Haber / Didar DEMİRCİ

Geçtiğimiz Eylül ayında Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Uygulama Tebliği'nde yapılan değişiklik ile ‘antienflamatuar ilaçlar’ olarak adlandırılan ağrı ve iltihaplanma tedavisinde lokal olarak kullanılan spreyler; eklem-kas ağrısı tedavisinde kullanılan jel ve merhem gibi topikal ilaçlar; çocukların diş çıkarma döneminde lokal kullanılan ağrı kesici topikal ilaçlar; ağız ve boğaz spreyleri dahil toplam 52 ilaç Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) geri ödeme listesinden çıkartıldı. İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ergün Demir, uygulamanın bugünden itibaren yürürlüğe girdiğini açıkladı. Vatandaşın özellikle kış mevsiminde bu ilaçlara çok fazla ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Demir, “52 ilacın bedeli artık SGK tarafından karşılanmayacak, vatandaşlar bugünden itibaren bu ilaçları ancak ücretini ödeyerek alabilecekler” dedi.

REÇETESİZ KULLANIM

Söz konusu durumun ilaçlara erişilebilirliği ve satın alabilme olanağını zorlaştıracağını söyleyen Demir, “Bu durum, fiili olarak reçetesiz ilaç kullanımını artıracaktır. Kutu başı kullanım miktarı fazla olan bu ilaçları SGK toplu miktarda ve buna bağlı olarak iskontolu aldığı için fiyatı azalmaktaydı. Geri ödeme listesinden çıkarılan bu ilaçlar şimdi serbest piyasa kurallarına göre daha fazla bedelle satılacaktır. Fiili olarak reçetesiz ilaca dönüşecek bu ilaçlar Tarım Bakanlığı izni ile doğal ürün olarak eczane dışında da satılabilecek” diye konuştu. Öte yandan Demir, söz konusu 52 ilacın SGK geri ödeme listesinden çıkmasının gerekçesinin açıklanması gerektiğini söyledi.

MUADİLİ DE ZAMLANDI

Eşdeğer ilaçlara ödenecek baremin değiştiğini belirten İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayılkan ise, “Eşdeğer ilaçlarda ödenecek bedel bandı yüzde 10’dan yüzde 5’e çekildi. Yani eşdeğer ilaçlardan alınacak farklar yüzde 5 oranında arttı. Eşdeğer ilacın referans bandının yüzde 5’e çekilmesiyle vatandaşın cebinden çıkacak fiyat farkı artacak” dedi. Sayılkan, söz konusu kararın neye göre ve hangi gerekçeyle alındığını merak ettiklerini dile getirerek, “Bu kararın alındığı masada yine sağlık çalışanı yok, dolayısıyla uygulamanın bilimsel bir açıklaması da yok. Biz her zaman ‘Sağlıkta tasarruf olmaz’ diyoruz. Sağlık tasarruf edilecek son seçenek bile değil” şeklinde konuştu. Sayılkan, kararın yeniden değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.