TEOG'un kaldırılmasının ardından yerine getirilen sistem, eğitim sendikaları memnun etmedi. Eğitimcilere göre, yeni sistem ile MEB, kamusal alandan çekilecek ve eğitim özelleşecek.
Haber / Umut KARAKOYUN

YA İMAM HATİP YA ÖZEL
Bu adım ile eğitim sisteminin özelleşeceği kaygısını paylaşan bir diğer isim ise Eğitim-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Necip Vardal. Bakan Yılmaz’ın açıklamasında kullandığı ‘nitelikli-niteliksiz’ ifadesinin yanlış olduğunu vurgulayan Başkan Vardal, yeni sistem için; “TEOG zaten başlı başına sorunlu bir sınav sistemiydi ama açıkladıkları yeni sistem mevcut sorunları daha da katmerleştirecek” ifadelerini kullandı. Öğrencilere 5 okul seçeneği sunulduğunu söyleyen Necip Vardal, ‘5 okul mu, 5 tür okul mu’ diye sordu, bu kavramın bir birinden farklı olduğunu belirtti. Vardal; “Eğer 5 tür okul ise, bunun içerisinde İmam Hatip, Anadolu Lisesi, güzel sanatlar, sosyal bilimler gibi okul türleri içerisine girer. Her bir mahallede bu 5 tür okulu bulmak imkansız. Geriye iki seçenek kalıyor. Birisi meslek liseleri diğeri ise İmam Hatip Liseleri. Bir diğer seçenek de özel okullar” dedi. MEB’in bu hamle ile hayata geçirmek istediği iki seçeneğin olduğunu söyleyen Vardal, o seçenekleri şu ifadelerle açıkladı: “MEB kendini kamu alanından, kamusal eğitimden iyice çekmeyi düşünüyor. Okullar özelleştiriliyor. Özel okul sayısı arttırılacak. Bu yolla bu hedefe ulaşacak. Bir diğer yapmak istedikleri ise okulları imam hatipleştirmek. Bu sınav sisteminin iki somut sonucu da bu.” Ayrıca MEB’in mahalle okullarına yerleştirme düşüncesi ile yoksul ailelerin çocuklarını bir yerlerde toplayıp kalan okulların daha da yoksullaşmasını sağlayacağını savunan Vardal, bakanlığın bu konuyu yeniden değerlendirmesi gerektiğini vurguladı. Eğitimin tüm paydaşları ile birlikte yeni bir modelin geliştirilmesi gerektiğini kaydeden Başkan Necip Vardal, sınav odaklı sistemden vazgeçilmesi ve eğitim sisteminin yeniden yapılandırılması gerektiğini açıkladı.
20 yıl geriye gittik
Eğitim-İş ise, yeni sisteme karşı dava açma hazırlığında. Eğitim-İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ahmet Cangı, TEOG’un kaldırılmasının ardından getirilen yeni sisteme dair; “TEOG kaldırıldıktan sonra belirsizlik öğrencilerin motivasyonunu bozmuştu ama Bakan Yılmaz'ın yaptığı açıklama, öğrencilerin moralini daha da bozdu. Bakanlık bu işi iyi bir şekilde yapamadığını itiraf etti” dedi. Bakan Yılmaz’ın ‘Yüzde 10 nitelikli yüzde 90'ı niteliksiz’ diye bir ayrım yaptığını söyleyen Ahmet Cangı, TEOG'ta öğrencilerin yalnızca okuduğu yılın derslerinden sınava girdiklerini fakat şimdi 5-6-7 ve 8.'inci konulardan da sorumlu olacaklarını vurguladı. Bunun da öğrenciler açısından ciddi handikap olduğunu açıklayan Cangı; “1,5 ayda bulabildikleri sistem bu kadar. Eğitim resmen çıkmazda. 20 yıl geriye gittik. Şimdi bizde düz lise diye bir şey de kalmadı. Her yere imam hatip açtılar. Böylece çocuklarımız zorla imam hatip liselerine gitmek zorunda kalacaklar” dedi.
Sınav sisteminde belirsizlikler var
Bakan İsmet Yılmaz'ın açıklamasını şiddetle kınadıklarını ve doğru bulmadığını söyleyen Eğitim-İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ahmet Cangı, başta yasal yollar olmak üzere bu konuda sonuna kadar mücadele edeceklerini belirtti. Cangı, şunları söyledi: “Sınav sisteminde de belirsizlik var. Geçtiğimiz yıl öğrenciler 240 soru ile değerlendiriliyordu ama bu yıl 60 soru ile değerlendirilecekler. 240 soru ile 17 bin birinci çıkmıştı. 60 soruda kaç birinci çıkacak onu merak ediyoruz. Ayrıca bu çocuklar nitelikli denilen okullara nasıl yerleştirilecek. Başarılı çocukların seçilme şansı azalıyor. 60 soru deniyor ama bunun içerisinde hangi dersten kaç soru var bilinmiyor. Açık uçlu mu, çoktan seçmeli mi olacak o da belli değil. Sistemin içi hala dolu değil. Hala sorun çözülmedi ve öğrenci ne ile karışılacağını hala bilmiyor.”