Marmaris'in Bördübet mevkisindeki ormanda, 21 Haziran'da saat 20.02'de çıkan orman yangını, gece havadan müdahalenin yapılamaması ve rüzgarın da etkisiyle yayıldı. Küfre Koyu'nda 2 benzin bidonuyla yakalanan S.A.'nın jandarmadaki itirafından, ailesiyle aralarındaki ticari husumet nedeniyle kundaklama sonucu çıktığı belirlenen yangında, 4'üncü güne girildi.

Kızılçam ağaçlarıyla kaplı yaklaşık 3 bin hektar alanda etkili olan yangında alevlerin Uzunöz, Kürardı ve Yeşilbelde mevkilerine doğru ilerlediği belirtildi. Alevlere, günün ilk ışıklarıyla 3'ü Katar'dan gelen 38 helikopter ve 1'i Azerbaycan'dan gelen 15 uçak ile havadan müdahale edilirken, aynı zamanda söndürülen yerlerdeki soğutma çalışmaları da sürüyor. Karadan ise 253 arazöz, 1012'si orman işçisi olmak üzere 2 bin 851 personel ve 815 araçla söndürme çalışması yapılıyor. Alevlere müdahale eden hava unsurları arasında 12'si jandarma, 6'sı da Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na ait toplam 18 askeri helikopterin de bulunduğu belirtildi. Söndürme çalışmalarına katılan 15 uçaktan 13'ünün Air Tracktor, 1'inin Antonov-32 tipi tanker uçak, 1'inin ise Beriev Be-200 tipi amfibik yangın söndürme uçağı olduğu öğrenildi. 

YANGINLA MÜCADELEDE KRİTİK SAATLER 

Alevlere müdahalede bugün ise kritik bir günün yaşanacağı vurgulandı. Rüzgar, öğle saatlerinde hızını artıracağı için alevlerin bu zamana kadar kontrol altına alınmasına çalışılacağı belirtildi. Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, dün akşam İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'ye verdiği brifingde durumu aktarıp, aksi takdirde çalışmalarda daha da zorluk yaşanacağını söyledi.

'ÖĞLE SAATLERİNE KADAR KONTROL ALTINA ALINMAYA ÇALIŞILACAK'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Marmaris'te çıkan orman yangını ile ilgili AFAD yetkililerinden brifing aldı. Toplantıda brifing verenlerden Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, yarın öğle saatinden sonra rüzgarın hızının artacağını ve alevleri bu saate kadar kontrol altına almaya çalışacaklarını, aksi durumda çalışmaların daha da zorlaşacağını söyledi.

TAHLİYE EDİLEN AİLELERE 3'ER BİN TL YARDIM

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, toplantı sonrasında yaptığı açıklamada, "Temennimiz, yaşadığımız olduğumuz hadisenin kısa zamanda olumlu bir şekilde neticelenmesi. Ümitsiz değiliz, inşallah çalışmalarımızı yarın sürdüreceğiz. Bu arada, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, evlerinden tahliye edilen ailelere 3 bin TL nakit yardımda bulunuyor, hükümetimizin bu faaliyetini de paylaşmak isterim, onlara da teşekkür ederim" dedi.

Öte yandan, AFAD yetkileri tarafından verilen brifingde toplam 131 haneden 435 kişinin evlerinden tahliye edildiği ifade edildi. 

BAKAN KİRİŞCİ: BÜYÜK ÖLÇÜDE SIKINTI GİDERİLDİ, BUGÜNÜ TAKİP ETMELİYİZ

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Değirmenyanı Kriz Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Bakan Vahit Kirişci, "Rüzgar olacağı yönünde bilgilendirme var. Çalışmalarımız sabahın erken saatlerinden itibaren başladı. Sabaha kadar tüm teşkilatlarımız yoğun bir çalışmayı karadan sürdürdü. Konu neticelenmiş diyemeyiz, Meteoroloji'nin öğleden itibaren rüzgar olacağı yönünde bilgilendirmesi var. Bu başarıda bu çalışmanın çok büyük bir etkisi olduğunu belirtmek isterim. 453 arazözümüz var. Araç sayısı bakımından adım atacak yer yok. Büyük ölçüde sıkıntı giderilmiş durumda ama o son sözü söyleyebilmek için bugünü takip etmek zorundayız" dedi.

Helikopterlerle uçakların da hizmet verdiğini belirten Bakan Kirişci, "Bu arada dün de belirtmiştim, uluslararası arenada biz bir yardım çağrısına çıkmadık ama İsrail ve Romanya'nın bize yardımcı olmak adına teklifleri var. Biz bugün yapılan teklifleri, şimdilik beklemede tutuyoruz. Rüzgarın ne yapacağıyla ilgili kesin bir şey söylemek mümkün değil. Buradaki yöre halkına çok teşekkür ediyorum. Hükümetimizin burada evlerini tahliye ettiğimiz ailelerle ilgili 3'er bin liralık nakit desteği oldu. Şimdiki haliyle, vatanımıza, milletimize geçmiş olsun diyorum" diye konuştu. 

SOYLU: EN BÜYÜK RİSK RÜZGAR

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise en önemli meselenin yangın başladığı anda orman teşkilatının çok kısa bir sürede müdahale etmesi olduğuna dikkati çekip, şu ifadeleri kullandı:

"Bu kısa müdahale yangının daha geniş alanlara yayılmasını engelledi. Akredite sivil toplum kuruluşlarıyla birlikteydik, önemli bir tespiti söylediler. Biz yangın alanlarına sivil halkın girişini engelledik. Çok profesyonel bir çalışma oldu. 'Birisine bir şey olacak mı?' endişesinden ziyade eğitim alan ekiplerin koordinasyonu çok iyi oldu. Hava ve kara koordinasyonu burada çok iyi oldu. Olağanüstü bir koordinasyon ortaya koydular. Şu anda bakanımızın dediği gibi 1 bölge var. En büyük riskimiz öğleden sonra çıkabilecek rüzgar. Biz onun oluşturacağı sonuçlarla ilgili tedbirleri almaya çalışıyoruz. Bu bölgeye gelip de buranın hassasiyetini yaşamayıp, bir söz söyleyip de 'Boş lakırdı olsun ne olursa olsun' diyenler var. Bizim zihnimizi en çok meşgul eden budur."

'BURADA HELİKOPTER, UÇAK YOK DEMEK YALANDIR'

Bakan Soylu, "Bir yalan metre icat edilse herhalde Türkiye'de afetlerle ilgili söylenen yalanlar üzerinden en büyük cirosunu yapar" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"İkincisi bir partinin genel başkan yardımcısı ki partinin genel başkanının sözcüsüdür. Siyasetin kendi adına kuralları var. Buraya gelip, 'helikopter ve uçak yok' demek yalandır. İkinci büyük yalan, yangının riskinin ne olduğunu bilmeden 'Cumhurbaşkanlığı'nın Okluk Koyu'ndaki yeri için bütün hava uçakları görev yapıyor' diyerek zihnimizle dalga geçmek. Üç, bununla yapılan büyük mücadeleyi ortaya koyanların emeğine bir gram saygı göstermeden böyle bir değerlendirme ortaya koymak herhalde siyaset kurumuna yakışmaz. TBMM altında bulunan bir milletvekiline ulu orta yalan söylemek yakışmaz, genel başkanının sözcülüğünü yapan birine hiç yakışmaz. Allah'tan korkun, kuldan utanın. Hukukun kendine ait yalana dair bir yaptırımı var ama biz Müslüman bir milletiz. Yalanı dinimiz çerçevelendirmiş ve bu konuda, gıybet konusunda, insan eti yemeye kadar bir derecelendirme ortaya koymuş. Ayıptır, günahtır, yazıktır. Onları Allah'a havale ediyoruz ve biz işimize bakıyoruz. Bu ormanların sahibi doğadır. Bu ormanların sahibi, kimse kusura bakmasın ama arabasını alıp, 'Bu ormanda piknik yapayım' diyen kişilerin değildir. Eline içkisini alıp, kendisini kaybedip buranın yakılmasına vesile olan kişilerin değildir. Allah rızası için piknik alanları var. Bu yasaklamalarımız hala devam ediyor. Piknik alanlarında bu yapılabilir. Bir kişi ormana girmiş ve yangını başlatmış. Mesele hem kamusal mesele hem de dünyanın ilgilendiği bir mesele haline gelmiş. Zannediyorum savcılığa sevk edilecek, mahkeme karar verecek. Bu işlerden canı yanan birisi olarak söylüyorum orman konusundaki cezalar artırılmalıdır. İdam konusu çok tartışılıyor ama idamın da kendine ait bir caydırıcılığı söz konusudur. Evet ağza hoş gelmiyor ama bu kadar sorumsuzluğunun da güçlü bir cezası olması gerekir."

YANGINDA DUMANDAN 29 KİŞİ ETKİLENDİ

Muğla'nın Marmaris ilçesi Hisarönü Bördübet mevkinde meydana gelen orman yangınında, toplam 29 kişinin dumandan etkilendiği bildirildi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, konuyla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Muğla'nın Marmaris ilçesi Hisarönü Bördübet mevkinde meydana gelen orman yangınından, son durum itibariyle 29 kişi etkilendi. 12 kişi olay yerindeki ambulanslarla hastaneye nakledildi, 17 kişi ise nakle ihtiyaç duymadı. Hastanede tedavisi devam eden 2 kişi var" dedi.

YABAN DOMUZU YAVRUSU KURTARILDI

Yangında havadan ve karadan söndürme çalışmaları sürerken, bir yandan da soğutma çalışmaları yapılan alanlardaki hayvanlar kurtarılıyor. Kürardı mevkinde, yangında hayatta kalan bir yaban domuzu yavrusu ekipler tarafından kurtarılarak Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'ne teslim edildi. Domuz yavrusunun bacaklarının yandığı görüldü.(DHA)