle mücadele tarihimizin en Şanlı Komutanına çamur atan, ortakları HDPKK için intikam alan, Cumhuriyet gazetesi; Sizin tarihiniz, derin, kirli ve karanlık ilişkiler tarihidir. Türkiye eski Türkiye değil. Hesabını hukuk önünde vereceksiniz" demişti.