Haber/ Didar DEMİRCİ
KESK İzmir Şubeler Platformu, “insanca yaşayacak bir ücret için ek zam istiyoruz” talebiyle basın açıklaması yaptı. Konak Kemeraltı girişinde yapılan basın açıklamasına KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen de katıldı. Gezen, “Artan geçim derdine karşı alın terimizle yarattığımız tüm değerlere yönelik saldırılara, insanca yaşam için bir araya geldik. İlk çeyrekte yüzde 7 büyüme açıklandı. Bu büyümeden üreticiler çiftçiler payını alamıyor, gençler payını alamıyor. Bizler bu yolsuzluk ve talan düzenine karşı büyümeden payımızı aldığımız insanca yaşanacak bir ülke istiyoruz” dedi.

Öte yandan basın açıklamasında HDP il binasına yapılan saldırı kınanarak, “Mafyalara, çetelere koruma verip demokrasi, barış mücadelesi yürütenleri koruyamayan devlet güçlerini, halkın güvenliği başta olmak üzere bu tür siyasal cinayetlerin önünü açan ayrımcı, kışkırtıcı, kutuplaştırıcı siyaseti kendisine düstur edinen siyasal iktidarı ve onun İçişleri Bakanını şiddetle kınıyoruz. Sorumluların istifaya davet ediyor; ihmali olan tüm kamu görevlilerinin bir an önce ortaya çıkarılmasını talep ediyoruz” denildi.

‘Alın terimiz patronlara kaynak oluyor’

KESK İzmir Şubeler Platformu adına Dönem Sözcüsü Mustafa Güven ortak basın açıklamasını okudu. Sahte enflasyon rakamlarıyla düşük ücrete mahkum edilmek istendiklerini söyleyen KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Mustafa Güven, “Türkiye ortalama bir kamu emekçisi yıllık gelirinin yüzde 35’ni vergi olarak devlete geri veriyor. Karşılığında ise özellikle son 10 yıldır düşük yüzdelik zamlarla sistematik olarak yoksullaştırılıyor. Emekçiler kredi borçlarıyla kıskaca alınmış durumda. Mart 2021 itibarıyla 28,3 milyon kişinin toplam ihtiyaç kredisi borcu 412 milyar liraya çıktı. Krizi lehine çevirmekte ustalaşmış olan AKP, yıllardır emekçilerin alın terleriyle oluşmuş kaynakların patronlara aktarılmasında, doğanın talan edilmesinde ve kamu kaynaklarının sermayeye peşkeş çekilmesinde salgın dönemini de fırsata çevirmiş durumdadır” dedi.

‘Pandemiyi fırsata çevirdiler’

Tek adam yönetiminin pandemiyi fırsata çevirdiğini belirten Güven, “Birileri servetlerine servet katarken, işçi ve emekçiler açlık sınırının altında asgari ücrete mahkum ediliyor. Kamu emekçileri de bu süreçten payına düşeni alıyor. Yargı talimatla, maliye ve SGK yapılandırma adı altında aflarla faaliyetlerini sürdürüyor. Ülkeyi A.Ş gibi yöneteceğiz diyenlerin getirdiği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde hak hukuk adalet talebi her geçen gün yükselirken kamu kurumlarında liyakat yerlerde sürünüyor” diye konuştu.

İnsanca yaşanabilecek bir maaşın hakları olduğunu söyleyen Güven, şunları dile getirdi: “Gerçek bir toplu sözleşme mücadelesinde; vergi diliminin yüzde 15’de sabitlenmesi vergide adalet için Kamuda yoksulluk sınırı altında maaş uygulamasına son verilmesi TİS sürecinde bütün kamu emekçilerini, kayıplarımızın giderilmesi, çalışma yaşamının demokratikleştirilmesi ve grevli-toplu sözleşmeli sendika hakkı için işyerlerimizden başlayarak taleplerimiz etrafında birleşmeye ve mücadele etmeye çağırıyoruz.”