Demirören Medya Grubuna bağlı Hürriyet gazetesinde işten çıkarmalar bugün de devam etti. İşten çıkarıldıklarını evlerine gönderilen tebliğat ile öğrenen gazetecilerin sayısının en az 43 olduğu öğrenildi.

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) “Üyelerimizin hakkını hem sokakta hem mahkeme salonlarında hem de uluslararası alanda sonuna kadar savunacağız” açıklaması yaptı.

TGS tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi:

“Demirören Holding yönetimi 30 ve 31 Ekim tarihlerinde Hürriyet’teki üyelerimizden 43’ünü gerekçe göstermeksizin- işten attı.

Görevlerine son verilen arkadaşlarımızla yaptığımız toplantılar sonucu, bunun ekonomik gerekçelerle alınan bir karardan ziyade, Hürriyet çalışanlarına yönelik bir tasfiye süreci ve sindirme operasyonu olduğu netlik kazandı.

Savcıları göreve çağırıyoruz: Kanser tedavisi gören, doğum izninde olan Hürriyet emekçilerini işten atacak kadar pervasızlaşan bu yönetim, anayasayı çiğnemektedir. Örgütlenme özgürlüğü anayasal bir haktır. Demirören Holding suç işlemektedir.

Üyelerimizin hakkını hem sokakta hem mahkeme salonlarında hem de uluslararası alanda sonuna kadar savunacağız. Çalışanın hakkına saygı göstermeyi patronlara öğreteceğiz.”

Disk Basın-İş'ten açıklama

DİSK Basın-İş Sendikası, Hürriyet gazetesindeki toplu işten çıkarmalara yönelik bir açıklama yaptı. Açıklamada "Demirören grubu basın sektörüne atıldığı günden bu yana kurumları önce insansızlaştırıp 'güvenli bölge' haline getiriyor ardından kapatıyor" denildi.

DİSK Basın-İş Sendikasının açıklaması şöyle:

"Basın tarihinin alışıldık uygulamalarından biri haline geldi toplu işten çıkarılmak. Her defasında arkadaşlarımız yoksulluğa, işsizliğe itildi. Demirören grubunda yaşanan son işten çıkartma uygulaması her yönüyle bu aşağılık uygulamaların zirvesi oldu. İnsanlar işten çıkartıldığını gazetede çalışırken evden gelen telefon ile, mesaisi tamamladıktan sonra çıkarken öğrendi. Demirören grubu basın sektörüne atıldığı günden bu yana kurumları önce insansızlaştırıp 'güvenli bölge' haline getiriyor ardından kapatıyor.

İşten çıkartmalara sendikalaşma çalışmasının neden olduğu söylentisi yayıldı. Bu her zaman patronların sıkça başvurduğu ve hoşlandığı bir durum. Kendileri TUSİAD ve benzeri birçok kurumda örgütlenmekten geri durmazlar. Ama çalışanların örgütlenmesine tahammül edemezler. Ancak unutmayalım kendilerinde bu gücü bulmalarının nedeni onların örgütlü çalışanların örgütsüz olması.

İnsanca yaşamak ve çalışmak için tek yol örgütlenme. Tüm dostları haklarını savunacak emek örgütlerinde buluşmaya çağırıyoruz."